Haber Detayı
Mustafa Barguti CNN TÜRKe konuştu: Ateşkesi yüzlerce kez ihlal etti
Gazze'de kağıt üzerinde bir ateşkes var ancak sahadaki gerçekler çok farklı. Filistin Ulusal Girişim Hareketi Genel Sekreteri Mustafa Barguti'ye göre İsrail, ateşkesin ilan edildiği 10 Ekim'den bu yana yüzlerce kez ihlal yaptı, 370'ten fazla Filistinliyi öldürdü. Barguti ayrıca İsrail hapishanelerindeki tecavüz ve işkence iddialarını da dile getirdi. CNN TÜRK ekibinden Büşra Arslantaş ve Caner Emre Kınacı'nın özel röportajı.
Büşra Arslantaş: Sayın Barguti, 10 Ekimde bir ateşkes sağlandı ancak İsrailin ihlalleri sürüyor.
Gazzede son durum nedir?
Bölgeye yeterli insani yardımın girişine izin veriliyor mu?
Mustafa Barguti: 10 Ekimde ateşkes ilan edildiğinden bu yana İsrail, ateşkesi yüzlerce kez ihlal etti.
O zamandan bugüne, ateşkes sürecinde 370ten fazla Filistinliyi öldürdüler ve 700den fazlasını yaraladılar.
Bombardımanı sürdürüyorlar; işgal altında tuttukları, ki toplam %53, bölgelerde altyapının tamamen yok etmeye devam ediyorlar.
Ayrıca insani yardımı büyük ölçüde engelliyorlar.
Gazzeye ulaşan yardım, üzerinde mutabakata varılanın %30undan az. 600 kamyonluk yardım yerine 200, en fazla 240 kamyona izin veriliyor.
Burada önemli olan sadece miktar değil, aynı zamanda içeri alınan yardımın niteliği.
Özellikle birçok makinenin girişine izin verilmiyor ve tıbbi ekipmanların büyük bölümü de içeri alınmıyor.
Durum son derece zor.
Buna bir de Batı Şeriada Filistinlilere yönelik İsrailli yerleşimciler ve İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen saldırıları düşünün.
Büşra Arslantaş: Filistinli gruplar Mervan Bargutinin güvenliği konusunda ciddi kaygılar dile getirdi.
Peki şu anda durum nedir?
Elinizde hangi bilgiler var?
Yanılmıyorsam akrabasınız.
Mustafa Barguti: Evet, akrabayız ve aynı zamanda arkadaşız.
Kendisine defalarca saldırı düzenlendi.
Kendisine ve FHKC lideri Ahmet Saadete de düzenlendi.
Bu durum, İsrail hapishanelerindeki neredeyse tüm tutukluların maruz kaldığı bir durum.
Onlara karşı aç bırakma, işkence uygulama gibi yöntemlerden söz ediyoruz.
Bazıları korkunç, gerçekten korkunç saldırılara maruz kaldı; buna tecavüz de dahil.
En az bir kadın defalarca tecavüze uğradı ve birçok erkek de tecavüze uğradı.
Bu çok ciddi bir cinsel taciz, şiddet ve dayak zincirinin parçası.
Bu durum en az 83 mahkumun ölümüne yol açtı; bu kişiler ya tıbbi yardım eksikliğinden ya da işkence nedeniyle hayatını kaybetti.
Büşra Arslantaş: Başkan Trumpın barış planı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu planın şu anda bölgeye kalıcı barış ve istikrar getirme ihtimali olduğunu düşünüyor musunuz?
Herkes ikinci aşamanın ne zaman ve nasıl başlayacağını tartışıyor.
Mustafa Barguti: Buna bir barış planı diyemezsiniz; çünkü eğer barıştan söz edecekseniz, işgali sona erdirmeden barış olmaz.
Ama bu planda işgalin sona erdirilmesine dair hiçbir şey yok.
Detay seviyesi açısından bakıldığında da buna plan demek zor.
Elbette ateşkesi muhafaza etmekle ilgileniyoruz.
İkinci aşamaya geçmekle ilgileniyoruz.
Bunu İsrail bunu engelliyor.
Ve yapılamayacak şeyler çerçevesinde düzenlemeler yapılmasıyla da ilgileniyoruz.
Örneğin istikrar gücü dedikleri şey bir barış gücü olmalı ve BM denetimi altında çalışmalı.
Yönetici bir güç haline gelmemeli, aksine bizimle İsrail tarafı arasında bir ayrıştırma gücü olmalı ve İsrailin Gazzeden çekilmesini güvence altına almalı.
Yönetim konusu da ayrı bir mesele.
Gazze halkını yabancı bir yönetimin idare etmesine gerek olduğunu düşünmüyorum.
Filistinliler kendilerini yönetme kapasitesine fazlasıyla sahip.
Özellikle de Mısır ve Katardaki arabulucularla, Gazzeden, bağımsız, tarafsız bir yapı oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığımız düşünüldüğünde.
Bu yapı, içinde Gazzelilerin yer aldığı, tarafsız, bu süreci profesyonel biçimde yürütebilecek kişilerden oluşmalı.
Ayrıca Gazzenin yeniden inşasıyla ilgilenecek bir uluslararası konsey kurulmalı.
Bu ise muazzam bir çaba gerektiriyor; zira yeniden inşa maliyeti büyük ihtimalle 50 milyar doları aşacak.
Büşra Arslantaş: Son olarak, şu anda en önemli konu Filistinlilerin Refah Sınır Kapısını kullanabilmesine izin verilmesidir.
Mustafa Barguti: İsrail hâlâ Refahı kapalı tutuyor; oysa ilk aşamada açılmış olması gerekiyordu.
Biz, Mısır, Katar, Türkiye ve birçok başka ülke İsrailin burayı tek yönlü bir geçiş noktasına dönüştürme fikrini kesinlikle reddediyoruz.
Refahtan, Filistinlilerin Gazzeye geri dönmesine izin vermeli.
Aksi halde İsrailin Filistinlilere yönelik başka bir etnik temizlik planından söz ettiğini anlıyoruz.
Büşra Arslantaş: Türkiyenin rolünden bahsettiniz, bunun üzerinden devam etmek istiyorum.
Arabulucu Türkiye, iki devletli çözümün uygulanması halinde garantör olmaya hazır olduğunu söylüyor.
Türkiye, belirttiğiniz gibi, çatışmanın en başından beri barış için aktif biçimde çalışıyor.
Ne dersiniz?
Mustafa Barguti: Türkiyenin etkisi olumlu oldu ve savaşın sona ermesi ile ateşkes sağlanması konusunda baskı oluşturulmasında önemli bir rol oynadı.
Ancak İsrailin Gazzedeki savaşı sürdürmesini durdurmak için Türkiyenin ve diğer arabulucuların çabalarına daha fazla ihtiyaç var.
Büşra Arslantaş: Nasıl daha fazla çaba?
Mustafa Barguti: Başkan Trump üzerinde baskı kurulmalı.
Sayın Trumpla konuşun.
İsraillileri dizginleyebilecek tek kişi o.
Ayrıca Batı Şeriada olanlara da büyük dikkat gösterilmeli.
Çünkü herkes iki devletli çözümden bahsederken, İsrail ilhakla, yerleşimci saldırılarıyla ve yerleşim genişletmeleriyle iki devletli çözüm ihtimalini fiilen ortadan kaldırıyor.
Eğer birileri gerçekten iki devletli çözümde samimiyse İsraile yaptırım uygulamalı ve işgali durdurmaya zorlamalıdır.
İLGİLİ HABER Dünya Kriz Grubu Başkanı CNN TÜRK'e konuştu: Türkiye merkezi bir aktör