Haber Detayı
Bursalı Clio, Toyota teşvikiyle geliyor
Türkiye üretilen hibrit araçlara 2016’da getirilen özel ÖTV indirimi, o dönemde sadece Toyota C-HR’da olduğu için ‘Toyota teşviği’ olarak anılmıştı. Sonrasında Renault ise Bursa’da 1.6 litrelik motorlu hibrit üretimine başladı. Teşvik şartları karşılanmadığı için düşük ÖTV’den yararlanamadı. Şimdi ise yeni Clio 1.8 litrelik hibrit motorla geldi. Aynı Toyota gibi düşük ÖTV dilimine girdi.
Türkiye’de otomotiv üretimine her dönem bir teşvik verildi.
Bunun en son örneği de yatırım sözü veren Çinli BYD’de görüldü.
Proje bazlı yapılan desteklerin yanında iç pazarın en ağır yüklerinden biri olan özel tüketim vergilerinde de (ÖTV) indirime gidildi. 2016 yılında hükümet Türkiye’de üretilen içten yanmalı motorun yanında elektrikli bir motora da sahip olan binek araçların ÖTV baremlerinde indirime gitti.
Alınan karara göre, elektrikli motoru 50 kw’ı geçip, 1800 metreküpü geçmeyen araçlarda (yüzde 90 olan barem yüzde 45’e) ve elektrikli motor gücü 100 kw’ı geçip motor silindir hacmi 2.500 cm3’ü geçmeyen binek otomobillerde (yüzde 145 olan ÖTV oranı da yüzde 90’a) ÖTV indirimine gidiliyordu.
Fakat o dönemde Türkiye’de üretilen tek hibrit otomobil Toyota’nın Adapazarı tesislerinde ürettiği C-HR idi.
Bu yüzden bu verginin ve teşviğin adı bir anlamda ‘Toyota teşviği’ olarak kaldı.
Bundan birkaç yıl sonra Renault da Clio’yu hibrit motorla Bursa’da üretime başladı.
Fakat 1.6 litrelik motor hacmi bu sisteme dahil olamadığı için araç teşviksiz olarak satılıyordu.
Şimdi ise yeni Clio ile birlikte 1.8 litrelik motor hacmine kavuşan model de artık deyim yerindeyse ‘Toyota teşviğine’ aracı uygun hale getirdi.
Böylece yeni Renault Clio, Oyak-Renault Fabrikaları’nda üretilen motoruyla birlikte Türkiye’de en düşük dilim olan yüzde70’lik ÖTV ile pazara çıkmaya hazır hale geldi.
Araç böylece aldığı örtülü teşvikle birlikte, Toyota modellerine uygulanan aynı ÖTV baremiyle gelecek yıl satışa sunulacak.Şubat 2026’da Türkiye’de yola çıkıyorRenault Clio’nun ve motorlarının dünyadaki tek üretim üssü Bursa.
Burada yeni Clio, ilk etapta Türkiye pazarına 1.2 litrelik benzinli motor seçeneğiyle Şubat 2026’da pazarda boy gösterecek. 115 beygirlik güç seçeneğine sahip olan bu versiyon, otomatik vites seçeneğiyle yola çıkacak.
Avrupa pazarı için manuel seçenekleri de olacak. 2026 yılının ikinci yarısında 120 beygirlik, benzin-LPG seçeneği yola çıkacak.
Burada arttırılmış LPG tankı kapasitesiyle araç aktarılanlara göre, 1450 km menzil sunacak.
Üçüncü motor seçeneği de bizim de Portekiz Lizbon da test etme fırsatı bulduğumuz 1.8 litrelik full hibrit versiyon.
Burada 160 hp güç ve 2025 NM torkla araç, 100 km’de 3,9 litrelik bir tüketim değeri sunarak 1000 km menzil vadediyor.
Hatta araç şehir içi sürüşlerde 1.4 kwh batarya ile yüzde 80 elektrikli olarak yol kat ediyor.
Aracın Avrupa’da satılan manuel başlangıç versiyonunda ise fiyatı 20 bin euroya çok yakın.
Yerli Clio artık daha akıllı olacakAraç diğer yeni nesil Renault modellerinde olduğu gibi Google yapay zeka sistemi desteğiyle geliyor.
Google Entegre OpenR Link, segmentinde standartları belirleyen bir teknoloji paketi sunuyor.
Çift 10 inç ekran, Google Maps navigasyon, Google Play uygulamaları ve Google Asistan ile kapsamlı bir dijital deneyim sağlıyor.
Araçta gelişmiş ADAS sistemleri de yer alacak.
İç mekan Renault Austral ve ikonik 5 modellerinden tanıdık.
Aracın bagaj hacmi de versiyonlarına bağlı olarak 391 litreye kadar çıkıyor.
Burada bu hacmi hibrit model ve LPG’de kapladıkları alan nedeniyle farklılık gösteriyor.
Araç iki farklı donanım seçeneğiyle sunulacak.
Bunlardan biri Evolution diğeri de Esprit Alpine olacak.20 yıldır Bursa’dan ihracat pazarınaPortekiz Lizbon’da gerçekleşen toplantıda sorularımızı cevaplayan MAİS A.Ş.
Ticari Genel Müdür Yardımcısı Levent Timur, Clio’nun adeta artık kendi modeli haline geldiğini söyledi.
Timur, “Yaklaşık 20 yıldır, üç nesildir Bursa’daki Oyak Renault Fabrikası’nda üretiliyor.
Bugüne kadar sadece Türkiye’de 600 binden fazla Clio satıldı. 2019’dan bu yana da Türkiye’de en çok satılan modeller sıralamasında hiç podyumdan inmedi.
Dünya satışlarında Fransa’dan sonra Clio’nun en çok satıldığı ikinci ülke Türkiye.
Bu yılın ilk 10 ayında 38 bin adet Clio satıldı ve bu rakam Clio’yu Türkiye’nin en çok satılan modeli konumuna getirdi” dedi. “Talep hibritte elektrikli istenilirse dönüşüm kolay”Bursa fabrikası için yıllık üretim kapasitesinin 390 bin adet olduğunu söyleyen Renault Group Türkiye CEO Lionel Jaillet, 4 model için kapasite sorununun olmadığını anlattı.
Burada tek bir üretim hattının olduğunu hatırlatan Jaillet, “Esnek bir hat.
Burada planlanan 4 modeli üretmek için sorun yaşamıyoruz.
Tam kapasite çalışacak durumdayız.
Bu esneklik sayesinde birden fazla platformu ve birden fazla gövde tipini aynı hat üzerinde üretebiliyoruz.
Hacimleri modeller arasında dağıtırken de oldukça rahat hareket edebilmemizi sağlıyor.
Kısacası, yaklaşan dört modelin üretimini karşılayacak, talebi eksiksiz şekilde karşılayacak mükemmel bir üretim altyapısına sahibiz.
Talep şu an hibritte o yüzden buna yoğunlaştık.
Elektrikliye dönüşüm bizim için hiç de zor değil” dedi. “Megane sedan satışları zirvede üretim durmayacak”Megane sedan üretimine değinen Lionel Jaillet, aracın gösterdiği performanstan çok memnun olduklarına değindi.
Satış seviyelerinin hâlâ son derece yüksek olduğunu paylaşan Jaillet, üretimin devam edeceğini vurguladı.
Jaillet, “Hâlâ sunduğu donanım seviyesi, teknolojik özellikleri ve genel ürün yetenekleri açısından son derece modern bir otomobil olduğunu net biçimde gösterdi.
Megane sedan, Türkiye’de Renault’nun en çok satan ikinci modeli.
Dolayısıyla kısa vadede bu modeli durdurmak gibi bir planımız kesinlikle yok.
Aracın geleceğine yönelik regülasyon tarafında da çalışıyoruz.
Bildiğiniz gibi yeni GSR2C düzenlemesi geliyor.
Şu anda bu modele, GSR2C sonrasında da devam edebilmesi için gerekli uyarlamaları yapmak üzere çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.
Türkiye, Renault’un stratejik merkezi haline geliyorRenault ile Oyak’ın köklü ortaklığına da değinen Lionel Jaillet şöyle devam etti: “Tek bir fabrikadan değil, dört ayrı yapıdan oluşan tam bir otomotiv ekosisteminden söz ediyor.
Bursa’daki Oyak-Renault kampüsü, sadece araç üretimi yapan bir fabrika değil; mühendislikten motor geliştirmeye, dağıtımdan finansmana kadar tam entegre bir yapı.” Bursa tesislerinin artık global bir Ar-Ge merkezi olduğunu belirten Jaillet, 2025 itibarıyla resmen Renault’nun dünya çapındaki Ar-Ge ağına dahil edildi. 400’den fazla mühendisin yer aldığı ortalama 10 yıllık bir deneyimin olduğu ve kadın mühendis oranın yüzde 33’e değindiğini açıklayan Jaillet sözlerine şöyle son verdi: “Clio 6’nın Concept Freeze aşamasından itibaren pek çok kritik mühendislik görevi burada yürütüldü.
Fabrikaya, tedarikçilere ve test ortamlarına yakınlık sayesinde gelişim sürecinin çok hızlandığı özellikle vurgulanıyor.”