Haber Detayı

Stockholm’de Nobel Haftası…
Avrupa aydinlik.com.tr
14/12/2025 15:20 (1 hafta önce)

Stockholm’de Nobel Haftası…

Stockholm bu yıl Nobel haftasını grinin çeşitli tonlarının bunalttığı günlerde kutluyor. Güneşe hasretiz.

İsveç’in siyasi havası da kurşun gibi ağır.

Yaygınlaşan yoksulluk, yasalarda yapılan değişiklikler,vatandaşlıkların geri alınması için yapılan tartışmalar, yeni göçmenleri ülkelerine göndermek için teklif edilen paralar iç karartıyor.

Bunlar yetmezmiş gibi İsveç’in en fetihçi kralı olarak bilinen, bizi misafirliğiyle bıktıran Demirbaş Şarl (Karl XII)’ın anma gününde Nazi özentilerinin ellerinde meşalelerle meydanlarda yürüyüşleri, etraftakilere saldırmaları ortamı iyice geriyor.

Stockholm şehrinin yaklaşık %27’sini, tüm İsveç’in %35’sini oluşturan, dünyanın her bir köşesinden kalkıp gelmiş farklı kökenden insanlar hakkında toplumda olumsuz kolektif algı yaratılması, herkesin potansiyel suçlu gibi gösterilmesi can sıkıyor.

IŞIL IŞIL SOKAKLAR Hem Nobel haftası hem de yaklaşan Noel nedeniyle Stockholm’ün meydan ve sokakları iyice süslendi, pırıl pırıl ışıldıyor.

Biz evde artan elektrik fiyatlarına karşı önlem olarak ampul söndürürken, belediyemiz bu yıl sanki daha bir cömert.

Sokaklar ve meydanlar Noel için büyük boyutlarda ışıklandırılmış geyikler, çam ağaçları, çanlarla süslenirken Nobel nedeniyle daha heyecan verici, bilimsel, yapay zekanın kullanıldığı ışıklarla şekillendirilen şahane sanat eserleriyle donatılıyor.

Sokaklar ve meydanlar berbat havaya rağmen sanat eserlerini görmek isteyen ziyaretçilerle dolup taşıyor.

Üstelik bu etkinlikler tamamen ücretsiz.

Hatta bazı müzelerde de Nobel ile Noel’i birleştiren ücretsiz sergiler var.

Polisin “özellikle tehlikeye maruz” ilan ettiği banliyölerden Tensta da unutulmamış.

Orada da birçok ışıklı sanat eserleri sergileniyor.

Dilerim bu eserler, çeteci ve suç makinası gibi görülen ve dışlanmanın her türünün yaşatıldığı insanlarda buruk da olsa heyecan yaratır, çocuk ve gençlerin hayal dünyasını geliştirir, öğrenme isteğini kamçılar.

BM İSVEÇ’İ ŞİDDETLE ELEŞTİRİYOR Bu arada Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi (CERD) daha birkaç gün önce yayınladığı raporda İsveç'teki kolluk kuvvetlerinin aldığı önlemleri sert bir dille eleştirdi.

BM CERD komitesi, İsveç’te Nisan 2024’te Polis kanununda yapılan bir değişiklikle, “tehlikeye maruz” ilan bölgelerde suçla mücadele adı altında, belirli bir şüphe olmaksızın araçların durdurulup aranmasına ve ten /saç renklerine bakarak insanların üstlerinin aranmasına izin verilmesini şiddetle eleştirdi.

Ayrıca koalisyon hükümetinin kuruluş anlaşması olan “Tidö Anlaşmasında” kimlik belgesiz göçmenler, Müslümanlar, Asya ve Afrika kökenliler, ilticacılar ve mülteciler hakkındaki önerilerin de ayrımcı oldukları belirtildi.

İSVEÇ STK’LARININ ELEŞTİRİSİ Geçtiğimiz hafta İsveç Çocuk Esirgeme Kurumu (Rädda Barnen) hükümeti yoksullukla mücadele etmediği için eleştirdi.

İsveç genelinde 270.000 çocuğun (çocuk nüfusunun %13’ü, her 8 çocuğun 1’i) yoksulluk içinde yaşadığını, çocuklarıyla yalnız yaşayan anne ya da babanın, emeklilerin büyük geçim sıkıntıları çektiklerini belirtti.

İsveç Kızılhaçı (Röda Korset) da yaptıkları araştırmaya göre çocukların, işsizlerin, hastalık raporluların ve yurtdışında doğmuş (göçmen) grupların yoksulluk sıralamasında en üstlerde yer aldığını belirtti.

Yoksulluk çeken çocukların boş zamanlarını değerlendirebilecek etkinliklere de katılamadıklarını bu yüzden artan sağlık sorunlarıyla karşılaşarak toplumdan uzaklaştıklarını açıkladı.

Yoksulluk çeken grupların temel ihtiyaçlarını, besin değeri yüksek gıda alabilmek, oturdukları evin kirasını, elektrik masraflarını ve faturalarını ödeyebilmek olarak sıraladı.Eski sosyal refah devletinden geriye kalan enkaz iktidarın rengi değişse de ortada kalacak gibi.

Kısacası durum iç açıcı değil.

Ama ne gam!

Işıl ışıl gecelerin büyüsüne kapılıp, gündüzlerin karanlığından uzaklaşmak kolay!

Şimdi Nobel Vakfı’nın hiçbir masraftan kaçınmadığı İsveç’in en büyük organizasyonu ve en büyük reklam aracı olan Nobel organizasyonu zamanı.

Başlasın en seçkin, en ayrıcalıklı, en zengin ve en güçlü kesimler için eğlenceler!

Bu yılın teması “ Pro Pace”, Fransız sanatçı Yann Nguema’ya ait.

Barış ve halklar arası kardeşlik temasıyla hazırlanan ışık gösterisinde diyalog, dünya savaşlarının yıkımı, Kızılhaç, Kızılay, BM, 14.

Dalai Lama, Narges Mohammadi, Liu Xiaobo gibi kuruluş ve isimler öne çıkarılıyor.

EĞLENCELERİN EĞLENCESİ 200’ü öğrenci yaklaşık 1300 kişi için en ihtişamlı giysilerine bürünerek, en fazla parlayan takılarını takarak önce ödül töreninde sonra da Belediye Sarayı’ndaki Nobel yemeğinde yer alma vakti geldi.

Tuvaletler-fraklar ısmarlandı, kiralandı.

Alfred Nobel’in en son yaşadığı ve öldüğü yer olan Ligurya bölgesindeki Sanremo Belediyesi’nin hibe ettiği çiçekler geldi.

Yaklaşık 30 bin değişik çiçekle hem ödül törenin yapılacağı Konserthuset (Konser Evi) hem de Nobel yemeği ve eğlencesi için Stadshuset (Belediye Sarayı) süslendi.

Dinamitin keşfiyle edinilen büyük servetin bir kısmı gösterişli bir biçimde harcanacak ki yerine yeni servetler gelsin.

Dinamit demişken son haberi de ekleyelim. “Siyaset arenasında uzun yıllar bulunduğunu ve yeni bir şeyler yapmak istediğini” söyleyerek istifa eden ve kendi işini kuran mevcut hükümetin eski Dışişleri Bakanı Tobias Billström, yeni bir teklife kayıtsız kalamadı.

Çağın silahı İHA ve SİHA’ları düşürmek üzere İsveç’te geliştirilen silahları satabilmek için kurulan Kuzey Hava Savunması (Nordic Air Defence) şirketinin başına getirildi.

Ne kadar isabetli bir seçim değil mi?

Bakalım ilk müşterisi hangi ülkeden olacak!

NOBEL GÜNÜ HAZIRLIKLARI Nobel ödülleri bir geleneğin adı.

Tören-yemek-müzik düzeni kalıplar halinde her yıl yinelenir, tema değişiklikleri yapılır.

Bilim insanları ve dünya kamuoyunun 1901 yılından bu yana her yıl heyecanla beklediği Nobel ödülleri ekim ayının ikinci haftasından itibaren açıklanır.

Son yıllarda siyasi tercihlerin ön plana çıkarıldığı suçlamasıyla edebiyat ve barış ödülleri tartışmalar yaratıyor.

Bilim ödüllerini ve edebiyat ödülünü kazananlar Stockholm’de ilan edilir.

Barış ödülü ise Norveç’te.

İsveç’in en gösterişli töreni, her yıl ödüllerin babası Alfred Nobel’in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık’ta Stockholm’de yapılır.

Alfred Nobel, tören ve Stockholm bütünleşmiş bir İsveç markası olarak günlerce dünya bilim ve magazin medyasında yer bulur.

Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı günde, köşesinde ödül töreninin yapılacağı Konserthuset (Konser Evi)’in olduğu, çoğu göçmen kökenli meyve-sebze ve çiçek satıcılarıyla ünlü Hötorget (Saman meydanı) sabahtan boşaltılır, tertemiz yıkanır.

Binanın girişi kırmızı halılarla bezenir.

Çiçek bahçesine dönen salonda İsveç kralı bilim ve edebiyat ödüllerinin sahiplerine diploma ve madalyalarını verir.

Ardından tüm misafirler Nobel yemeğinin verildiği Stadshuset (Stockholm Belediye Sarayı)’in ünlü Blåhallen (Mavi Salon) bölümüne geçer.

Önceden planlanan ve herkesin uymak zorunda olduğu kurallara göre müzik eşliğinde merdivenlerden inerek salonda kendilerine ayrılan yerlere oturur.

Aylarca en ince detaylarına kadar planlanan “Nobel yemeği”nin ardından Gyllene Salen (Altın Salon)’de “eğlencelerin eğlencesi” başlar.

İsveç devlet televizyonu ve radyosu tümünü olmasa da törenin büyük bir kısmını saatlerce yayınlayarak İsveç halkınıbu eğlenceden mahrum bırakmaz.

Günün ilk saatlerinde tören sona erer ama giysiler, danslar, süslemeler, son ana kadar sır gibi saklanan yemek listesi günlerce magazin basınının dilinden düşmez.

Nobel servis takımlarının suya dayanıklı olmadığı için yıkanmadan kuru temizleme ile temizlendiği, bakteri öldüren ilaçlı bezle silindiğini de belirtelim.

Nobel ertesi Belediye Sarayı lokantasında Nobel yemeğinin kopyası kişi başına 2898 İsveç kronu (yaklaşık 10 bin TL) karşılığında halka(!) sunulması da bir gelenek.

Nobel geleneği hiç değişmez.

ALFRED NOBEL YOKSUL, ZEKİ, ÇALIŞKAN VE HIRSLI Yaşadığı dönem boyunca görkemli salonlardan, “elit” yemek törenlerinden hoşlanmayan ama her yıl ölüm gününde ışıl ışıl bir organizasyonla anılan Alfred Nobel çok yoksul bir ailede dünyaya gelir.

Babası buluşlarıyla ünlü olsa da ailesini geçindirecek parayı bir türlü kazanamaz.

Bir umut herkesin akın ettiği “imkanlar ülkesi Rusya’’ya gider.

Anne dört oğluyla Stockholm’de ayakta kalmaya çalışırken, küçük Alfred Stockholm sokaklarında kibrit satar.

Sonra ailece St.

Petersburg’a göçerler.

Şansları döner, işleri çok büyür.

Çocuklar iyi eğitim alır.

Ailece ticaret ve yeni buluşlarla uğraşırlar.

Baba Nobel’in buluşu olan deniz mayınları büyük sükse yapar. 1854-56 Kırım Savaşı’nda Rusların çok işine yarar.

Baba Nobel, oğulları Alfred ve Emil ile Stockholm’e dönerek nitrogliserin deneylerine başlarken Robert ve Ludvig Rusya’da silah ve petrol işine girer.

Birçok patlama, kaza, Emil’in parçalanarak ölmesinin ardından Alfred,1866 yılında nitrogliserini ince silisli bir cins toprak olan kiselgur (yosun kumu) ile karıştırarak stabil hale getirmeyi başarır.

Kum patlayıcı yağı emince, ortaya kolay işlenir ve taşınır bir malzeme çıkar.

Nihayet nitrogliserinin gücünü kontrol altına almıştır.

Buluşuna Yunanca dynamis (güç) kelimesinden esinlenerek “dinamit” adını verir.

Artık dünya dinamitle tanışmaya hazırdır.

Alfred, İsveç veliaht prensi Oscar’ın ve gazetecilerin önünde ince uzun silindirler şeklinde paketlenmiş dinamitleriyle koca bir dağı kontrollü bir şekilde patlatınca siparişler de patlar.

Sadece İsveç’te değil, Norveç, Almanya, Fransa, Amerika’da da patent alır ve fabrikalar kurar. 1868’de İsveç Kraliyet Bilim Akademisi baba oğul Nobelleri “insanlık için pratik değeri büyük buluş” yaptıkları için ödüllendirir.

AVRUPA’NIN EN MEŞHUR AVARESİ Dinamit kralı Alfred, Paris’te şehir merkezinde büyük bir eve taşınır, deneylerine orada devam eder.

Fransa devlet başkanı Mareşal Mac-Mahon’un davetlerinden sıkılır.

Victor Hugo’nun düzenlediği öğle yemeklerini daha eğlenceli bulur, edebiyat sohbetlerini tercih eder.

Frak giymeyi hiç sevmez!

Victor Hugo’ya göre “Avrupa’nın en meşhur avaresi” Alfred Nobel’dir.

DİNAMİT VE BARIŞ Paris’te yaşayan Alfred Nobel 1876 yılında kendisine sekreterlik yapmak üzere Avusturya’da zengin bir ailenin yanında çalışan, kendisi de yoksul ama soylu ailelerinden birine mensup Bertha Kinsky’yi işe alır.

Bertha barış yanlısıdır.

Savaş ve silahlardan nefret eder.

Görüşleriyle dinamit kralını şaşırtır.

Bir süre sonra büyük aşkı olan ve Alfred’in sekreteri olmadan önce çalıştığı evin oğlu Arthur von Suttner ile evlenmek için işi bırakır ama dostlukları ömür boyu sürer.

Berthavon Suttner, Avrupa barış hareketinin önemli bir ismi olurken Alfred, dinamit ve silah sektörünün en büyüklerinden biri olur. “Ölüm taciri” olarak anılır.

Alfred bir yandan Bertha’nın davetiyle Bern’de yapılan 4.

Uluslararası Barış Kongresini gizlice izlerken,diğer yandan İsveç silah sanayinin gelişmesi için Bofors silah fabrikasına yatırım yapar, yeni nesil İsveç toplarını icat eder.

Bofors’u dünyanın en önemli silah fabrikalarından biri yapar.

Bertha’nın savaşa karşı kararlılığından etkilenir, ona servetinin bir kısmını barış için en fazla çaba sarf edenlere ödül olarak vereceğini yazar.

Bu nedenle Nobel barış ödülünün fikir annesinin Bertha olduğu söylenir. 1905 Nobel Barış Ödülü Berthavon Suttner’e verilir.Alfred Nobel, 10 Aralık 1896 yılında İtalya’da, San Remo’daki evinde öldüğünde ardında 355 patent, 93 fabrikadan oluşan büyük bir imparatorluk bırakır.

Paris’te banka kasasındaki paraları, asistanı tarafından filmlere konu olabilecek bir operasyonla kaçırılır, önce İsveç’in Paris Büyükelçiliğine götürülür oradan da gizlice İsveç’e getirilir.

Alfred Nobel Avrupa’nın “en meşhur avaresi” ya da “ölüm taciri” olabilir ama ülkesini sevdiği kesin.

Ülkesinin de onu, buluşlarını ve paralarını!

Ödül töreni sönük geçti Bu yıl Oslo Barış Ödülü töreni çok sönük oldu.

Her yıl sokakta barış konusunda çalışan derneklerin çatı örgütü NFR (Norveç Barış Danışma Komitesi) meşaleler yerine sessiz bir yürüyüş yaparak Venezuelalı Maria Corina Machado’ya verilen ödülü eleştirdi.

Machado’nun kullandığı metotların ne Nobel’in “Barış Ödülü” prensiplerine ne de NFR ve üye organizasyonların değerlerine uygun olmadığını, Machado’nun diyalog yanlısı ve şiddet karşıtı olmadığı vurgulandı.

İlgili Sitenin Haberleri