Haber Detayı
Akile Salih’in açıklamaları ‘Türkiye’yi bağlamaz’
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Türkiye ile Libya arasında 2019 yılında imzalanan Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Mutabakat Muhtırası’nın Libya Parlamentosunda geçmediğini ve geçersiz olduğunu öne sürdü. Cihat Yaycı, bunların Türkiye açısından bir anlam taşımadığını vurguladı.
Libya Haber Ajansı’nın aktardığına göre Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Türkiye ile Libya arasında 2019 yılında imzalanan deniz yetki alanları mutabakatının geçersiz olduğunu savundu.
Salih, Ulusal Mutabakat Hükûmeti ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmanın Libya Parlamentosundan geçmediğini öne sürerek, mutabakatın “anayasal meşruiyetten yoksun” olduğunu ileri sürdü.
Uluslararası anlaşmaların ancak Temsilciler Meclisinden güvenoyu almış ve anayasal olarak yetkilendirilmiş bir hükûmet eliyle yapılabileceğini iddia eden Salih, bu nedenle söz konusu mutabakatın hukuki sonuç doğurmadığını iddia etti.
Salih, parlamentoya sunulmayan hiçbir anlaşmanın fiilî durum olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürerken, “Batıl üzerine bina edilen şey, zaman geçse de batıl kalır.” ifadelerini kullandı.
Açıklamalarında Yunanistan’a da değinen Salih, Atina’nın Girit Adası’nı esas alarak Libya kıyıları karşısında geniş deniz yetki alanları talep ettiğini belirterek bunun uluslararası hukukla bağdaşmadığını söyledi.
Girit’in Libya kıyılarına yakınlığını vurgulayan Salih, bu adanın Yunanistan’a Libya aleyhine orantısız deniz alanları kazandıramayacağını vurguladı. ‘LİBYA İÇ HUKUKUNA GÖRE SÜREÇ TAMAMLANMIŞTIR’ Konuyu Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı’ya sorduk.
Gazetemize konuşan Yaycı, Salih’in açıklamalarının Türkiye açısından herhangi bir anlam taşımadığını vurguladı.
Yaycı şunları belirtti: “Biz bu mutabakatı Başkanlık Konseyi onayıyla imzaladık.
O dönemde Başkanlık Konseyi onayı yeterliydi.
Bu metin, mecliste onaylanması gereken anlaşmalar kategorisinde değil.
Bir mutabakat muhtırası olarak imzalandı.
Lübnan ile Güney Kıbrıs arasındaki anlaşma aslında daha önce Cumhurbaşkanlığı tarafından imzalanmıştı.
Bakanlar Kurulu’ndan geçmiş, Meclis’e sevk edilmişti. 2007 anlaşmasıydı bu.
Ancak Meclis bir türlü toplanıp, Türkiye’nin etkisiyle, bunu onaylamadı.
Orada ne yaptılar, bu anlaşmayı, Meclis onayı gerektirmeyen, egemenliğe ilişkin olmayan teknik bir anlaşma kategorisine soktular.
Hukuki bir manevra yaptılar.
Dikkat edersen, imza fotoğrafında Cumhurbaşkanı Avn ayakta duruyor.
İmzalayan Ulaştırma Bakanı.
Yani bunu küçük, teknik bir anlaşma seviyesine indirerek hileyle yaptılar.
Libya’da ise biz anlaşmayı imzaladığımızda ortada fiilen bir meclis yoktu.
Adı vardı ama kendisi yoktu.
Doğu tarafında da ‘ben meclisim’ diyen bir yapı vardı.
Libya iç hukukuna göre bu süreç tamamlanmıştır.
Aynı şekilde Birleşmiş Milletler’e de kaydettirilmiştir.
İç hukuk süreci tamamlanmıştır, Türkiye’de olduğu gibi.
O dönemde Başkanlık Konseyi varken, onun onayıyla yapılmıştır.” ÇAVUŞOĞLU AÇIKLAMIŞTI Dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2022 yılında Türkiye–Libya deniz yetki alanları mutabakatına ilişkin tartışmalar sürerken şu açıklamayı yapmıştı: “Bu Libya’yla ilgili imzalanan muhtıraların Libya tarafından, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan geçici hükûmetler eliyle imzalanması mümkündür.
Bunlar uluslararası anlaşma değil, mutabakat muhtırasıdır.
Biz, içinde ekonomik ilişkilerle ilgili unsurlar bulunduğu için bu muhtıraları Meclis’imizden geçirdik.
Ancak Libya hükûmetlerinin böyle bir zorunluluğu yoktur. “Mesela Mısır’la Akile Salih’in arası çok iyi olmasına rağmen, Mısır’ın imzaladığı yaklaşık 40 mutabakat muhtırası vardır ve bunların hiçbiri meclisten geçmemiştir.
Bu, teknik bir bilgidir.”
