İşte kapalı kapılar ardındaki Kuytul örgütü

Furkan cemaatinin eski üyelerinden Mürsel Güler, Alparslan Kuytul liderliğindeki cemaatin nasıl tehlikeli bir örgüte dönüştüğünü anlattı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Güler, Kuytul’un eleştirilemez bir otorite kurduğu, kendisini eleştirenleri iftiralarla hedef aldığını belirtti.

Kuytul’a cemaat içinde eleştiriler yönelttikten sonra bu yapıyla yollarını yıllar önce ayıran Güler’in açıklamalarında şunlar yer aldı: “Bir cemaat başlangıçta Allah rızasını kazanmak, insanların manevi gelişimine katkı sağlamak ve toplumsal iyiliği yaymak amacıyla kurulur.

Ancak zamanla bazı unsurlar devreye girerse bu cemaat özünden sapar ve örgütleşme sürecine girer.

Bu dönüşüm genellikle yavaş, fark edilmesi zor ama derin etkilerle olur. “Cemaatin kuruluşundaki manevi amaç, zamanla yerini dünyevi hedeflere bırakırsa, Allah rızası yerine güç kazanmak, nüfuz elde etmek, lidere saygınlık ön plana çıkarsa, daha çok büyüme, her yere ulaşma hedef haline gelmişse, cemaat, hizmetten çok hâkimiyet arayışına girmişse artık cemaat örgüte dönüşmüştür. “Başta bir rehber olarak görülen lider, zamanla eleştirilemez bir otoriteye dönüşmüşse, liderin sözleri Kur’an veya hadis kadar kesin kabul edilmişse, hocamız şöyle buyurdu anlayışı, Allah ve Rasulü şöyle buyurdu anlayışının önüne geçmişse cemaat ruhu örgüt zihniyetine dönüşmeye başlamışsa cemaat artık örgüte dönüşmüştür. ‘KUR’AN GERİ PLANDA KALDI’ “Lider artık bir hizmet önderi değil de itaat edilmesi gereken mutlak otorite haline gelmişse, cemaat mensupları zamanla liderin her sözünü sorgulamadan kabul etmeye başlamışsa, vicdan, akıl ve Kur’an ölçüsü geri planda kalmışsa, hocam yanlış da yapsa bir hikmeti vardır gibi düşünceler yayılmışsa artık cemaat örgüte dönüşmüştür. “Oysa İslam’da kör itaat değil, bilinçli teslimiyet esastır.

Gönül bağı yerini çıkar ilişkisine bırakmışsa, cemaat içinde makam, güç veya konum elde etmek, lidere kim daha sadık görünürse o daha çok yükseliyorsa artık cemaat örgüte dönüşmüştür. “Cemaat içinde eleştiri fitne olarak görülmeye başlanmışsa, sorgulama hainlik olarak algılanmaya başlanmışsa, farklı düşünceler nifak olarak görülmeye başlanmışsa cemaat artık örgüte dönüşmüştür. ‘İSTİŞARE GİTTİ TEK SESLİLİK GELDİ’ “İstişare yerine tek seslilik hakim olmuşsa, üyeler sessiz kalmayı tercih eder hale gelmişlerse, hataları dile getirenler dışlanır olmuşlarsa cemaatte adalet ve şeffaflık kaybolmuşsa, artık cemaat katı bir hiyerarşiye sahip örgüte dönüşmüştür.

Kur’an ayetleri, hadisler ve dini kavramlar artık liderin yüceltilmesine ve maslahat adına menfaat amaçlı şekilde yorumlanıyorsa, dini metinler liderin kararlarını meşrulaştıran bir araç haline gelmişse, din cemaatin varlığını sürdürmesi için meşruiyet zırhı olarak kullanılmaya başlanmışsa artık cemaat örgüte dönüşmüş demektir.

İstişare yerine tek seslilik hakim olmuşsa, üyeler sessiz kalmayı tercih eder hale gelmişlerse, hataları dile getirenler dışlanır olmuşlarsa cemaatte adalet ve şeffaflık kaybolmuşsa, artık cemaat katı bir hiyerarşiye sahip örgüte dönüşmüştür.

Kur’an ayetleri, hadisler ve dini kavramlar artık liderin yüceltilmesine ve maslahat adına menfaat amaçlı şekilde yorumlanıyorsa, dini metinler liderin kararlarını meşrulaştıran bir araç haline gelmişse, din cemaatin varlığını sürdürmesi için meşruiyet zırhı olarak kullanılmaya başlanmışsa artık cemaat örgüte dönüşmüş demektir. “Cemaatte tevazu yerini kibir, şeffaflık yerini gizlilik, iman yerini itaat kültürü almışsa, orada artık cemaat değil, örgüt vardır.

Bu nitelikleri kendinde barındıran yapılar istedikleri kadar örgüt olmadıklarını iddia etsinler, biz örgüt değiliz cemaatiz, biz örgüt değil İslami hareketiz desinler var olan gerçekliği değiştiremezler onlar artık örgüttürler.”