Nüfus krizi kapıda! Uzman isim sıraladı: '2050'de bunlar yaşanacak!'

Türkiye’nin nüfus artış hızındaki düşüş, artık sadece istatistiksel bir veri olmaktan çıktı; ülkenin geleceğini şekillendirecek kritik bir sorun olarak masada duruyor.

CNN Türk canlı yayınına konuk olan Sosyolog Mehmet Görgülü, Türkiye’nin uzun vadede karşılaşabileceği riskleri ve artış hızını yükseltmek için alınması gereken önlemleri değerlendirdi.

Görgülü’nün tespitleri hem ekonomik hem kültürel hem de sosyolojik açıdan önemli ipuçları veriyor.

NÜFUS ARTIŞI NEDEN DÜŞÜYOR?

Yayının başında Görgülü, Türkiye’nin nüfusunun hâlâ arttığını ancak artış hızının 1,7’ye kadar gerilediğini hatırlattı.

İdeal oranın %2,1 olması gerektiğini vurgulayan uzman, özellikle genç nüfustaki daralmanın nedenlerini şöyle açıkladı: Görgülü’ne göre en büyük etken, ekonomik koşulların çocuk sahibi olmayı zorlaştırması.

Bir çocuğu sadece büyütmenin değil, 12 yıllık temel eğitimden üniversiteye ve yüksek lisansa kadar uzanan eğitim maliyetinin aileler üzerinde büyük baskı yarattığını belirtti.

Ekonomik kaygı, bireyleri çocuk sahibi olmaktan uzaklaştırıyor.

Ayrıca kırsaldan kentlere göçle birlikte geniş aile yapısının çözülmesi, bireyselleşmenin artması ve sorumluluk almaktan kaçınma eğilimlerinin de doğurganlığı azalttığı ifade edildi.

TÜRKİYE’Yİ NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR?

Görgülü, düşen nüfus artış hızının orta ve uzun vadede kritik sonuçlar doğuracağını belirterek şu uyarıyı yaptı: “Genç nüfus azalırsa, Türkiye nitelikli iş gücünü dışarıdan almak zorunda kalabilir.” Bu durumun Avrupa’nın II.

Dünya Savaşı sonrası yaşadığı iş gücü açığına benzediğini söyleyen Görgülü, Türkiye’nin gelecekte benzer bir süreçle karşı karşıya kalabileceğini belirtti.

Bugün bile 65 yaş üstü nüfusun %12 seviyesine ulaşması, yaşlanan toplum sinyallerini veriyor.

Ömrün uzamasıyla birlikte genç nüfusun azalması, yaşlanan bir toplumu kaçınılmaz hale getiriyor.

Görgülü, bu durumun sağlık sisteminden ekonomiye kadar pek çok yapısal sorunu beraberinde getireceğini ifade etti.

TÜRKİYE’DE HANGİ BÖLGELERDE DOĞUMLAR DÜŞÜYOR?

Yayında paylaşılan haritaya göre: Artışın en yüksek olduğu iller: Tekirdağ, Kahramanmaraş, Muğla, Gaziantep, Kocaeli.

Artışın en düşük olduğu iller: Gümüşhane, Siirt, Tunceli, Bayburt.

Görgülü, bu farkın kültürel yapı, göç hareketleri ve bölgesel ekonomik koşullarla doğrudan ilişkili olduğunu belirtti.

Özellikle Güneydoğu Anadolu’da doğum oranlarının kültürel nedenlerle yüksek olduğunu, buna karşılık Doğu Anadolu ve Orta Anadolu’nun kırsal bölgelerinde ciddi bir düşüş gözlendiğini söyledi.

NÜFUS ARTIŞINI YÜKSELTMEK MÜMKÜN MÜ?

Görgülü, nüfus artışını kısa sürede ideal seviyeye çıkarmanın zor olduğunu belirtti ancak devlet politikalarının etkili olabileceğini vurguladı.

Mevcut teşviklere ek olarak şu öneriler öne çıktı: “Asgari ücret üzerinden çocuk sayısına göre vergi indirimi yapılabilir.” Bu uygulamanın özellikle dar ve orta gelirli aileler için motive edici olacağını söyleyen Görgülü, bu tür ekonomik desteklerin toplumda çocuk sahibi olma isteğini artırabileceğini ifade etti.

Ayrıca evlilik desteği, doğum yardımları, aile yardımları ve uzun vadeli sosyal politikaların nüfus artışına katkı sağlayacağını belirtti.

TÜRKİYE 2050’DE NASIL BİR YAŞ PİRAMİDİNE SAHİP OLACAK?

Görgülü’nün değerlendirmesine göre mevcut tablo devam ederse: Türkiye hızla yaşlanan bir toplum olacak.

Genç iş gücü azalacak.

Ekonomik üretim baskılanacak.

Yaşlı bağımlılık oranı artacak.

Bu nedenle uzmanlar, bugünden kapsamlı ve kararlı politikalarla nüfusun desteklenmesi gerektiğini savunuyor.