Haber Detayı
ABD'nin Ulusal Güvenlik Stratejisi'ne AB'den sert tepki
Washington'ın yayımladığı belge açıkça Avrupa'daki 'vatansever' muhalif partileri mevcut güçlere karşı harekete geçmeye çağırıyor, Eski Kıta'yı 'yok olma' tehlikesine karşı uyarıyor.
Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, ABD'nin Avrupa Birliği'nin (AB) "demokratik hayatına" müdahale tehdidinde bulunmaması gerektiğini belirtti.
Brüksel ve Washington'ın artık ortak bir dünya görüşüne sahip olmadığını dile getirdi.
ABD geçen hafta, AB'nin siyasi ve kültürel gidişatının sertçe eleştirildiği Ulusal Güvenlik Stratejisi'ni yayımlamıştı.
Avrupa "medeniyetinin yok olma" tehlikesi altında olduğunun vurgulandığı belge, AB kurumlarını aşırı düzenleme, göç politikaları aracılığıyla istikrarsızlığı teşvik etme ve siyasi muhalefeti bastırmakla suçluyor.
Belgede, "vatansever Avrupa partileri" demokratik özgürlükler ve ulusal kimlikler için ayağa kalkmaya teşvik ediliyor. 'ABD'NİN İŞİ DEĞİL' Pazartesi günü Paris'te konuşan Costa, AB ve ABD'nin ortak olmaya devam ettiğini söyledi ancak müttefiklerin birbirlerinin "demokratik hayatına veya iç siyasi tercihlerine müdahale etmekle tehdit etmemesi" gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, Washington'ın "vatansever" partilere verdiği desteğe karşı uyarıda bulunarak, "Avrupalı vatandaşlara hangi partilerin doğru, hangilerinin yanlış olduğunu" söylemenin ABD'nin işi olmadığını belirtti.
Costa, ABD'nin yeni dış politika yaklaşımının Washington'ın çok taraflılıktan uzaklaştığını, sözde "kurallara dayalı uluslararası düzene" olan bağlılığını zayıflattığını ve iklim eylemini stratejik bir öncelik olmaktan çıkardığını öne sürdü. "Dünya görüşlerimizde farklılıklar var," şeklinde özetledi.
OCAKTAN BERİ YÜKSELEN GERİLİM ABD Başkanı Donald Trump'ın ocak ayında Beyaz Saray'a dönmesinden bu yana Washington ve Brüksel arasındaki ilişkiler gerginleşti.
ABD ve AB artık ticaret, savunma harcamaları ve dijital düzenleme konularında düzenli olarak çatışıyor.
Costa, blokun düzenleyici özerkliğini savunarak, ABD'nin Elon Musk'ın X platformuna kesilen 140 milyonluk dolarlık para cezasına yönelik eleştirilerini reddetti.
AB kurallarının kendi demokratik modelini ve ifade özgürlüğü anlayışını yansıttığını söyledi.
İki taraf, Ukrayna ihtilafı konusunda da anlaşmazlık yaşadı.
AB yetkilileri, ABD destekli bir barış önerisini reddederek, bunun yerine Kiev'e sürekli askeri ve mali yardım yapılmasını savundu.
Axios'un haberine göre Washington yetkilileri ise Batı Avrupalı liderleri, Kiev'i gerçekçi olmayan taleplerde bulunmaya teşvik ederek çabalarını sessizce engellemekle suçluyor.
