Haber Detayı
Gıdada ‘zehir’ dijital kimlik ile kaynağında yakalanacak
Gıda kaynaklı zehirlenmeler son zamanlarda ülke gündemine otururken, ev dışı tüketim tedarikçileri ‘güvenli gıdaya’ erişim için dijital kimlik projesini başlatıyor. Pilot uygulaması başlayan proje ile tüketici, yediği yemeğin içindeki tüm bileşenlerin markasını, menşeini ve tedarikçisini anlık olarak görebilecek. 2026’da ilk etapta 450 binden fazla hizmet noktasının sisteme alınması hedefleniyor.
Nurdoğan A.
ERGÜNSon günlerde özellikle dışarıda tüketilen gıda kaynaklı zehirlenmelerdeki artış, tedarikçileri harekete geçirdi.
Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER), sektördeki en büyük tehdit olan gıda güvenliği sorununa çözüm bulmak ve tüketicilerin güvenli gıdaya ulaşımını sağlamak amacıyla ‘dijital kimlik’ uygulamasını hayata geçiriyor.Tüketicilerin bilinçli karar vermesini sağlamak amacıyla geliştirilen mobil uygulama, restoranlardaki menülere entegre edilecek bir QR kod veya seçenek aracılığıyla çalışacak.
Uygulama ile tüketici, yediği yemeğin içindeki krema, salça, et gibi ana bileşenlerin markasını, menşeini ve tedarikçisini anlık olarak görebilecek.
Ürünün markası güvenilir olsa bile, tedarikçinin depolama veya taşıma sırasında soğuk zinciri kırıp kırmadığı gibi kusurlar da sistem üzerinden görülebilecek.
Uygulama gönüllülük esaslı olacak.Kendine güvenen işletmeler tedarikçilerini gösterirken, güvenmeyenler göstermeyecek.
Tüketici, bu şeffaflık üzerinden kendi kararını verecek.
Sisteme sadece fatura kesen ve uluslararası akredite kurumlar tarafından denetimden geçerek belirlenen standartları karşılayan kayıtlı tedarikçiler girebilecek.
Bu, vergilendirmenin ve izlenebilirliğin artmasını da sağlayacak.Hedef 450 bin hizmet noktasını sisteme almakŞu anda bazı büyük işletmelerde pilot çalışmalarına başlanan projenin 2026 yılında yazılı ve sosyal medya üzerinden tanıtılarak yaygınlaştırılması hedefleniyor.Uygulama ile gelecek yıl en az 450 bin hizmet noktasının sisteme alınması hedefleniyor.
Gıda güvenliğini iyileştirmek amacıyla harekete geçtiklerini söyleyen ETÜDER Başkanı Melih Şahinöz, tüketicilerin bilinçli karar vermesini sağlayacak bir mobil uygulama geliştirdiklerini açıkladı.Uygulamanın tüketilen gıdanın tarladan sofraya kadar geçirdiği süreci gösteren dijital bir kimlik olduğunu anlatan Şahinöz, pilot denemeleri başarılı olan sistemin bir zorunluluktan ziyade, kabul gördüğü takdirde ‘almayanın iş yapamayacağı bir standart’ haline geleceğini vurguladı.
Tüketicilerin yediği yemeğin her bir bileşeninin kökenini ve tedarik zincirini anlık olarak görmesini sağlayacak proje, kayıt dışı ve güvenilir olmayan tedarikçileri ayıklamayı hedefliyor.Zehirlenmelerin kaynağı, kırılan tedarik zinciriSon dönemde artan gıda zehirlenmesi vakalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Melih Şahinöz, asıl sorunun üretimin kendisinde değil, ürünün “üretimden sonra geçirdiği macera sırasında hastalanabilmesi” olduğunu söyledi.
Tüketicinin marketten aldığı ürünü ambalajından kontrol edebildiğini, ancak bir restoranda yediği kıymanın veya peynirin hangi koşullarda buraya kadar geldiğini bilmediğini ifade etti.Bu durumun temelinde ev dışı tüketim sektöründe (EDT) hala kayıt dışılığın bulunması ve satın almacıların sadece fiyata bakarak kaliteyi önemsememesi yattığını ifade eden Şahinöz, “Kayıt dışı mal üreten, perakendedeki zincirlere mal satamayan bazı üreticiler, otel ya da restoranlara gidip sadece ucuz olduğu için mal satabiliyor.
Ondan sonra da tesadüfi olarak bu sonuçları yaşıyorsunuz” değerlendirmesini yaptı.
Şahinöz, kurallara uygun yapıldığında dışarıda yeme-içmenin evden daha güvenli olacağını da ekledi.Ev dışında 20 milyar dolar tükettikÖte yandan ev dışı tüketim sektörünün Türkiye’deki pazar hacminin 20 milyar dolar olarak ölçüldüğünü açıklayan Melih Şahinöz, bu dev volümün en büyük sürükleyicisinin turizm kanalı (otel ve restoranlar) olduğunu ancak sanayi ve zorunlu tüketim kanallarının (yemek fabrikaları, hastaneler, okullar) da aynı büyüklükte bir hacim yarattığını ifade etti.Sektörün sadece gıdadan ibaret olmadığını, otellerden restoranlara, okullardan hastanelere ve hatta hapishanelere kadar evin dışında yenen, içilen ve tüketilen her türlü gıda maddesi ile birlikte peçete, temizlik kimyasalı gibi sarf malzemelerini de kapsayan geniş bir alana yayıldığını belirten Şahinöz, modern ve gelişmiş toplumlarda EDT’nin ev içi tüketimden (perakende) daha büyük olduğunu belirtti.Şahinöz, trafik yoğunluğu, esnek çalışma saatleri, ailelerin küçülmesi ve bekar yaşam formlarının artması gibi sosyolojik ve ekonomik faktörlerin etkisiyle, toplam tüketimin Amerika ve Avrupa’da yüzde 60’lara yaklaştığını, Türkiye’de de yıllık ortalama yüzde 15-20’lik bir büyüme eğilimi gösterdiğini aktardı.
Şahinöz, ancak bu yıl mevcut ekonomik koşullar nedeniyle stabil bir dönem geçirdiklerini, büyüme yaşanmadığını kaydetti.EDT’nin büyümesi için kişi başı gelir artmalıEv dışı tüketimin artmasının ana koşulunu ‘ekonomik iyileşme’ olarak gösteren ETÜDER Başkanı Şahinöz, Türkiye’de sektörün durağan bir seyir izlemesini de buna bağladı. “Ev dışı tüketimin artması için öncelikle kişi başı gelirin mutlaka artması lazım” diyen Şahinöz, 2026’da da sınırlı bir büyüme beklediklerini aktardı.Ekonomik sıkılaşmanın getirdiği üretim, ihracat daralmasının işsizliğe sebep olduğunu, bunun da dışarıda yemek yemeyi sınırlandırdığını dile getiren Şahinöz, “3 vardiya çalışan fabrikada, 2 vardiya düştüyse daha az insan yemek yiyecek demek.
Bu da ev dışı tüketimin küçülmesi demek.
Buna rağmen sayıları tutturmamız ve yılı stabil geçirmemiz mucize” dedi.
EDT’nin büyümesinin 10 yıl önce yüzde 80 olduğunu söyleyen Şahinöz, “Onun için bizim gideceğimiz çok yol var” ifadelerini kullandı.Pazar, Çin ve Hindistan’da patlama yaşıyorDünya genelinde ev dışı tüketim sektörünün büyümeye devam ettiğini açıklayan Melih Şahinöz, özellikle Uzakdoğu’da Çin ve Hindistan’da yüzde 38-40’larla patlama yaşandığını belirtti.
ABD’de de büyümenin devam ettiğini aktaran Şahinöz, Avrupa’da ise durağanlıkla birlikte yüzde 5-6’lık büyümeler görüldüğünü kaydetti. 2023 yılında 3 trilyon doları aşan global ev dışı tüketim, 2025’te 4 trilyon 340 milyar dolar seviyesine geldi.Fiyatlar artınca üretici 'nohutlu dürüm' yaptıEkonomik zorlukların şimdilik toplam pazarı küçültmediğini, ancak tüketici davranışlarında segment kaymaları yaşandığını belirten Melih Şahinöz, “Lüks segmentte müşteri sayısında (kuver) yüzde 30 civarında düşüşler yaşanırken, bu tüketicilerin bir alt segmente kaydığı gözlemlendi.
Türk yatırımcısı bir şekilde ‘bu olmuyorsa başka bir şey yapalım’ deyip ya ürün segmentini geliştiriyor ya da başka pazarlara giriyor.
Örneğin maliyet baskısı nedeniyle nohutlu dürüm ve patatesli dürüm gibi düşük maliyetli protein alternatiflerinin öne çıktığını görüyoruz.
Dolayısıyla bu anlamda bir şekilde dayanıyor.
Biz Türkiye’nin geleceğine çok inanıyoruz” dedi.Pazar küçülmedi, segment kayması oldu:Ev dışı tüketim sektöründe küçülme değil segment kayması yaşandığını söyleyen Melih Şahinöz’e göre, EDT’deki dönüşüm şöyle:Dirençli segmentler: Zincir fast food gibi güvenilir ve en uygun fiyatlı segmentlerde, ayrıca kafeler gibi sosyalleşme imkanı sunan ama daha düşük bütçeli noktalarda düşüş yaşanmadı.
Tüketiciler, bütçelerine uygun alternatifler bularak sosyalleşme ihtiyaçlarını sürdürdü.Turizmde nitelik kaybı: Turizm kanalı hala en büyük itici güç olsa da, yüksek harcama yapan turistlerin sayısında düşüş yaşandı.
Türk lirasındaki değer kaybının enflasyonla paralel gitmemesi sonucu, üst segment restoran fiyatlarının Avrupa’nın pahalı destinasyonlarının dahi üzerine çıkması bu kayıpların ana nedenlerinden biri oldu.Yeni formatlar: Maliyet baskısı nedeniyle nohutlu dürüm ve patatesli dürüm gibi düşük maliyetli protein alternatifleri öne çıktı.