Haber Detayı
Hasan İmamoğlu'nun sözlerinin derin anlamı: Size birini tanıtacağım
Soner Yalçın yazdı...
Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan Bey’in, “Komünizm gelmesin diye mücadele ettiğim için çok pişmanım.
Çünkü komünizme gerek yok.
İstedikleri zaman komünizm ilan ediliyor.
Malınıza mülkünüze el konuluyor” sözlerine döneceğim, ama önce birini tanıtmak istiyorum:20’nci yüzyıl ilk yarısında Amerika’nın en etkili ekonomistiHarry Dexter White (1892-1948) …“Komünist” olup olmadığına “casusluk” yapıp yapmadığına yönelik sorgulamadan üç gün sonra kalp krizinden vefat etti!Ölümünden dört yıl önceydi.
Yıl, 1944.
İkinci Dünya Savaşı bitmez üzereydi.
Henüz ABD, Japonya’ya atom bombası atmamıştı ki, ABD’nin küçük kasabası New Hampshire/Bretton Woods’da Birleşmiş Milletler/BM Para ve Finans konferansı toplandı.
Konferansa 44 ülkenin temsilcileri katıldı ve bu gelen devletlerin yarısından fazlası az gelişmekte olan ülkelerdi...Harry Dexter White, bu konferansta ABD’nin ekonomik vizyonunu temsil etti.
İngiliz ekonomist John Maynard Keynes’in itirazlarına rağmen savaş sonrası ekonomik-mali küresel düzen kurallarını neredeyse tek başına belirledi.
Bu sistem dünya tarihinde ilk kez, bağımsız ulus-devletlerin kendi aralarında ortak parasal düzen kurmalarıydı.
Bu, diğer para birimlerinin değerlerinin dolara göre ayarlanmasıydı.
Ki:Konferansta salt uluslararası para sistemi dolar merkezli haline gelmedi: IMF kuruldu.
Dünya Bankası kuruldu.
Kurulmalarının “beyni” Harry Dexter White idi ve IMF’nin de ilk direktörü oldu.Bitmedi, “filmin” sonu sürprizli:SADAKATSİZLER AVI Harry Dexter White, Boston/Massachusetts’te Litvanya’dan göçen yedi çocuklu bir Yahudi ailenin çocuğuydu.Birinci Dünya Savaşı’nda askerlik yaptı.
Ardından Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimi okudu.
Stanford Üniversitesi’nde ekonomi dalında yüksek lisans yaptı.
Harvard Üniversitesi’nde doktora yapıp ders verdi.
Doktorası ödül aldı.Yıl, 1934.
Amerikan Hazine Bakanı Henry Morgenthau Jr. onu uluslararası mali işlerde danışmanı yaptı.
Ardından bakan yardımcılığına kadar yükseltildi.
Bu Hazine’deki en kıdemli ekonomist pozisyonuydu… Siyasi pozisyonu ise, Sovyetler Birliği ile büyük ittifakı sürdürmeye ve ticaret yoluyla barışı korumaya yönelikti.
Zaten on iki yıl başkanlık yapan Franklin D.
Roosevelt ve kadroları bu görüşteydi.Roosevelt, 12 Nisan 1945’te ölünce bu dış politika stratejisi yeni başkan Harry S.
Truman ve “şahin” kadrosu tarafından kökten değiştirildi.
Soğuk Savaş başlattılar…Truman’a göre, “dış düşman” Sovyetler Birliği’ne karşı ABD özgür dünyanın yılmaz savunucusu olacaktı.Sadece “dış düşman” yoktu; Truman yayınladığı kararnamede “Federal Sadakat Programı” ile “iç düşmana” da savaş başlattı.
Roosevelt döneminde görev yapan tüm kamu görevlileri sadakat incelemesine alındı!
Amerika’da ürkütücü insan tasfiyesi süreci başlatıldı.
Kuşkusuz “sadakatsizler avının” hedefinde solcular vardı!Soruşturmaya uğrayanlardan biri de kimdi: Harry Dexter White!Suçu büyüktü; Sovyetler Birliği ile ABD ittifakının sürdürülmesinden yanaydı.
Üzerinde çalıştığı bu proje gereği Sovyet diplomatlar ile görüşmesi “casusluk” iddiasına yol açtı!
Delillerin çoğu dolaylı, kişisel tanıklıklara dayalıydı.
Soruşturma, dönemin siyasal baskısının etkisi altındaydı.
Dayanamadı 56 yaşında öldü...Hasan İmamoğlu’nu unutmadım, geleceğim.PARANOYA İHRACATISoğuk Savaş’ın yarattığı anti-komünist paranoya Amerikan toplumunu derinden etkiledi.
Sonuçları hem siyasi, hem toplumsal, hem kültürel düzeyde oldu.
Amerikan kimliği güvenlik ihtiyacı ile özdeş yapıldı.
Siyasi tartışmalar kuşku ve düşmanlık üzerinden yürütüldü.
Kutuplaşma artırıldı, farklı düşünenler “tehlikeli” olarak fişlendi.
Vs.Bu paranoya ABD’den dünyaya yayıldı. “Paranoya ihracatı” yapılan ülkelerden biri de Türkiye idi!Türkiye’de de paranoyanın kaynağı içeriden ve dışarıdan gelecek komünist sızma korkusuydu.
Anti-komünizm devletin ideolojik omurgası haline getirildi.
Türk sağının kurucu unsurları daima komünizm karşıtlığı oldu.
Sol partiler, sendikalar, dernekler, üniversiteler baskılandı.
Vs.Soğuk Savaş döneminde yaratılan bu paranoya, Türkiye’de de derin psikolojik, kültürel ve davranışsal sonuçlar doğurdu.
Toplumun tamamına güvensizlik atmosferi yayıldı.
Ülkeye sadece “devletin sesi” hakim oldu…Bu bilgilerden sonra 1948 doğumlu Hasan İmamoğlu’nun sözlerine dönebiliriz:Sözleri, “kişisel hayıflanma” gibi görünse de, aslında Soğuk Savaş’ın yarattığı yanlış algılar ve devlet-toplum ilişkisi bağlamında çok anlamlı bir yere konumlanıyor.
O dönem korku siyasetinin toplumda ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.Ve ben o sözü şöyle okuyorum:-Komünizme karşı mücadele ederken aslında kendi haklarımızı, özgürlüklerimizi korumamız gerektiğini fark etmemişiz.
Gerçek tehdit ideolojiden değil, gücün keyfi kullanımından geliyor.Bu söz, tarihsel farkındalık ifadesidir, öz eleştiridir.Hasan İmamoğlu'nun sözlerinin derin anlamı: Size birini tanıtacağım | Soner Yalçın yazıları | 12 Aralık 2025Soner YalçınOdatv.com