Haber Detayı
Bakırhan'dan Özel'e: Cellat defterini açacaksak, hepiniz borçlu çıkarsınız
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yanıt verdi. Bakırhan, "Herkes çok iyi bilsin ki 'cellat 'defterini açacaksak, geçmişi konuşacaksak hepiniz borçlu çıkarsınız" dedi.
Artı Gerçek- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis Grup toplantısında gündeme işişkin açıklamalarda bulunuyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kurultaydaki "Herkesi canı istediğinde 'Şu parti kapatılsın, kapatmıyorsa Anayasa Mahkemesi de kapatılsın' diyenlerin demokratlığını hatırlamaya davet ediyorum.
Stockholm Sendromuna kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz celladımıza aşık olmamaya davet ediyorum" sözlerine Bakırhan'dan yanıt geldi. 'CELLADI İYİ TANIRIZ' Bakırhan, "Biz ortak paydaları büyütmeye çalışırken ana muhalefet partisinin lideri, partimize ve tabanımıza bazı ithamlarda bulunuyor.
Öyle anlaşılıyor ki Sayın Özel, kurultay kürsüsünden bize 'Stockholm sendromu' teşhisi koyuyor, 'Celladına aşık olmayın' diyor.
Biz de soruyoruz: Biz Meclis’te barış için yasa konuşurken, sokaklarda barışı toplumsallaştırırken, siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler kullanıyorsunuz?
Sözü çözüm için kurmak varken, ucuz polemikler ve anlamsız kavgalara başvurmak siyasetsizliktir.
Biz demokratik siyasi çözümü esas alan mücadele ve müzakere partisiyiz.
Halkımız barış içinde eşit ve özgür yaşamak istiyor.
Böyle bir halkı sendromla itham etmek demokratik siyaset midir?
Kürt halkına saygı duymak bu mudur?
Biz bu coğrafyada halklar, inançlar, devrimciler, ezilenler olarak celladı iyi tanırız.
Cellatları mezarlıklarımızdan, faili meçhullerden, yakılmış köylerimizden, direndiğimiz o zindanlardan iyi biliriz.
Kimse bu hafızanın üzerine ucuz metaforlarla yaklaşmasın.
Cellatlığımıza soyunan çok oldu, haklısınız ama bizi kurban yapmaya kimsenin gücü yetmedi ve yetmeyecek. 'CELLAT DEFTERİNİ AÇACAKSAK HEPİNİZ BORÇLU ÇIKARSINIZ' "Herkes çok iyi bilsin ki 'cellat' defterini açacaksak, geçmişi konuşacaksak hepiniz borçlu çıkarsınız" diyen Bakırhan, şöyle devam etti: "Herkesi polemikçi ve tutarsız dilden vazgeçmeye; çözüme ve barışa katkı sunmaya çağırıyorum.
Açık konuşun.
Bu sorunun çözümünün karşısındaysanız, sağa sola çekmeden, yaftalamadan sözünüzü söyleyin.
Ana muhalefet partisi süreç karşıtlarının çekim merkezi olmaya adaysa büyük bir yanlış yapar.
Buradan iktidara yürürüm stratejisini düşünüyorsa kaybeder.
Bu vesileyle bir kez daha CHP Genel Başkanlığına seçilen Sayın Özgür Özel’i tebrik ediyoruz.
Başta ana muhalefet partisi olmak üzere bütün muhalefet partilerine, yüz yıllık meselenin çözümünde ellerini taşın altına koymaya, sorumluluk ve inisiyatif almaya çağırıyorum.
Barışa ve çözüme ortak olan kazanır.
Türkiye’nin ve bölgenin en önemli gündemlerinden biri de Suriye’deki gelişmelerdir.
Suriye’de Ahmed Şara ismini, kıyafetini, rejimi değiştirdi.
Ama soru şu: Tekçi yapıyı da değiştirecek mi?
Pratiklere bakınca görünen tablo, yeni bir sayfa değil, eski kitabın devamı.
Tekçi ve inkârcı zihniyet Suriye’nin 60 yılına mal oldu.
Bu ülke başka bir 60 yıl daha aynı hatayı kaldıramaz.
SURİYE'DE ALEVİ KATLİAMI Bakın, Suriye’nin sahil bölgesinde yaşayan Alevilere yönelik saldırılar kabul edilemez.
Bu saldırıları en güçlü bir şekilde kınıyoruz.
Binlerce yıldan süzülüp gelen çoğulcu yapısını yok etmek isteyen herkes, kendisini de ülkesini de ateşe atmış olur. 10 Mart’ta Alevilere dönük yapılan sistematik ve toplu katliamların cezasız bırakılması bugünkü saldırıları teşvik ediyor.
Suriye üzerinde ilişkileri olan Türkiye, Alevilere dönük saldırılara karşı rejimi uyarmalı, bu yanlıştan vazgeçmelerini sağlamalı.
Dünyanın ve bölgenin neresinde olursa olsun Alevi kardeşlerimize vurulan en ufak fiskeyi kendimize vurulmuş bir tokat olarak değerlendiririz. 'MECLİS SURİYE'YE GİTMELİ' Meclis, siyasi parti üyelerinden oluşan bir komisyon kurarak Suriye’ye gitmeli ve Alevi halklarının sorununu dinlemeli.
Koalisyon güçlerini ve Suriye üzerinde ilişkileri olan bölge devletlerini de Alevilere dönük saldırılara karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. 'İLHAM AHMED PARTİMİZİN DAVETLİSİYDİ, DÖNÜŞ OLMADI' Öte yandan bunlar olurken Suriye’nin Kuzeydoğusundaki yönetim bir yandan Suriye’de çözümü arıyor, bir yandan da komşu ülkelere dost eli uzatıyor.
Kuzey ve Doğu Suriye’den özellikle Türkiye’ye uzanan bir dostluk eli var.
Artık bu elin tutulması gerekir.
İlham Ahmed, bu hafta sonu partimizin düzenleyeceği uluslararası konferansa davetliydi.
Henüz bir dönüş sağlanmadı.
Sorusu olanlar sorularını sorsun, endişelerini yerine getirsin.
Diplomasi ne için var?
Çözümden kaçmak, Kürtlerin Suriye’de elde edeceği kazanımlardan kaçmak kimseye kazandırmaz.
Getirin, oturun, konuşun, anlaşın.
Diplomasi bunun için var.
Diyalog bunun için var.
Çözümden kaçmak kimseye kazandırmaz ama diyalog ve temastan bütün bölge kazanır.
Ayrıntılar gelecek...