Haber Detayı
Myanmar, rakipleri engellenen ordu destekli partiyle seçime gidiyor
Myanmarda 2021deki askeri darbenin ardından süren siyasi gerilim ve birçok bölgede ordu ile isyancılar arasındaki çatışmaların gölgesinde yarın genel seçimler başlarken, rakipleri engellenen ordu destekli parti seçime en fazla sayıda adayla girdi.
Myanmar'da darbeden sonra ilk kez yapılacak 28 Aralık'ta başlayıp ve 25 Ocak'a kadar sürecek 4 haftalık genel seçimlerde halk, iki kanatlı parlamentoda ayrılan bazı koltukların sahiplerini belirlemek için oy kullanacak.Her ne kadar Birlik Seçim Komisyonu (UEC) oy kullanacak kayıtlı seçmen sayısını henüz açıklamasa da 65 seçim bölgesinde sandıkların kurulmaması sebebiyle ülkedeki insanların bir çoğu seçime katılım sağlayamayacak.Myanmar'da toplam 330 seçim bölgesinden askeri yönetimin kontrolündeki 265'inde üç aşamada yapılacak genel seçimlerde, Alt Meclis'te (Pyithu Hluttaw) her bölgeye 1 adet olmak üzere 330, Üst Meclis'te (Amyotha Hluttaw) ise her eyalete 12 adet olmak üzere 168 koltuğun sahipleri belli olacak.Myanmar Parlamentosunda Alt Meclis'te 110, Üst Meclis'te de 56 sandalye askeri yönetim tarafından belirleniyor.Her ne kadar 57 parti seçimlere katılmak için onay alsa da, sadece 6'sı seçim bölgelerinin hepsinde yarışıyor.
Ordu destekli Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP) en fazla sayıda aday ile seçime katılıyor.
Bu, partinin birçok seçim bölgesinde rakipsiz olarak yarışacağı eleştirilerine neden oluyor.UEC'nin seçim öncesi açıkladığı verilere göre, 31 seçim bölgesinde sadece tek bir partinin aday çıkarması sebebiyle seçim yasaları gereği buralardaki adaylar, oy verme işlemi yapılmadan otomatik olarak seçilmiş sayılacak.Öte yandan ülkenin eski fiili lideri Aung San Suu Çii'nin Ulusal Demokrasi Birliği Partisi (NLD) ve diğer birçok parti feshedilme, yasaklanma veya boykot gibi nedenlerle genel seçimlere katılmıyor.Bağımsız ve tarafsız sivil toplum kuruluşu Asya Özgür Seçimler Ağı'nın (ANFREL) verilerine göre, 2020 genel seçimlerinde yarışan partilerin yüzde 57'si, o dönemde oyların yüzde 70'inden fazlasını ve sandalyelerin yüzde 90'ını kazanmış olmalarına rağmen artık siyasi faaliyet göstermiyor.SEÇİMİN SİYASİ GERİLİME VE ÇATIŞMALARA ÇÖZÜM OLMASI BEKLENMİYORUzmanlar, askeri yönetimin seçim konusundaki tutumu, birçok siyasi parti ve seçim bölgesindeki insanların seçime katılamaması gibi sebeplerden seçimin, ülkedeki siyasi gerilimi çözüme ulaştırabileceğini düşünmüyor.Güneydoğu Asya Yenilik Güçlerinin (FORSEA) kurucu ortağı Maung Zarni, AA muhabirine, 60'dan fazla seçim bölgesinin askeri yönetimin kontrolü altında olmadığının altını çizerek, dolayısıyla ülkenin büyük bölümünde genel seçimlerin düzenlenemeyeceğini belirtti.Seçimlerin, çatışmaları sonlandırmaya yardım etmeyeceğini vurgulayan Zarni, toplumun seçimlere olan güveninin oldukça düşük olduğunu kaydetti.Zarni, Bence bu, halk için gerçekten bir çıkmaz sokak.
Bu durumun tam bir çıkmaza girdiğini, kimsenin kazanamayacağını, savaşın uzayacağını ve seçimlerin iç savaşı sona erdirmeyeceğini düşünüyorum. diye konuştu.FORSEA'da görevli uzman Sai Tun Aung, seçimlerin şeffaflığı veya kapsayıcılığının şüpheli olduğunu belirterek, bu seçimle ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi.Askeri yönetimin seçim yasası nedeniyle insanların düşüncelerini ifade etmekten vazgeçtiği değerlendirmesini yapan Aung, seçimin tüm ülkeyi kapsamasının şart koşulmamasının, kapsayıcılık konusunda sorun oluşturduğunu vurguladı.SEÇİM YASASI CİDDİ BİR TEHLİKE OLUŞTURUYORYerinden edilmiş ve mülteci kamplarında yaşayanlar dahil olmak üzere Arakanlı Müslümanları (Rohingya) temsil eden Arakan Rohingya Ulusal Konseyi (ARNC) Eş Başkanı Nay San Lwin, seçime katılacak çoğu partinin askeri yönetim tarafından desteklendiğini belirterek, 2010'da olduğu gibi, askeri generaller üniformalarını değiştirip meşru hükümet haline gelecekler. dedi.Seçim yasasının ciddi bir tehlike oluşturduğunu dile getiren Lwin, Bu seçime karşı çıkanlar, boykot edenler veya eleştirenler, 3 ila 10 yıl hapis cezasına çarptırılabilir. diye konuştu.Lwin ayrıca üyeleri askeri yönetim tarafından atanmış UEC'nin de seçimlerin özgür ve adil olmasını engellediğini savundu.MYANMAR'DAKİ ASKERİ DARBEMyanmar ordusu, 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu.Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ile iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.Darbenin ve muhalefetin barışçı protestolarının kanlı şekilde bastırılmasının ardından başlayan silahlı direniş ve ülke genelinde çatışmalar, 2021'den bu yana 6 bin kişinin ölümüne ve yaklaşık 3 milyon kişinin yerinden edilmesine neden oldu.İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) 2025 dünya raporunda, Myanmarda darbeden sonra 27 binden fazla kişinin askeri yönetim yetkilileri tarafından gözaltına alındığı, bu kişilerden yaklaşık 6 bininin kadın ve 570'inin çocuk olduğu kaydediliyor.Yerinden edilen yaklaşık 3 milyon kişinin büyük kısmı ülke içinde güvenli bölgelere sığınırken, yüz binlerce kişi Tayland, Hindistan ve Bangladeş sınırlarına yöneldi.