Haber Detayı
Titan’ın derinliklerinde şaşırtıcı keşif: Dev okyanus beklerken "buzlu balçık" çıktı
Bilim insanları, Satürn’ün dev uydusundaki gizemi çözmek için eski verileri yeni yöntemlerle tekrar inceledi. Yıllardır var olduğuna inanılan devasa yeraltı okyanusunun yerinde, yüksek basınçla hapsolmuş tuhaf su cepleri ve buz kütleleri olduğu saptandı.
Satürn’ün en büyük uydusu olan ve büyüklüğüyle Merkür gezegenini bile geride bırakan Titan, gökbilimciler için her zaman Güneş sistemindeki en heyecan verici cisimlerden biri oldu.
Sahip olduğu yoğun atmosfer ve yüzeyindeki sıvı gölleriyle Dünya’ya olan benzerliği, bu dev uydunun buzlu kabuğunun altında devasa bir okyanus sakladığı düşüncesini yıllarca körükledi.Ancak Nature dergisinde yeni yayımlanan bir çalışma, Titan hakkındaki bu yerleşik teoriyi kökünden sarsacak veriler sunuyor.
NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı JPL'den gezegen bilimci Flavio Petricca ve ekibi, Titan’ın iç yapısına dair önemli sonuçlara ulaştı.Araştırmacılar, NASA’nın emektar Cassini görevinden gelen radyo takip verilerini çok daha gelişmiş ve hassas yöntemlerle yeniden analiz etti.
Bu yeni teknikler, uydunun iç yapısındaki belirsizlikleri minimize ederek daha net bir tablo sundu.
Titan, Satürn’ün devasa yerçekimi etkisi altındayken belirli bir esneme payına sahip olsa da, yapılan yeni ölçümler, uydunun iç kısmının bu çekim gücüne karşı beklenenden çok daha dirençli olduğunu gösterdi.
Bu direnç, uydunun altında tamamen sıvı bir okyanus değil, yüksek basınç nedeniyle sıvılaşamayan ama erime noktasına çok yakın duran devasa bir buz tabakası bulunduğuna işaret ediyor.Yaşam için hala bir şans var mı?Elde edilen bulgular, Titan’ın iç kısmının tamamen sıvı bir su kütlesinden ziyade, buz kristallerinin ve suyun birbirine karıştığı bir “balçık” yapısına benzediğini gösteriyor.
Bu yapı içerisinde yaygın su cepleri bulunsa da, okyanus dünyası hayallerimiz biraz daha karmaşık bir hal aldı.
Bilim insanları, Titan’ın oluşumunun ilk evrelerinde gerçek bir yeraltı okyanusuna sahip olabileceğini ancak çekirdeğindeki radyoaktif ısınmanın bu suyu sıvı tutmaya yetmediğini düşünüyor.
Yine de Titan’ın şu an yeni bir ısınma evresine girmiş olabileceği de ihtimaller arasında yer alıyor.Peki, bu durum Titan’ı yaşam için daha az mı çekici kılıyor?
Araştırma ekibi bu konuda henüz kesin bir yargıya varmış değil.
Küresel bir okyanus yerine buzların arasına hapsolmuş geniş su ceplerinin bulunması, biyolojik süreçleri farklı şekillerde etkileyebilir.
Bu gizemi çözmek için gözler, NASA’nın Titan’a göndermeye hazırlandığı Dragonfly görevine çevrildi.
Bu uçan robot, uydunun jeolojik yapısını yerinde inceleyerek yaşamın buralarda bir yol bulup bulamayacağını anlayacak.
Evrende “okyanus dünyası” olarak tanımladığımız yerlerin sandığımızdan daha nadir olabileceğini gösteren bu çalışma, Titan’ın hala keşfedilmeyi bekleyen ne kadar çok sırrı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.