Haber Detayı
YKB Başkan Vekili Malhan: Tasarım olmazsa kâr edemez ‘Kızıl Okyanus’ta kaybolursun
Her ülkenin yerelleşme peşinde olduğunu belirten Koleksiyon Yönetim Kurulu Başkan Vekili Koray Malhan, tasarım ve proje öne çıktığında her yerde aynı üretimin yapılamayacağını ifade etti. Malhan, “Kırmızı Okyanus’ta kaybolursanız mobilya kârsız bir iş” dedi.
Koleksiyon Yönetim Kurulu Başkan (YKB) Vekili ve Tasarım & Marka Direktörü Koray Malhan, değişen ticaret eğilimlerinin mobilya sektörüne yansımasına dikkat çekti.
Hemen her ülkenin kendi bünyesinde üretim istediğini ancak tasarım söz konusu olduğunda her yerde aynı kalitede üretim yapılamayacağını dile getiren Malhan, “Mısır’da 18 yıldır bayimiz var.
Üretim bandı kurdu.
Mısır devleti üretimi ülke içinde istiyor.
Hemen her ülke yerelleşme yolunda.
Fakat tasarım söz konusu olduğunda onu nasıl lisanslarız meselesi gündeme geliyor” dedi.
Düz ürün satmaktan ziyade proje çalışmanın farklı bir bilgi gerektirdiğini kaydeden Malhan, “Sadece o proje için o üretimi yapıyorsunuz.
Bir kere yaptığın için hata yapamazsın.
Orada da ekmek aslanın ağzında” ifadelerini kullandı.“Kâr, yatırım ve inovasyon hırsına bağlıdır” Mobilya sektöründe çok fazla üretici firma olduğundan hareketle “Kârlı bir iş mi?” diye Malhan’a sorduğumuzda şunları söyledi: “Nasıl yaptığınıza bağlı. ‘Kırmızı Okyanus’ta (Şirketlerin mevcut pazar alanlarında rekabet ederek mevcut talebin bir payını ele geçirdiği bir iş yaklaşımı) kaybolursanız, kârsız bir iş.
Kârlılık, para kazanma hırsına bağlı değildir yatırım ve inovasyon hırsına bağlıdır” diye konuştu.
Şirketin Sarıyer’deki kampüsünde sohbet ettiğimiz Koray Malhan, Expo 2025 Osaka’daki İtalya Pavyonu’nda açıklanan sonuçlarla Compasso d’Oro Uluslararası Tasarım Ödülü’ne layık görülen tasarımlara dikkatimizi çekti.
Malhan, tasarımcılar Defne Koz ve Marco Susani’nin “yeni nesil çalışma yuvası” olarak adlandırılan Minipod’u geliştirdiğini ve ödüllü tasarımın ADI Design Museum’un kalıcı koleksiyonuna dahil edilerek 2 bin 500’den fazla çağdaş tasarım eseri arasındaki yerini aldığını söyledi.Ucuz Çin mobilyası kalmadı Bundan sonra şu sıra her ihracatçının gözdesi olan ABD pazarına ilişkin sorularımızı yanıtlayan Malhan, Koleksiyon olarak 7-8 yıl faaliyette bulundukları bu pazarda Kovid dönemi ile birlikte durduklarını söyledi. “Epey proje yaptık.
Kovid olunca durduk.
Yorucu hale gelmeye başladı.
Parite de çok yardımcı olmadı” diyen Malhan, yeni büyüme modellerini ise şöyle anlattı: “Kendi yatırımımız yerine bayi anlaşması yapacağız.
Önceden her şey sırtımızdaydı.
Ürün benden satış senden gibi.
Dubai, Fransa ve Toronta’da başarılı olduk.
Buralar zaten Amerikalıların da var olduğu bölgeler.
Suudi Arabistan pazarı hem ev hem otel mobilyası anlamında büyüyor.
Avrupa’da hareket yok.
Çin’de büyüme var ama kendi kendini ikame ediyor.
Orada henüz kapıyı çalmadık.
Bir yer hazır olmadan diğerine girmemek fikrindeyiz.
ABD şirketi olsak her yerde savaşırız ama cebimizde TL var.” Çin tarafında “Çin bütün dünyanın başına çorap örecek.
Herkes çok farkında mı bilmiyorum ama ucuz Çin mobilyası kalmadı” diyen Malhan, dünyada değişen dengelere dikkat çekti.“Alternatif malzemeleri zorluyoruz” Türkiye’nin çevresindeki 8 ülkenin 7’sinde savaş veya sorun olduğunu bu durumun da firmalar çok daha iyi olabilecekken zorlukların gündeme geldiğini anlatan Koray Malhan, “Kaliteli hammadde bulmakta sıkıntı yaşamıyoruz.
Ama sünger ve MDF yerine ne koyabiliriz diye çalışmalar yapıyoruz.
Çalıştığımız mimar ve tasarımcılar ile malzeme zorluyoruz.
Bizde kilogram başı değer 35-40 dolar civarında.
Mobilyalar da akıllanmaya başladı.
Masanın içine kablosuz şarj vs. ekleniyor.
Veya tasarımcının eseri olduğunda bir cam vazo kristalden daha değerli olabiliyor.
Kanepe diye bakınca hepsi kanepe ama bizde bir kanepede 9 katman var” dedi.“Milyonlarca sandalye varken aynısını yapmanın anlamı yok”Mobilyada değişen malzeme kullanımına ilişkin gelişmeler hakkında da bilgi veren Koray Malhan, “Danimarkalı bir firma ile çalışıyoruz.
Fiyatta istediğimiz yere gelemedik henüz ama atık kumaşları presleyip masa tablası yaptırdık.
Seramik yerine çekirdek ve fındık kabuğunu ikame edebilir miyiz diye çalışıyoruz.
Milyonlarca sandalye var ve bundan bir tane daha yapmanın anlamı yok.
Hazır giyim modası aklıyla mobilya olmaz.
Bugün dünya tekstil atıklarıyla dolu” dedi.
Mobilyanın modaya göre birkaç yılda değiştirilen değil evladiyelik olması fikrine katıldığını söyleyen Malhan, “Bu kadar tüketmeye gerek yok.
Bir şeyin azlığından değil fazlalığından bütün ülkeler birbirine girecek.
Öyle bir endüstri var ki onu tüketecek kadar insan yok.
Üretmek için değil tüketmek için var olmuş gibi.
İşte ceket al cesur ol.
Saat al maceracı ol.
Tükettikçe bir şey olacağına inanılan bir yapı.
Sonsuz bir hırs” ifadelerini kullandı.Tebdil-i mekânda ferahlık vardırMalhan, değişmeye başlayan ofis ortamlarına yönelik düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Pandemi sonrasında da ofislere döndük ama döndüğümüz ofis aynı ofis olmadı. 300 kişilik ofiste illa 300 çalışma istasyonu mu gerekli?
Masalar her şeyin merkezi ve sandalyeler onların etrafta mı dönmeli?
Koltuk ve kanepeler olsa masalar küçülse ve hareketli hale gelse diye düşündük.
Eskiden ofiste ekranlar büyüktü artık akıllı telefon var en büyük ekran laptop.
Kişi başına büyük bir çalışma alanı gerekmiyor.
Bu masaların bağlayıcılığı özellikle yeni nesle iyi gelmiyor.
Sabahtan akşama kadar bir masaya kilitlenmiş kişi yerine daha hareketli bir ofis ortamı için mobilya tasarladık.”