Haber Detayı

Amerikalılar neden seri katil fikrine bu kadar takık?
Chip galeri chip.com.tr
20/12/2025 13:24 (5 gün önce)

Amerikalılar neden seri katil fikrine bu kadar takık?

Amerikan sinemasında seri katilleri merkezine alan sayısız film ve belgesel var. Peki neden? Neden bu karanlık figürler özellikle Amerika’da bu kadar ilgi görüyor? The Guardian, bu takıntının kültürel, toplumsal ve tarihsel nedenlerinin peşine düşüyor.

Seri katil teması Amerikan sinemasında zamanla yalnızca korku türünün değil, toplumsal eleştirinin de temel aracı haline geldi.

Ama görünüşe göre ülkede seri katil temasına olan ilgi aradan geçen yıllara rağmen azalmıyor.

Guardian'ın yeni bir makalesine göre son iki yıldır Teksas’ın Austin kentinde, gölde art arda bulunan cesetler büyük bir korku ve söylenti dalgası yarattı.

Seri katil söylentisi yayıldı hatta seri katile bir isim bile bulundu: Rainey Street Kasabı.

Ancak yetkililer, Rainey Street mahallesine yakın bu gölde yaşanan yaklaşık 36 boğulmanın büyük ihtimalle alkol ve uyuşturucu kullanımıyla ilişkili olduğunu söylüyor.

Göl, Austin’in barlar bölgesinin hemen yanında yer alıyor.

Yani görünüşe göre ortada seri katil yok.

Austin polisi de yaptığı açıklamada "Sosyal medyadaki iddiaların aksine, akademik araştırma bulgularımızı destekliyor.

Austin bir seri katille karşı karşıya değil" dedi.SOSYAL MEDYAYI ELEŞTİRDİ Habere göre Dr.

Kim Rossmo, 2001 yılında “Domuz Çiftçisi Katili” olarak bilinen Robert Pickton’ın yakalanmasına yardımcı olan coğrafi profil çıkarma yöntemini geliştiren kriminoloji profesörü.

Texas Eyalet Üniversitesi’nde görev yapan Rossmo, sosyal medyanın “birkaç tık daha fazla almak için sansasyonel olanı yaydığını” söyledi.

Rosso, "Hayalet seri katillerin peşinde koşarak para ve zaman harcamayalım" diyor.İLGİ HİÇ AZALMADI Guardian'a göre Ted Bundy (1970'ler) ve Jeffrey Dahmer (1978-1991) gibi onlarca kişiyi öldüren seri katillerden bu yana sayı düşmüş olsa da ABD'de seri katil konusuna ilgi neredeyse hiç azalmış değil.YÜZDE 80 DÜŞTÜ Northeastern Üniversitesi kriminologlarından James Alan Fox'a göre, seri cinayetlerin en yoğun olduğu 1970’lerden bu yana %80’lik bir düşüş yaşandı.

O dönemde yalnızca ABD’de yaklaşık 300 bilinen aktif seri katil vardı.

On yıl sonra bu sayı 250’ye düşmüştü ve yılda 120 ila 180 ölümden sorumluydular. 2010’lara gelindiğinde ise bilinen aktif seri katil sayısı 50’nin altına indi.SERİ KATİL SAYISININ AZALMA NEDENLERİ Fox'a göre bu düşüşün nedenleri var: Artık otostop neredeyse hiç yok.

Yardım çağırmak için cep telefonları var.

İnsanlar yabancılara karşı daha temkinli.

DNA teknolojisi suçluları erken yakalıyor.

Polis teşkilatları arasındaki iletişim ve gözetim kameraları suçları önlüyor.

Sokak fuhuşunun azalması, potansiyel kurban sayısını düşürüyor.

POPÜLER KÜLTÜRDE İLGİ ARTIYOR Ancak, seri katillerin gerçekte giderek ortadan kaybolmasına karşın, popüler kültürde onlara yönelik ilgi hızla artıyor.

Guardian şu örneği veriyor: Örneğin, Long Island seri katili olmakla suçlanan Rex Heuermann, gelecek yıl 7 kadını öldürmekten yargılanacak.

Şimdiden hakkında iki ayrı belgesel çekilmiş durumda.

Netflix’in Monster dizisi de hem Jeffrey Dahmer’ı hem de Alfred Hitchcock’un Psycho filmine ilham veren “Plainfield Kasabı” Ed Gein’i konu aldı.

Her iki yapım da büyük izleyici ilgisi gördü.SERİ KATİLLERİN YERİNİ KİTLESEL SİLAHLI SALDIRILAR ALIYOR Fox, “İnsanlar için eğlenceli olan, geçmişin katilleri.

Ve bu da aslında ne kadar çok katil olduğumuzu gösteriyor.

Öyle ki, Kaliforniya’da Freeway Killer One (Otoyol Katili Bir) ve Freeway Killer Two (Otoyol Katili İki) olarak adlandırılan iki farklı katil vardı" diyor.

Makalede "Seri katillerin sayısındaki düşüş, en az onlar kadar korkunç hatta belki daha da tehlikeli bir olgunun, kitlesel silahlı saldırıların yükselişiyle aynı döneme denk geldi" yorumu var.

Fox bu durumu şöyle açıklıyor: “Seri katillerin tuhaf ve aşırı doğası dikkat çekiyordu ama genellikle sadece belirli bir topluluğu korkutuyordu.

Kitlesel silahlı saldırılar ise doğrudan korku yaratıyor.

Artık Amerikalılar, böyle bir olaya yakalanmaktan korktukları için bazı yerlere gitmemeyi tercih ediyor.

Bu, bambaşka bir korku biçimi"“Toplumun Canavarlara İhtiyacı Var” Gazeteci Rachel Corbett'a göre ise "Toplumun canavarlara ihtiyacı var".

Şu yorumu yapmış: "Onlar bize kim olduğumuzu ve kim olmadığımızı hatırlatıyor.

Korkunçlar, çünkü insan ile insan olmayan arasındaki sınırı bulanıklaştırıyorlar ve bizi neye dönüşebileceğimiz konusunda uyarıyorlar". 'ÜNLÜ YAPMA' MERAKI Boston Üniversitesi İletişim Fakültesi Film ve Televizyon Bölümü öğretim üyesi Deborah Jaramillo ise geçmişte yaptığı bir açıklamada bu olgunun Amerikan izleyicisi açısından anlaşılmasının oldukça kolay olduğunu söylemişti. “Medya ortamımız, ünlü yaratmaya ve o ünlülüğü sürdürmeye son derece elverişli. “Bizde ‘ünlü suçlu’ fikri var ve seri katiller bir süre sonra birer ünlüye dönüşüyor" diyor.

İlgili Sitenin Haberleri