CHP'nin 'batıcı programı' kurultayda kabul edildi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 39.

Olağan Kurultayı başladı.

Ankara Spor Salonunda toplanan kurultayda rotayı tam yol Batıya kıran yeni program oy birliğiyle kabul edildi. “Avrupa Birliği üyeliği yalnızca bir tercih değil.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yönümüzü belirleyecek bir stratejidir.” denilen kurultayda kamuoyunda gündeme gelen eleştiriler üzerine “İktidar partisinin programında ‘milliyetçilik’ sözcüğü hiç geçmiyor.” savunmasıyla “Türk milleti” ifadesi programa eklendi.CHP Genel Başkanı Özgür Özel “CHP, Ekrem İmamoğlu’nu yalnızlaştıracak, kendi deyimiyle ‘Üzerine beton dökecek’ bir işin içinde olmaz.” diye seslendi.

Gölge kabine üyeleri teker teker programı anlattı.

PROGRAMA TEK BİR İTİRAZ YOK 3 gün sürecek olan CHP kurultayı dün başladı.

Birinci günde program ve tüzük değişiklikleri onaylandı.

Tüzükte, Parti Meclisi (PM) üye sayısı 60’dan 80’e çıkarıldı.

Gençlik Kolları yaş sınırı 18-30’dan 18-40 arasına çıkarıldı.

Gölge kabine sistemi resmileştirildi.

Selin Sayek Böke öncülüğünde hazırlanan ‘Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye’ başlıklı yeni program oy birliğiyle kabul edildi. 8 delegenin söz aldığı oturumda rotayı tam yol Batı’ya kıran, en büyük hedefi Avrupa Birliği (AB) üyeliği olan, tüm sayfalarında Batı literatürünün hakim kılındığı, Türkiye’ye yönelik silahlı tehditleri görmezden gelen programa tek bir itiraz gelmedi.

Aydınlık’ın manşetten gündeme getirdiği ‘Türk milleti’ ifadesinin programda yer almamasına yönelik ise düzenleme yapıldı. ‘İKTİDARDA DA YOK AMA ELEŞTİRMİYORLAR’ Program Komisyonu Sözcüsü Yunus Emre, “İktidar partisinin programında ‘milliyetçilik’ sözcüğü hiç geçmiyor.

Onları eleştirmiyorlar” sözleriyle “Türk milleti” ifadesinin programa eklendiğini duyurdu ve şunları söyledi:“Milliyetçilik’, ‘Türklük’ ifadeleriyle ilgili görüşler ortaya kondu.

Aslında CHP’liler olarak ne kadar titiz olmamız gerektiğini gösteriyor.

CHP’yi eleştirmek ve eksiklerini dile getirmek çok değerli ama iktidar partisinin programında ‘Milliyetçilik’ sözcüğü hiç geçmiyor.

Bizim ise 6 temel ilkemizden biri.

Ama onlarla ilgili görüşler ortaya koymayanlar, iktidara hiç eleştiri getirmeyenler ‘CHP’nin üzerinde bir taş bulur muyuz’ diye gündem yaratmaya çalışıyorlar.

Bunu dikkatinize sunduktan sonra parti programımızın milliyetçilik bölümünde düzenlenen yeni ifadeyi okumak istiyorum: ‘Atatürk milliyetçiliği, yurttaşlık bağıyla cumhuriyetimize bağlı olan herkesin eşitliğini savunur.

Türk milleti bu anlayışla tanımlanır.

Farklı kimliklerin dışlanmaması ve yurttaşların aynı hak ve özgürlüklere sahip olması esastır.

Günümüzde eşit yurttaşlık bu anlayışın eksiksiz olarak hayata geçirilmesi anlamına gelir.” ‘İMAMOĞLU’NUN ÜZERİNE BETON OLMAZ’ Özgür Özel’in konuşmasında şunlar öne çıktı: “İktidar yanlısı gazeteye mülakat verecek kadar siyasallaşmış bir yargının yazdığı ve hiçbir somut delile dayandıramadığı bir iddianamenin kıymetlendirilmesi kabul edilemez. 15 buçuk milyon kişinin cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Ekrem İmamoğlu’na yapacak; onu yalnızlaştıracak, kendi deyimiyle ‘Üzerine beton dökecek’ bir işin içinde CHP olmaz.

Görülmemiş bir dava üzerinden arkadaşlarımızı kamuoyu önünde tartışmanın anlamı yok.“CHP’de koltuk Atatürk’ten miras olduğu için hem genel başkana hem önceki genel başkanlara yaklaşımın çok özenli olması gerekiyor.

Önceki genel başkanların eleştiri hakkı var ama bizim mevcut genel başkan olarak onları eleştirme hakkımız yok.

Vefa göstermeliyiz.

İki yıldır bunun dışında bir tavrımız olmadı.

Bugün de bunu terk etme niyetinde değiliz.” ‘TABANDA CİDDİ TEPKİYE YOL AÇTI’ “Tabii son açıklama parti tabanında ve CHP’ye umut bağlayanlarda ciddi bir tepkiye yol açtı.

Bu tepkilerin önünü almakta güçlük çekiyoruz.

Sonuçta Kemal Bey’i de arayıp kurultaya davet edeceğim.

Ben Kemal Bey’in bu açıklamasının parti tarihinde bir istisna olarak kalmasını ümit ediyorum. “Partiyi kuruluş değerlerinden bir yere savurmadan Türkiye’deki bütün demokratların partisi yapmaya yönelik anlayışı da yerleştirerek bütün demokratlara hem kadrolarıyla hem politikalarıyla kucak açan; sandığı, demokrasiyi koruyan; ortak bir gelecek kurabilmeyi merkeze oturtan bir yaklaşımımız var.

Partimiz sol, sosyal demokrat, demokratik sol değerlere sahip çıkan bir partidir.

Bunda şüphe yok.

Ama savunduğu değerleri daha doğru anlatıp merkeze Cumhuriyet’i, demokrasiyi ve sandığı koruma refleksini koyacağız.

Programımız, ülkenin Anayasa’sı gibi geniş bir tarife sahip.

Bu programdan sonra CHP, sorunları söylemekten çok, çözümleri söyleyen yeni bir evreye geçiyor.” ‘İki yöne birden gitmeye kalkmayacağız’ Kurultayda sunum yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan’ın Asya ülkelerine yönelimi ‘Kurumsal çelişki’ olarak niteleyen ifadeleri dikkat çekti:“Kurumsal kimliğimizle, tarihsel yönelimimizle çelişmeyeceğiz.

İki ayrı yöne birden aynı anda gitmeye kalkışmayacağız.

Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün aydınlattığı yoldan ilerleyeceğiz.

Ayaklarımızı Türkiye'ye basarak başta Avrupa Birliği olmak üzere tüm dünya ülkelerine vizesiz seyahat hedefine en gerçekçi yoldan, en kısa sürede varacağız.

Çünkü yurttaşının serbestçe seyahat edemediği bir ülke dünya ile rekabet edemez.

Oysa biz Avrupa Birliği'ne tam üye olacağız.

Hedefimiz dış politikayla yurttaşın güvenliğine ve refahına katkı sunmak olacak.

Bu nedenle bizim için Avrupa Birliği üyeliği yalnızca bir tercih değil.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yönümüzü belirleyecek bir stratejidir.”