“Dijital girişimcilik de ‘Liyakat’la artar”

DUYGU GÖKSU / İREM CEYLİN DEMİRCAN - İZMİR Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği (LİYAKAT) Girişim Zirvesi’nin dördüncüsünü “Dijital Girişimcilik” başlığıyla düzenledi.

İzmir’de İzQ İnovasyon Merkezi’nde yapılan zirve İzQ, Sisbim, Karluna, TABS, Çağlar Organizasyon ve EKONOMİ Gazetesi işbirliğinde gerçekleştirildi.

Zirvenin açılışında konuşan LİYAKAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Güloğlu Uğuz, dijitalleşmenin yalnızca teknolojik bir yenilenme değil, insanın üretme, düşünme ve iletişim biçiminde köklü bir dönüşüm yarattığını vurguladı.

Uğuz, bu kapsamda hem Ege’nin hem Türkiye’nin önemli bir hamle gerçekleştirmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Dijital girişimcilik artırılmalı.

Bunun artması da liyakatla olur.

İnsan kaynağını geliştirmek, etik kuralların oluşturulması ve teşviklerin düzenlenmesi topyekün sağlanmalı” ifadelerini kullandı.

Girişim fikirlerinin ofiste değil, bir ekranın önünde ‘paylaş’ tuşuna bastığınızda gerçekleşebildiğini vurgulayan Uğuz, “Teknolojiyi, dolayısıyla dijitalleşmeyi güçlü kılan kod değil, karakterdir.

Yapay zekâ, algoritmalar ve dijital platformlar yalnızca araçlardır.

Bu araçlara yön verecek olan insan vicdanı, değerleri ve sorumluluk bilinci.

Gerçek dijital liderlik, veriye hâkim olanların değil, vicdanı merkeze alabilenlerin omuzlarında yükselecek.

Liyakat kavramı dijital çağda yalnızca teknik bilgiyle değil; adalet, etik, saygı, emeğe değer verme ve topluma katkı bilinciyle anlam kazanıyor” dedi. “Di̇ji̇tal mi̇ras da tıpkı di̇ğer mal varlıkları gi̇bi̇” Zirvede “Dijital Dünyanın Gerçekleri” başlıklı ilk oturum İZQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi Direktörü Tuba Kesen Umar moderatörlüğünde gerçekleştirildi.

Dijital miras kavramının hukukta yeni bir alan yarattığını belirten CU & Partners Hukuk ve Danışmanlık Kurucusu Av.

Çiğdem Ulutaş, “Dijital miras da tıpkı mal varlıkları gibi.

Ülkemizde bu alana ilişkin yasal mevzuat henüz yok.

Miras insanın çevrimiçi yarattığı her türlü varlık aslında.

İnsanın ölümünden sonra bu varlıklara ne olacağını tartışıyoruz” diye konuştu.

Plan B Global Danışmanlık Kurucusu Burak Günbal, dönüşümün teknolojiden önce insan zihninde başladığını, alışkanlıkların ve bilişsel direncin değişim süreçlerini zorlaştırdığını belirterek, “İş yapma biçimlerimizi değiştirmemiz gerektiğinde başarısız oluyoruz.

İşletmelerin yüzde 88’i bu alanda başarısız olmuş.

Çünkü şirket kültürleri daha önemli.

Eğer değişmek, dönüşmek istiyorsak şirketlerde insanı merkeze alıp, zihin setini değiştirmek gerekiyor” dedi.

Dijital karbon ayak izinin veri merkezlerinden cihaz üretimine kadar geniş bir alanda etkili olduğunu, teknolojinin çevresel sorumlulukla birlikte düşünülmesi gerektiğini söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof.

Dr.

Şebnem Yaşar, “Küresel girişimcilik ekosisteminde rekabet baskısı varken diğer tarafta çevresel konulara duyarlılık gibi zorunluluklar var.

Dijitalleşme afaki değil, somut.

İnanılmaz enerji harcıyor.

Soğutma için su tüketiliyor.

Gezegenimizin kaynaklarını doğru kullanmalıyız” dedi.

E-ti̇caret kobi̇leri̇ mi̇kro i̇hracatçı yaptı Zirvenin son oturumu, LİYAKAT Derneği Başkan Yardımcısı Prof.

Dr.

Engin Deniz Eriş moderatörlüğünde gerçekleşti.

Panelde konuşan Trendyol Ege Bölge Satış ve İş Geliştirme Yöneticisi Çağatay Arslan, "2023 öncesinde Trendyol’daki mikro ihracat süreci başlamadan önce Türkiye’de ihracat yapan kayıtlı 60 bin civarında satıcı yani firma vardı.

Azerbaycan’a mikro ihracat sürecinin başlaması ve diğer ülkelerin de eklenmesiyle beraber bu sayı 140 binin üzerine çıktı” dedi. alibaba.com Türkiye İş Geliştirme ve Kanal Müdürü Nilay Uzuner ise "alibaba.com üzerinden alıcıların ödemelerini yapabildikleri ürünü de yine Alibaba güvencesi ile gönderebildikleri bir sistem var.

Bu sistem içerisinde hem ödeme alınabiliyor hem de yine bizim partnerimizle beraber lojistik kısmında halledebiliyoruz" bilgilerini paylaştı. ‘Di̇ji̇tal gi̇ri̇şi̇mci̇’ sürekli̇ i̇şi̇ni̇ yeni̇lemek zorunda Dijital Dünyanın Girişimcileri paneli, EKONOMİ Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi.

Türkiye’nin farklı sektörlerinde dijital dönüşümü başarıyla hayata geçiren girişimcileri bir araya getiren oturumda, katılımcılar deneyimlerini, büyüme stratejilerini ve dijital ekonominin geleceğine dair öngörülerini paylaştı.

Aile şirketinin metal sektöründeki uzun yıllara dayanan birikiminden dijital ticarete uzanan dönüşüm sürecini anlatan Askon Demir & Mechanics & Design Center Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Okan Konyalıoğlu, metal sektöründe yüksek ciroya rağmen artan stok maliyetleri, borçlanma yükü ve personel giderlerinin işletmeleri geriye çektiğini belirterek, “Kağıt üzerinde büyüyen bir ciro görüyorsunuz ama stok finansmanı ve işletme sermayesi döngüsü sizi sürekli sıkıştırıyor.

Biz bu kısır döngüyü kırmak için ‘para kazanmayı değil, parayı yönetmeyi’ odağa aldık.

Önemli olan tahsilattı ve e-ticarette çok hızlıydı.

Fakat işin içine girince sürecin önemini fark ettik.

Yeni iş modelinde veri analizi, doğru reklam bütçesi yönetimi ve ödeme sistemlerinin optimize edilmesinin kritik rol oynuyor.

Dijital dönüşüm sürecinde sabır ve stratejik okumalar ciddi önem taşıyor. 7/24 bu işi düşünmelisiniz.

Şu anda bu işimizin yüzde 10’u ama dönüşüm için önemli bir adım” dedi.

Marka yaratma sürecinin teknik bir uygulamadan çok stratejik bir yolculuk olduğunu belirten sefamerve.com Kurucusu Mehmet Metin Okur, küresel pazarda markanın isim, hikâye ve konumlandırma üçlüsü üzerine inşa edilmesi gerektiğini söyledi.

Okur, markalaşmanın ekonomik değer yaratımındaki önemine dikkat çekerek, “Bir markanın dünyaya açılması için önce kendine özgü bir kimlik oluşturması gerekir.

Dijital dünyada başarı, tüketicinin niyetini doğru okumaktan geçiyor” diye konuştu.

Okur, “Aslında küçük adımlar büyük farklar sağlıyor.

Benim kız kardeşim deprem sonrasında Kanada’ya gitti ve bu fikirle döndü.

Dijital dünya içinde bu fikri geliştirirken, sürekli kendinizi yenilemeniz lazım” diye konuştu.

Görüntü işleme ve kamera teknolojileri alanında faaliyet gösteren Büyütech’in gelişim sürecini aktaran Büyütech Kurucu Ortak ve CEO’su Ömer Orkun Düztaş, 2011’de küçük bir görüntü işleme ekibi olarak yola çıktıklarını belirterek, 2021’de gerçekleşen yatırım sonrası Türkiye’nin mobilite ilk kamera teknolojileri üretim merkezini kurduklarını ifade etti.

Düztaş, “Bizim vizyonumuz, Türkiye’de geliştirilen teknolojilerin dünyadaki mobilite sistemlerinin gözü olması.

Aslında geleceğin altyapısını inşa ediyoruz” dedi.