Haber Detayı

Güllü'nün ölümüyle ilgili tutuklanan kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in ifadesine ulaşıldı
Gündem ulusal.com.tr
13/12/2025 12:40 (2 hafta önce)

Güllü'nün ölümüyle ilgili tutuklanan kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in ifadesine ulaşıldı

Yalova'da "Güllü" sahne adıyla tanınan sanatçı Gül Tut'un ölümüyle ilgili olarak "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçlamasıyla tutuklanan kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in mahkemedeki ifadesine ulaşıldı.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi’ndeki 6 katlı binanın teras katı evinin penceresinden 26 Eylül’de düşerek hayatını kaybeden Gül Tut’un kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile olay günü odada bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu’nun adli işlemleri tamamlandı.Savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilen Tuğyan Ülkem Gülter, "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçundan tutuklandı.

Tutuklama kararında, soruşturmanın selameti, delil karartılmasının ve tanıklar üzerinde baskı kurulmasının engellenmesi ile kaçma şüphesinin ortadan kaldırılması gibi gerekçeler etkili oldu.Öte yandan Sultan Nur Ulu hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulanarak "ev hapsi" kararı verildi ve Ulu, polis ekipleri tarafından Yalova merkezdeki ikametgâhına götürüldü.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ulu’nun babası Arif Ulu ile birlikte 2 kişi daha savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.OLAY GECESİNE DAİR ÇELİŞKİLİ BEYANLARSoruşturmada ifadesi alınan Sultan Nur Ulu, olay gecesi oynadıkları sırada Gül Tut'un yüzünün pencereye dönük olduğunu öne sürdü.

Ulu, arkadaşı Tuğyan'ın, annesini dizlerinin üst kısmından kavrayıp yukarı doğru kaldırmaya çalışarak ittiğini ve bu hareket sonucunda Gül Tut'un dengesini kaybederek düştüğünü iddia etti.Buna karşın, tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan Tuğyan Ülkem Gülter, mahkemeye sunduğu ifadesinde tüm bu iddiaları kesin bir dille reddetti.

Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu'nun yaklaşık bir ay süredir annesi Gül Tut'un evinde kaldığını ve olay günü de evde olduklarını doğruladı.Gülter, bir çocuğunun olduğunu ve olay günü Ulu ile birlikte Yalova'daki bir alışveriş merkezine giderek çocuğuna bakması için bir bakıcıyla görüştüklerini, ancak bakıcının yaşının küçük olması sebebiyle annesi Gül Tut'un bu kişiyi bakıcı olarak kabul etmediğini aktardı.“O GÜN YAKLAŞIK 3,5 ŞİŞE ŞARAP İÇTİ”Olay günü akşam saatlerinde Ulu ile Çınarcık'taki eve geri döndüklerini belirten Gülter, eve vardıklarında annesinin evde olduğunu kaydetti.

Odaya geçip sohbet ettiklerini, ardından annesinin duşa girdiğini, kendisinin ve Sultan'ın yemek siparişi vererek yemek yediklerini anlatan Gülter, sonrasında hep birlikte film izleme kararı aldıklarını ifade etti.

Bu sırada annesinin kendisine meze hazırlayıp şarap aldığını söyleyen Gülter, annesinin daha önce alkol kullandığını ancak şaraba yeni başladığını öne sürerek, "O gün annem yaklaşık 3,5 şişe şarap içti." iddiasında bulundu.Film izlerken bir ara odaya geçerek eski nişanlısıyla yaklaşık 20 dakika görüntülü konuştuğunu belirten Gülter, salona döndüğünde annesi ve Sultan'ın filmi izlemeye devam ettiğini, kısa süre sonra filmi kapattıklarını dile getirdi.

Filmin kapanmasının ardından müzik eşliğinde eğlenmeye başladıklarını söyleyen Gülter, daha sonra Sultan ile odaya geçtiklerini ve kendisinin eski nişanlısı K. ve Ç. abla ile görüntülü konuştuğunu aktardı.

Odada bulunduğu sırada K. ile arasında yüzük konuşması geçtiğini ve "yüzüğü atacağım" şeklinde konuştuğunu, ayrıca hamile olma ihtimali bulunduğunu ancak annesinin bunu bilmediğini belirtti.

Sultan ile aralarında geçen konuşmada, annesinin öğrenme ihtimaline karşı Sultan'a, "'düştü derim ya da aldırırım'" dediğini ifade etti.Gülter, Sultan Nur Ulu'nun telefonundan şarkı açtığını ve şarkı eşliğinde oynadıkları sırada annesinin içeri geldiğini ve Ulu'nun elini tutup onu da oynatmaya çalıştığını ileri sürdü."NASIL DÜŞTÜĞÜNE DAİR BİR FİKRİM YOK"Odada dans etmeye başladıklarını belirten Tuğyan Ülkem Gülter, kendisi ve annesinin kapıyla gardırobun arasında dans ettiğini ifade ederek, birbirlerini mıncıklama alışkanlıkları olduğunu söyledi.

Eğer "Bırak beni bırak" gibi bir şey söylendiyse bunun bu mıncıklama hareketine karşılık söylenmiş olabileceğini öne sürdü.

Annesinin daha sonra müziğin sesini açmalarını istediğini, o sırada kendisinin Sultan'ın yanında oynadığını aktaran Gülter, aniden "çok yüksek bir şekilde 'güm' diye bir ses" duyduğunu belirtti.

Önünü camın olduğu yöne çevirdiğinde annesini göremeyince "koş" diye bağırarak aşağıya indiğini dile getiren Gülter, sözlerini şöyle sürdürdü:"Yukarıda odadayken 'güm' diye ses duyduktan sonra annemi görmedim.

Nasıl düştüğünü de bilmiyorum.

Direkt aşağıya koştum.

Koşarken Ç. ablanın kapısını çaldım.

Aşağıya indikten sonra olanları hatırlamıyorum.

Daha sonra çevremden bana anlatılanlar oldu ancak hiçbirini hatırlamıyorum.

Sultan'ın annemin camdan düşmesine ilişkin aleyhime verdiği beyanları kabul etmiyorum.

Annem benden oldukça ağırdır.

Onu kaldırma gibi bir şansım yoktur.

Zaten olay sırasında benim sırtım dönüktü.

Annemin nasıl düştüğüne dair bir fikrim yok.

Normalde Sultan'la aramda herhangi bir problem yok.

Sultan'la biz çok yakın arkadaştık."Gülter, Sultan Nur Ulu'nun olaydan önce eski sevgilisiyle uyuşturucu madde kullandığını duyduğunu ileri sürerek, dosyaya uyuşturucu testiyle ilgili işlemler girince Ulu'nun bu durumdan dolayı çok tedirgin olduğunu öne sürdü.

Gülter, test sonucunda uyuşturucu kullandığının ortaya çıkması ve kendisine suç atılması ihtimali nedeniyle Ulu'nun, avukat M.U'ya "Siz benim başımı mı yakmaya çalışıyorsunuz?" dediğini iddia etti.Aynı binada oturan bazı kişilerin Ulu'ya "Başınız belaya girecek.

Tuğyan uyuşturucu kullanıyor.

Senin üzerine iftira atar" şeklinde telkinlerde bulunduğunu, Ulu'nun da bunu kendisine daha sonra anlattığını belirten Gülter, Sultan Nur Ulu'nun aleyhine verdiği ifadelerin bu durumdan kaynaklandığını düşündüğünü söyledi ve aralarında herhangi bir husumet olmadığını, aksine bu süreçte Sultan'ın kendisine en çok destek olan kişi olduğunu ifade etti.Annesiyle arasında uyuşturucudan, paradan, eski nişanlısı K'den ya da herhangi bir başka sebepten kaynaklı bir sorun olmadığını savunan Gülter, "Annemi öldürmek istiyorum" şeklindeki mesajlarının ise hatırladığı kadarıyla haziran ayında B. ablaya atılan mesajlar olduğunu belirtti.

Bu mesajların annesiyle kavga ettikleri ve 21 gün eve gitmediği, annesine çok sinirli olduğu bir dönemde yazıldığını ve daha sonra kardeşi Tuğberk'in onları barıştırdığını aktardı."KAÇMA GİBİ BİR DURUMUM SÖZ KONUSU DAHİ DEĞİLDİR"İstanbul'da bulunduğu bir sırada S.C. isimli kişinin kendilerini dışarı davet ettiğini ve 4 kişi bir eve gittiklerini anlatan Gülter, bu kişinin kendilerine "sizinle bir şey konuşacağım" diyerek telefonlarını alıp gardırobun üstüne koydurduğunu aktardı.

S. isimli şahsın, Sultan ve kendisine "Yurt dışına gidin, siz bir şey yapmamış olsanız da toplum baskısından dolayı sizi tutuklarlar" tarzında konuştuğunu ve sürekli gözlerini korkuttuğunu ileri sürdü.

Telefonlarını geri aldıklarında Sultan'ın ağabeyi Y. ile konuşurken S'nin söylediklerinden bahsettiğini, S'nin de bu konuşmaları ses kaydına aldığını ve daha sonra kendisinin S.S. ile olan konuşmasını da kayda aldığını iddia etti.

Herhangi bir şeyden korkusu olmadığını ve küçük bir çocuğu olduğunu, onu bırakıp bir yere gitmeyeceğini dile getirdi.Bu konuşmaların sadece S'nin kendilerine açtığı bir sohbetten kaynaklandığını belirten Gülter, Çınarcık'ta kaldığı süre boyunca sürekli rahatsız edildiğini, bu yüzden G.C'nin evinde kalmaya başladığını ifade etti.

Gözaltına alındıkları gün İstanbul Büyükçekmece'ye valizlerini alıp kiralayacağı eve götürmek için gittiklerini ve Büyükçekmece'ye gitmeleriyle yurt dışına kaçmaları arasında herhangi bir bağlantı olmadığını savundu.Gül Tut'u öldürmek için herhangi bir sebebinin olmadığını iddia eden Tuğyan Ülkem Gülter, ne annesinin kendisine ne de kendisinin ona husumet beslemediğini ve kendinden emin olduğu için kaçma gibi bir durumun söz konusu dahi olmadığını öne sürdü.

Gülter, mahkemedeki ifadesini şu sözlerle tamamladı:"Şüpheli Sultan'ın annemin ölüm olayına ilişkin vermiş olduğu ifade kabul edilemez.

Her ne kadar bilirkişi raporunda düşme olayının dış kuvvet ve temas varlığıyla olduğu söylenmiş olsa da ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum.

Eğer annemi itmiş olsaydım ses kayıtlarındaki 'görüşürüz' ifadesi yerine annemin bağırma ya da yardım isteme sesi gerekirdi.

Kaldı ki 'görüşürüz' kelimesini ben söylemedim.

Kesinlikle kabul etmiyorum.

Annemi kesinlikle öldürmedim.

Ben masumum."NE OLMUŞTU?Şarkıcı Gül Tut (52), 26 Eylül günü Yalova'nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'ndeki 6 katlı binanın teras katında bulunan evinin penceresinden henüz tespit edilemeyen bir nedenle düşerek hayatını kaybetmişti.

Tut'un cenazesi İstanbul'da toprağa verilmişti.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, bir süredir teknik takipte oldukları ileri sürülen Tut'un kızı Gülter ve olay günü aynı odada bulunan arkadaşı Ulu, yurt dışına çıkış hazırlıkları yaptıkları iddiasıyla İstanbul'da gözaltına alınarak Yalova'ya getirilmişti.

Ulu'nun babası Arif Ulu ile 2 kişi daha gözaltına alınmıştı.

İlgili Sitenin Haberleri