Haber Detayı
Yalancılığın kısa tarihi
Emperyalist yalancılık gelişigüzel yapılan bir iş değildir, bir tekniği ve metodu vardır. İngiliz Harold D. Lasswel, Propaganda Technique in the World War (1927) adlı kitabında yalancılığın kutsal kitabını yazmıştır.
“Hiçbir tekzip, yalanlama ve sözünü geri alma iddiadan vazgeçme ilk baskının verdiği zararı telafi edemez” H.C.
Peterson İLK YALAN: “Biliyor musun, 12 Mart darbesi sırasında Doğu Perinçek İsviçre Alplerinde kayak yapıyordu.” Neyse ki, lise birinci sınıfta Halkın Sesi dergisi okuduğumu ve dağıttığımı gören mevsimlik bir solcunun bu CIA yalanını kulağıma üfürdüğünde, Doğu Perinçek ve arkadaşlarının Mamak Cezaevinde yazdığı SAVUNMA’yı (Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi Savunma) iki defa okumuştum. 12 Eylül öncesi, Doğu Perinçek ve partisi için “Toroslarda silahlı eğitim yapıyorlar” türünden Gladyo imalatı haberler basında periyodik hale geldi. 1980 darbesinde ise CIA Gladyosu “Doğu Perinçek Bulgaristan’a kaçtı” yalanını imal ederek gazetelere haber yaptırdı.
Emperyalizmin fason olarak ürettiği yalanları gazeteci, tv yorumcusu ve son yıllarda zuhur eden güvenlik ve strateji uzmanlarının koro halindeki terennümü, taş plakların ünlü markası “Sahibinin Sesi- His Master’s Voice” logosu betimleyebilir sadece.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin “TRÇ” ittifakı olarak özetlediği, kapsamlı milli stratejisine karşı CIA-MOSSAD sessiz kalması söz konusu olamazdı.
OSMANLI MEZALİMİ YALANI Türkiye’yi İsrail karşısında yalnız bırakacak, strateji kırıcı sinsi manipülasyonlar TRT ve CNN Türk’te zuhur eylemekte gecikmedi.
Emperyalizmin, bölücü yalan imalatı günümüze özgü bir yöntemi değildir.
Sinema kamerasının icadından hemen birkaç yıl sonra Türkleri Balkanlardan kovmanın aracı olarak 1903 yılında Fransız Pathe şirketi tarafından “Osmanlı Mezalimi” (Massacres de Macedonie) adlı kışkırtma filmi çekildi.
Film Paris’te Pathe stüdyolarında oyuncularla çekilmesine rağmen, Avrupa başkentlerinde hızla gösterime girmesiyle birlikte, filmdeki canlandırma katliam sahneleri gerçek sanılarak infiale ve Bulgar milliyetçiliğinin ateşlenmesine neden oldu.
Filmdeki Türk “mezalimi” sahnelerinin etkisiyle, Avrupa’da Bulgar çetelerine yardım komiteleri Balkanlardan Türkleri yok etmek ve kovmak amacıyla silahlanmak için para toplamaya başladılar.
Yalan propaganda Bulgar çetelerinin katliamlarının Türklere mal edilmesine neden oldu.
ROMANYA HAREKÂTI Emperyalist donanmanın 18 Mart 1915’de Çanakkale’de telef olmasından sonra, İtilaf devletlerinin 25 Nisan’da Gelibolu yarımadasına düzenlediği kara harekâtı da başarısızlığa uğramasına rağmen, savaşta tarafsız olan Romanya’yı saflarına çekebilmek için Gelibolu’nun düştüğünü gösteren filmler Romanya sinemalarında gösterime sokuldu.
Yalan propaganda filmi tek başına yeterli değildi, Romanya’da yaşayan Osmanlı tebaasından Rum ve Ermeni asıllılara para verilerek gösterim esnasında İtilaf devletleri için tezahürat yapmaları da sağlandı.
Bu filmlerin dışında, Türkler gibi Almanya’nın da İtilaf devletlerine yenildiğini gösteren yalana dayalı filmler gösterildi.
Aslında gösterilen filmler Alman ordusunun kendi çektiği manevralara aitti.
Filmin üstüne Romence alt yazı ile gerçek bir savaşa ait gibi yansıtıldı.
İtilaf devletlerinin safında Romanya 1916’da savaşa girdi.
YUNANİSTAN GAZI Sıra İtilaf devletlerinin yanında savaşa girmeye isteksiz, Kral I.
Konstantin yönetimindeki Yunanistan’daydı. 28 Aralık 1915 günü Selanik’te Olimpiya Sinemasında, Fransız ordusuna bağlı bölüklerin geçişini ve silah gücünü gösteren özel film gösterimi seyirciler tarafından coşkuyla alkışlanırken, Yunan ordusu ve subaylarında güven yarattı.
Yunan subayları, İngiliz ve Fransız subayları ile fotoğraf çektirip gururlanıyorlardı.
Selanik Başkonsolosluğumuzun, ertesi gün Osmanlı Hariciyesine gönderdiği yazıda, filmin Yunan ordusu subayları üzerindeki etkisinden bahsediliyordu.
Çok sürmedi, 1917’de savaşa girmeye karşı olan Kral I.
Konstantin İtilaf Devletleri tarafından devrilerek savaş yanlısı Venizelos’a hükümet kurdurup, kıvama gelmiş olan Yunan Ordusu’nu Küçük Asya üzerine sürüdüler.
SOYKIRIM YALANI Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in ağzını mühürleyip tarihe gömdüğü “Ermeni Soykırımı” yalanının uzun yıllar kanıtı olarak gösterilen ve en önemli propaganda malzemesi; Türkler tarafından öldürülmüş çocuğu başında duran anne fotoğrafı, günün teknolojisi ile büyütüldüğünde, “ölü” çocuğun hazırlanan mizansene dayanamayıp güldüğü görülmektedir.
Çünkü o dönemin pozlama süresi yedi dakika olan fotoğraf makinalarına hareketsiz ölü taklidi yaparken gülmeden durmak zordur.
Kasım 1914’de, sinema filmleri yoluyla, başka devletler adına yalan haber yayanlara karşı İttihat ve Terakki hükümeti bir dizi yasal girişimde bulunarak “Esrar-ı Askeriyeyi İfşa ve Casusluk ve Hıyanet-i Harbiye Kanunu”na ekler yaptı, cezaları artırdı.
Almanya ile müttefik olmamıza rağmen Dahiliye Nazırı Talat Paşa, sinema filmi gösterimi ve gazetecilik örtüsü altında casusluk kuşkusu duyduğu Alman Albert Gold Schmidt’i beş ay süren tüm yolculuğu sürecinde izlettirdi.
Kendisini sinemacı olarak gösterip aslında Alman devleti memuru olduğu anlaşılan Berlin Posta kâtibi olan Mösyö Nikolay, Alman asıllı Bulgar vatandaşı Christof Molen Ayzen, Osmanlı tebaasından Rum kökenli Simiryoni, saray çevresinin sinemacısı Sigmund Weinberg güvenlik amacıyla yakın takip altına alındı.
YALANIN TEKNİĞİ Emperyalist yalancılık gelişigüzel yapılan bir iş değildir, bir tekniği ve metodu vardır.
İngiliz Harold D.
Lasswel, Propaganda Technique in the World War (1927) adlı kitabında yalancılığın kutsal kitabını yazmıştır.
Birinci Cihan Harbi’nin ilk aylarında İngiltere’de Wellington House, Tarafsız Basın Komitesi ve Haber Dairesi propaganda için faaliyete geçirildi.
Film ve Telgraf (wireless) Komitesi kuruldu. 20 Şubat 1917’de Enformasyon Bakanlığı kurularak, yalan propaganda ve enformasyon tek bir çatı altında birleşti.
İngiliz devleti bir propaganda kütüphanesi oluşturdu.
Dünyanın değişik yerlerinde, kendi aleyhlerinde yayın yapan ve yapma olasılığı olan tüm gazete ve dergilerin listesini çıkardılar.
İngiltere’nin kurduğu propaganda makinasının yalan, manipülasyon ve provokasyonlarını derinlemesine inceleyen Oklahoma Üniversitesi öğretim üyesi Horace Cornellius Peterson “Hiçbir tekzip, yalanlama ve sözünü geri alma, iddiadan vazgeçme ilk baskının verdiği zararı telafi edemez.” (No contradiction, no retraction, can quite overcome the harm of the first printing-H.C.Peterson, Propaganda for War Campaign againts American Neutrality 1914-1917, sayfa 12-13) olarak Wellington House’un temel ilkesini özetler.
Türkçe meali “Çamur at izi kalsın” ...emperyalist yalancılığın amacı ...
İngiliz emperyalizminin yalan üretim merkezi Wellington House’un başına C.F.G.
Masterman getirilirken, buradan üretilen propaganda malzemeleri İngiliz vapur firmaları, Protestan misyonerler, demiryolu şirketleri aracılığıyla sadece 1915’de 17 farklı dilde, 2,5 milyonu kitap olmak üzere 7 milyon adet basılı malzeme dağıttı.
Doğu’daki yalan propagandanın tek hedefi Osmanlı Devleti’nin parçalanmasıydı.
Bu amaçla üç büro kuruldu. 1.Yahudi Bürosu ve Propaganda. 2.Ermeni Bürosu ve Propaganda. 3.
Arap Bürosu ve Propaganda.
Bu büroların ötesinde 6 resimli propaganda gazetesi çıkarıldı 1.
The War Pictorial -Resimli Savaş İngilizce, Latince, Fransızca.
Portekizce, İtalyanca, Japonca, Rusça, İspanyolca, Grekçe, Danca, Flemenkçe, Almanca, İsveççe olarak basıldı. 2.
El Hakikat Adı Hakikat ama tamamen yalanlarla doluydu.
Altı gazete içinde en etkili ve sonuç alıcı propaganda aracıydı. 15 günde bir Arapça, Türkçe, Farsça ve Hintçe basılıyordu. 3.
Sheng Bao-Dürüst Gazete İngiliz Binbaşı Ernest Major’a 1872 yılında kurdurulan, 1949’da Çin devrimi ile son sayısını yayımlaya duran, Çince yalan imalatı yapan, Batılı yaşam tarzını yayan ve Hristiyan misyonerliği yapan Şangay’da basılan gazete.
Chengo-po adıyla Japonca baskısı da yapılıyordu. 4.
America-Latina Wellington House tarafından çıkarılan, İspanyolca konuşulan ülkeler için özellikle Orta ve Güney Amerika ve İspanya’da dağıtılıyordu. 5.
O Espelho Güney Amerika’nın Portekizce konuşulan ülkeleri de ihmal edilmedi.
Brezilya ve Portekiz’de yayımlandı. 6.
Hesperia Emperyalist yalanın Grekçesi olarak yayınlanan haftalık gazete.
Wellington House bu gazeteler için sadece 1918 yılında 400 bin sterlin harcamıştı.
Ayrıca kitap basımı ve dağıtımı da yapıyordu.
KENDİNİ GİZLEYEN YÖNTEMLER Bunu yaparken kendini gizleyen yöntemler geliştirdi. 1.İngiliz emperyalizmine uygun kafalar yaratmaya uygun kitaplar basan yayınevlerinden yüklü miktarda kitap satın alıp dağıtmak. 2.Hedef ülkelerde, çıkarlarını İngiliz emperyalizmiyle tevhit etmiş kiralık kalemlere metinleri yazdırıp yine aynı ahlâka sahip yayınevlerinde yayınlatmak temel yöntemlerdi.
Wellington House 1917 yılında yıllık 750 bin sterlin bütçe ve 300 personel planlamasıyla yalan propaganda makinesinin kitap ve yazarlarına bütçe çıkardı.
Bu bütçeden, kremalı en büyük dilimi, Ermeni soykırımı iddialarının ana kaynağı olan Arnold J.
Toynbee İngiliz istihbaratının siparişi üzerine yazdığı üç kitapla almıştır.
Soğuk Savaş döneminde İngiltere’den ABD’ye gelerek burada CIA elemanlarına yalan propaganda konusunda eğitim verdi.
Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla CIA hedefe Çin Halk Cumhuriyeti’ni yerleştirerek, kardeşçe sosyalizm bayrağı altında yaşayan 56 milliyeti birbirine düşürecek etnik bölücülüğü yeşertmeye çalıştı.
İlk denemeyi yapay bir “Tibet sorunu” çıkarmak amacıyla başrolünü ünlü oyuncu Brad Pitt’in oynadığı “Tibet’te Yedi Yıl” filmini Holywood’a sipariş etti.
Türkiye’de sol içinde Mao Zedung’un yapıtları okunmaya başladığında, Nazlı Ilıcakların Tercüman Gazetesi’nde tefrika edilen “Mao’nun Kızıl Zindanları” yazı dizisiyle, CIA yalanlarına karşı bağışıklık sistemi güçlü kuşak bu CIA gazozunu asla içmedi.
Duygusal başlayan film ortasından itibaren “Çin zulmü” yalanının yayıcısı oldu.
Milliyetler çatışması yaratmanın verimini bilen ABD sentetik “Tibet sorunu”nda elde edemediğini, aynı yalanları adapte ederek sentetik “Uygur sorunu” üzerinden denemeye başladı.
UYGUR YALANI SON YALAN: MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin bilge bir öngörü ile Türkiye’nin güvenliği için “TRÇ” ittifakını gündeme getirmesiyle, yalan propaganda teorisyeni ve bir yalancı olan Arnold J.
Toynbee’nin ardılları, sosyal medyada “yaşlı adam, boş konuşuyor” etkisini yaratmak için bir psikolojik savaşı, konvansiyonel yalan “Çin’in Uygurlara Soykırımı” temasıyla başlattılar.
Topu yapay bir “Uygur sorununa” çarptırarak, sayın Devlet Bahçeli’yi vurma taktiği!
Çin’in Uygur bölgesindeki basın ziyaretinden dönen CNN Türk muhabiri, Uygurların geleneksel müzik, dans ve kültürel öğelerin günlük yaşam içindeki örnekleri verdikten sonra “Çin Uygurlara kültürel soykırım uyguluyor” demesi absürd güldürü öğesi oldu.
Ardından Çin güvenlik güçlerinin, boş bir binaya anti-terör tatbikatından görüntüler alıp haberin içine “Çin zulmü” olarak monte ettiği yalan kurgu kadar, medya ortamında hızla üreyen, güvenlik ve strateji uzmanlarının “Çin emperyalizmi” icadı, “İran vurmuyor, İsrail’le tiyatro oynuyorlar” iddiası kadar nafile ve kuyruklu bir yalandır.