Haber Detayı
Bugün, dünden daha yoksuluz
Yılbaşında bize hayal satıyorlardı. Güya, enflasyon düşecekti. Faiz indirimleri ekonomiyi canlandıracaktı. Paramız yeniden itibar kazanacaktı....
Yılbaşında bize hayal satıyorlardı.
Güya, enflasyon düşecekti.
Faiz indirimleri ekonomiyi canlandıracaktı.
Paramız yeniden itibar kazanacaktı.
Yabancılar, yatırım için Türkiye’ye koşacaktı.Ne oldu peki?
Hepsi balon gibi söndü.
Şimdi aynı hayalleri paketleyip gelecek için önümüze koyuyorlar.
Onlara inansak geçen bütün yıllar boyunca olduğu gibi yine şahlanacağız.
Bu masalların alıcısı da kalmadı, ama onlar servis etmeye devam ediyor.
Uzaya çıkıyoruz, dünyanın gıptayla izlediği ülke oluruz, Türkiye Yüzyılı’na giriyoruz… Dile kolay, tam 23 yıldır bizi rüyalar aleminde gezdiriyorlar.
Uyandığımızda kabus yaşıyoruz.İTİRAZ VAR MI?“Hedefleri beklenen enflasyona göre ayarlıyoruz” diye asgari ücrete 2025 Ocak’ta yüzde 30 zam yaptılar.
İşçiler, 22.104 liraya mahkum oldu.
Tam bir yıl sonra yeniden masa kuruldu.
Bu kez kukla tiyatrosuna sendikalar bile katılmaya tenezzül bile etmedi.
Önümüzdeki günlerde “Sizi enflasyona ezdirmedik, hayırlı uğurlu olsun” diye önümüze bir rakam koyacaklar. “İtiraz ediyorum” diyecek var mı?
Yok… “Ben bunu kabul etmem” diyebilecek var mı?
Yok…ABD bankaları zaten her yıl nokta atışı asgari ücretin kaç lira olacağını tahmin ediyor.Asgari ücret hesaplamalarında yıllardır dikkate alınan Türk-İş’in açlık sınırına bakarsak kırmızı çizginin 29.827 lira olması gerekiyor.
En azından bu kadarını dikkate alacaklar mı göreceğiz.
Ama kesin olan şu ki; her şey bittiğinde “Bugün dünden daha yoksuluz” diyeceğiz.
Yılbaşında asgari ücret 22.104 lira olarak açıklandığında yaklaşık 626 dolara denk geliyordu.
Şimdi 516 dolara geriledi.
Bir yılda 110 dolarlık kayıp var.
Üstelik, Merkez Bankası, dövizin kemerlerini sıkı sıkıya bağlamışken bunları yaşıyoruz.Enflasyona ezdirmeyeceklerdi, altında kaldık.Yıllardır asgari ücret komisyonu diye işçinin elini kolunu bağlayıp masaya oturuyorlar.
Çaylar, kahveler “Sana gelelim”, “Bize gidelim” toplantıları tertipleyip asgari ücreti belirliyorlar...
İşçi sendikaları o belgenin altına şerh düşüyor...
Kimin umurunda oldu. “Hay Allah, işçiler kabul etmedi ne yapacağız şimdi” diyen oldu mu?
Hayır...Bu kukla tiyatrosunu her sene tekrarlıyorlar.
Sonra “Üstüne 1.000 lira daha koyduk” diye asgari ücret açıklıyorlar.
Efendilerimiz pek bir cömertmiş...İşçiler fabrikalara, tarlalara, atölyelere hayat verir...
Onlar olmadan makineler çalışmaz, ocaklar ateşlenmez.
Onunla pazarlık yapmaya niyetliysen, emeğinin hakkını vermek istiyorsan elini kolunu bağlamayacaksın...
Gücünü kullanmasına izin vereceksin...
Patronlar “Maliyetler arttı” diye sınır tanımaz zamları arka arkaya dizerken adı piyasa koşulları oluyor… İktidar, vergide, harçta, cezada sınır tanımazken, adı yeniden değerleme oluyor.
Sıra ücretlere gelince birdenbire beklenen enflasyonu konuşmaya başlıyoruz.
O beklenen enflasyon bir kez olsun beklendiği gibi çıktı mı?Hayır, ama maaşları ayarlarken çok işe yarıyor. 2025 herkes için zor bir yıldı, ancak belli ki 2026 çok daha zorlu bir sene olacak.