Haber Detayı
CHP’yi iddianameye sokan savcılar değil yolsuzluk mikrobunu bulaştıran İmamoğlu’dur
YOLSUZLUK ve rüşvetle kendisine kariyer planlaması yapan Ekrem İmamoğlu’nun elbette suçlarını itiraf etmesini beklemiyorum ama Özgür Özel’in başında bulunduğu CHP yönetiminin yapılan hırsızlığı savunması nasıl bir çürüme içinde olduklarını gösteriyor.
Zaten yolsuzluk ve rüşvet parasıyla İmamoğlu tarafından o koltuğa oturtulan Özgür Özel’den de başka bir tutum beklenemez.Ancak kimi Ekrem İmamoğlu’nun “dostum, yol arkadaşım” dediği, kimi İBB’ye atadığı bürokrat, kimi ihale verip rüşvetini aldığını işinsanları ‘etkin pişmanlıktan’ yararlanarak içine düştükleri yolsuzluk ve rüşvet çarkını itiraf eden kimliği açık toplam 76 tanık da bunları utandırmaya yetmedi.
Ne açık tanıklar, ne raporlar, ne banka ve tapu kayıtları ne de balya balya para kuleleri bunları utandırmaya yetmiyor.YOLSUZLUĞU SAVUNAN BESLEME MEDYACILAR Hele hele kimi besleme kimi fondaş gazetecilerinin içine düştüğü sefillik anlatılacak gibi değil.
Türkiye’de her dönemde yolsuzluklar, rüşvetçiler olmuştur ve medya öyle ya da böyle üzerine gitmiştir.
İddiaları inandırıcı bulmayan kesim ise an fazla sessiz kalmayı tercih etmiştir.
Ama hiçbir dönemde medya İmamoğlu destekçisi gazeteciler, televizyoncular, YouTube yayıncıları kadar arsızca, yüzsüzce ve utanmazca yolsuzluğu savunmamıştır.
Kelime hatasından iddianameyi itibarsızlaştırmak isteyeni mi ararsın, hırsızlık yok diyemediği için “İmamoğlu’nun yolsuzluk paralarını sisteme aktardığı iddia ediliyor ama para yok” diyeni mi?
Bu sözde gazetecilerin gülünç biçimde yolsuzluk ve rüşvetçileri savunmalarını görünce İmamoğlu’nun işbirlikçi medyasıyla gerçekten de nasıl büyük bir yapı kurduğunu görüyorsunuz.
Ama hiçbir algı operasyonu olguların, hakikatin yerini tutamaz.YOLSUZLUĞUN ÜÇ AMACI...Özellikle, Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olma çabasının suçlama konusu olduğunu iddia etmeleri, okur ve izleyici kitlesini aptallaştırmayı amaçlayan dezenformasyona en önemli örnek.
İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden itibaren ihalelerden, usule aykırı verilen ruhsat ya da imar izinlerinden aldığı yüzde 10-15 arasındaki paranın ‘sisteme’ aktarıldığı ve örgütün ve İmamoğlu’nun “asıl ve ilk amacının maddi zenginleşme” olduğu yazıldı. 2019’da İBB Başkanı olduktan sonra ise örgütün ve İmamoğlu’nun ikinci amacının elde edilen maddi sermaye ile “Para Kuleleri” örnek gösterilerek CHP’nin ele geçirilmesi olduğu anlatıldı.YOLSUZLUK PARASIYLA CUMHURBAŞKANLIĞIİmamoğlu’nun yolsuzluk ve rüşvet paralarıyla ele geçirdiği CHP’yi kullanarak varmayı amaçladığı üçüncü hedefinin ise “Partisinin cumhurbaşkanı adaylığı olduğu...” belirtildi.CHP yönetimine, besleme ve fondaş medya mensupları ile basındaki tetikçilerine göre ise yolsuzluklarını aklamaya çalıştıkları Ekrem İmamoğlu sadece cumhurbaşkanı adayı olmakla suçlanıyor.Tam bir yalan çünkü, cumhurbaşkanı adayı olmak suç değil yolsuzluk yapmak, rüşvet almak, vermek suçtur.
İddianamede de bu anlatılıyor zaten.
Ekrem İmamoğlu da cumhurbaşkanı adaylığı yolunda kullanmak üzere kurduğu SİSTEM’e 2 milyar dolara yakın fon sağlamak için örgüt yöneticisi ve üyeleriyle birlikte ihalelerden komisyon, imar, işletme ve inşaat ruhsatlarından pay dahil 142 eylemde rüşvet alıp yolsuzluk yapmıştır.‘GELECEĞİN CUMHURBAŞKANI’ İTİRAFLARI Ayrıca toplanan paraların İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığının finansmanı için kullanılacağı, yani cumhurbaşkanlığı adaylığı için yolsuzluğa başvurulduğu etkin pişmanlıktan yararlanan ve aralarında İmamoğlu’nun “yol arkadaşım, dostum” dediği ve 20’den fazlası da CHP üyesi olan itirafçı ifadelerinde yer aldı.Ekrem İmamoğlu’nun adına yolsuzluklara aracı olan; rüşvetleri, yasadışı komisyonları tahsil eden itirafçıların paraları toplarken ödeme konusunda isteksiz olanlara karşı kullandığı şu cümleler de örnek gösterilmiş;“Geleceğin cumhurbaşkanını karşına mı alıyorsun?”“Geleceğin cumhurbaşkanına yardım yapıyorsun”“Şimdi verme vakti!
Ekrem Başkan, cumhurbaşkanı olunca şimdi verdiklerini ileride fazlasıyla alacaksın, bizim dönemimiz çok yakın!”“Şimdi kaşıkla ver, ileride kepçeyle alırsın”“Kardeşim!
Geleceğin cumhurbaşkanına yardım etmekten niye geri duruyorsunuz?”2 MİLYOR DOLARLIK FON İTİRAFI Yine soruşturma dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla ifade veren Sarp Yalçınkaya şöyle diyor:“(...) Fatih Keleş, Murat’a ‘Gördüğün gibi parti işi tamam, parti artık bizde, biz ne dersek partide bundan sonra o olacak, şimdiki hedefimiz Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olmasıdır, nasıl ki partinin ele geçirilmesi için bir fon oluşturuldu ve bu hususta başarılı olunduysa şimdi de cumhurbaşkanı seçimi için büyük bir fona ihtiyacımız var; bu fona katkı verenler abat olacak.
Artık kara göründü; daha çok verme zamanı, alma zamanımız yaklaşıyor, şunun şurasında 2 sene kaldı, imar, iskân, ruhsat sıkıntısı olanları piyasadan bulalım, hangi ilçede büyükşehirde iş varsa kapalım, 1 milyon dolar ve üzerinde para alacağımız her işi üstlenelim, küçük işler ile vakit kaybetmeyelim’ dedi.
Ayrıca aynı sohbette Murat Gülibrahimoğlu; Fatih Keleş, Ekrem İmamoğlu’nun kendilerine ‘Cumhurbaşkanlığı fonuna para bulmak için özellikle alışveriş merkezlerini, yalıları, büyük binaları mercek altında tutun, kaçak olan bölümlerini ihbar edin, sonra da yalı, alışveriş merkezi, büyük bina sahipleri ile iletişime geçin ve biz bu işi çözeriz deyip işleri üstlenin, hedefimiz büyük AVM’lerden 10 milyon USD, küçüklerden 5 milyon USD tahsilat yapmak, seçimi kazanmamız için en az 2 milyar dolar paraya ihtiyacımız var’ dediğini söyledi. (...)” İddianamede kariyer hırsı ile dolu olan İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için yolsuzluk ve rüşvetlerin toplandığına dair çok sayıda itirafçı açık tanık ifadesi yer alıyor.
Bir de tutturmuşlar, “Savcılık CHP’ye kapatma davası istedi” diye mağduriyet devşirmeye çalışıyorlar.
Oysa CHP adını iddianameye savcılar değil, yolsuzluk ve rüşvetle Ekrem İmamoğlu ve işbirliği yapan parti yöneticileri soktu.