Son nefesine kadar Vatan Partili

Vatan Partisi’nin öncü kadrolarından Yüksek Mühendis İlker Sümerkan’ı geçirdiği rahatsızlık sonucu 80 yaşında kaybettik. 30 Kasım günü İstanbul’da vefat eden Sümerkan’ı, önceki gün düzenlenen törenle Yeni Topkapı Mezarlığı Aile Kabristanı’nda toprağa verdik.

Sümerkan, gençliğinden gözlerini kapadığı güne kadar Vatan Partisi saflarında mücadele etti.

Bir dönem Vatan Partisi yayınlarından Halkın Sesi dergisinin sahibiydi. 1945 yılında Karadeniz Ereğli’sinde dünyaya gelen Sümerkan, İstanbul Pertevniyal Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’ne dereceyle girdi. 1973 yılında Yüksek Mühendis olarak mezun oldu.

Sırasıyla Çorlu Aymar, Ankara Petrol Ofisi, Dalgıç Pompa’da kısa süreliğine çalıştı. 1982 yılında İstanbul Belediyesinde İSKİ’ye girdi.

Burada emekli olana kadar çalıştı. 1986 yılında İSKİ’de çalışma arkadaşı Seval Hanım ile evlendi.

Oğulları Kerem ve Şafak dünyaya geldi.

İlker Sümerkan’ın annesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında lider öğretmenlerden Şadiye Sümerkan’dı.

Ondan çok şey öğrendi ve etkilendi.

Bilgili ve girişken bir insan olan Şadiye Öğretmen, üniversitelerde bile konuşma yapan bir insan olarak biliniyor… Babası Hayri Sümerkan ise Albay rütbesiyle Türk Ordusu’ndan emekli oldu.

Atatürkçü ve idealist bir subay olarak biliniyor. ‘PARAYA PULA DEĞİL İNSANA ÖNEM VERİRDİ’ 40 yıllık eşi Seval Sümerkan, eşini Aydınlık’a şöyle anlattı: “Her zaman sözünde duran, insanlara samimi olarak yardım eden ve onları seven biriydi.

Ailesine düşkündü.

Aydınlık okur, Ulusal Kanal izler ve onlara destek olurdu.

Onları düşünürdü… Bambaşka bir insandı.

Ölümüne sokaktaki insanlar bile üzüldü… 40 yıllık eşimdi.

Paradan puldan öte insani değerlere önem verirdi.

Her şeyden öte siyaseti, idealleri uğruna yapardı.

İlker iyi bir Aydınlıkçıydı.” 6.

FİLO’YU DENİZE DÖKEN GENÇLERDENDİ Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu (MKK) Üyesi Ferit İlsever de İlker Sümerkan’ın yakın arkadaşıydı.

İlsever, arkadaşıyla yaşadıklarını şöyle aktardı: “1960’lı yıllardan beri üniversiteden arkadaştık.

Halk ve gençlik hareketinin yükseldiği yıllardı.

O tarihten bu yana Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele eden öncü kadrolardan biriydi. 6.

Filo’nun Dolmabahçe’de denize dökülmesi ve Taksim’de ABD emperyalizmini protesto için yapılan mitinglerde aktif olarak görev aldı… “O yine 68 Hareketi kapsamında Ankara, İstanbul ve diğer illerde yapılan üniversite boykotları ve işgalleri sırasında da en öndeydi.

Birlikte mücadele ettik.

O eylemlerde hedef demokratik üniversiteydi.

Üniversite yönetimlerinde öğrenci temsilcisi de bulunsun mücadelesiydi.

Ölünceye kadar bu çizgisini devam ettirdi.

Çok birikimli ve erdemli bir arkadaşımızdı.

Saygıyla anıyorum.”