Haber Detayı
Dün tahliye edilen Ahmet Özer’den ‘İmamoğlu’ mesajı: ‘İki bin, üç bin sene ile yargılanıyor, nasıl olacak bu barış?’
Dün cezaevinden tahliye edilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Bize barış gerekli, demokrasi gerekli, hukuk gerekli. Bunun için kucaklaşmalıyız. O nedenle şimdi kucaklaşma zamanı, şimdi kardeşlik zamanı diyorum. İşte dün İBB iddianamesi çıktı. İki bin, üç bin sene ile Ekrem Başkan yargılanıyor. Nasıl olacak bu barış? olmaz! Söylemek istediğim şu: Bizler, ülkemiz ve sizin çocuklarınız daha güzel, daha aydınlık bir Türkiye’de yaşasın diye mücadeleyi sürdüreceğiz dedi.
CHP, Sultanbeyli'de Millet İradesine Sahip Ç ıkıyor sloganıyla miting d üzenledi.
Mitingde dün tahliye edilen seçilmi ş Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer de konu ştu.
Özer, şunları s öyledi: K ıymetli Sultanbeylililer, değerli İstanbullular, Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Değerli kardeşlerim demin Sayın Genel Başkanımız bana dedi ki: '13 aydan sonra ilk defa mikrofonla buluşacaksınız.' Ben de dedim ki: 'Sayın Genel Başkanım, evet; halkımla buluşacağım, halkımızla buluşacağım.' Ben 372 g ünden sonra özgürlü ğ üme kavu ştum, aranızdayım ama buruk bir sevin ç benimkisi, sevinemedim bile.
Çünkü yüre ğimin yarısını Silivri’de bıraktım.
O diğer yarısıyla size Ekrem Başkan’dan selam getirdim; belediye başkanlarımızdan, belediye b ürokratlar ımızdan, siyasilerimizden sıcak selamlar getirdim.
D ün cezaevinden ç ıkarken sevgili İl Başkanımız Özgür Çelik ve sevgili ba şkanımızın Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, İstanbul B üyük şehir Belediye Başkan Vekilimiz Nuri Aslan, bir çok ilçe ba şkanımız, belediye başkanımız ve örgütümüz beni kar şılamaya geldi.
Sizin şahsınızda b ütün İstanbul örgütüne çok te şekk ür ediyorum.
Ama bugün bu meydana, siz de ğerli halkıma ş ükranlar ımı arz etmek i çin geldim.
Çünkü biliniz ki sizin buradaki sesiniz, Silivri hücrelerindeki yüreklerde yank ılanıyor.
Onlar sizden g üç al ıyor, motive oluyorlar kardeşlerim.
MÜCADELEMİZ SÜRECEK Özgürlük dünyan ın en kıymetli şeyidir.
Tıpkı hava gibi, su gibi var ama farkında olmayız.
Nefesiniz kesildiğinde havanın kıymetini anlarsınız.
Cezaevinde şunu d ü ş ündüm: Bir tek ki şi bile özgür de ğilse, hi çbirimiz özgür de ğiliz.
Onun i çin bu mücadelemiz devam edecek.
Özgürlük ve demokrasi mücadelesi devam edecek.
Bu mücadele, bir insan ın en onurlu m ücadelesidir.
Böyle zor zamanlar ın maalesef ağır bedelleri olur.
Ama bu bedeli ödemekten geri durmayanlar sayesinde gelece ğe dair umutlarımız diri kalıyor.
Özgürlü ğe, eşitliğe, adalete dair m ücadelemiz hep birlikte onlar ı getirene kadar s ürecek.
Selam olsun bu mücadeleyi verenlere, selam olsun sizlere!
Biliyorsunuz, ülkemiz bir bar ış s ürecinden geçiyor.
Bar ış olmadan demokrasi olmaz, üretim olmaz, bereket olmaz.
Biz de bu bar ışı Cumhuriyet Halk Partisi olarak canı g önülden destekliyoruz.
Ama buradan şimdi sesleniyorum değerli dostlar, herkese, bizi dinleyen herkese soruyorum: Ülkenin yar ısını dışlamakla barışı nasıl getireceğiz?
O halde şimdi kardeşlik zamanı, şimdi kucaklaşma zamanı.
Bu kucaklaşmayı, bu barışı üretmek için hukuk gerekir bize, adalet gerekir bize.
TOPLUMU BU KADAR GERMEK, BU KADAR KUTUPLAŞTIRMAK İYİ DEĞİL Silivri’de yatan başkanlarımız, kardeşlerimiz kimse 'yargılanmasın' demiyor.
Ama pekala tutuksuz yargılanabilirler.
Toplumu bu kadar germek, bu kadar kutuplaştırmak iyi değil.
Madem barış diyoruz, madem kucaklaşma diyoruz, peki bu halkla kucaklaşmayıp da nasıl barışı getireceğiz?
Onun i çin buradan bir ça ğrı yapıyorum: Evet, bize barış gerekli, demokrasi gerekli, hukuk gerekli.
Bunun i çin kucakla şmalıyız.
O nedenle şimdi kucaklaşma zamanı, şimdi kardeşlik zamanı diyorum.
İşte d ün İBB iddianamesi ç ıktı.
İki bin, üç bin sene ile Ekrem Ba şkan yargılanıyor.
Nasıl olacak bu barış? olmaz!
S öylemek istedi ğim şu: Bizler, ülkemiz ve sizin çocuklar ınız daha g üzel, daha ayd ınlık bir T ürkiye’de ya şasın diye m ücadeleyi sürdürece ğiz.
Bu aynı zamanda bir anayasal hakkımız.
Anayasamızın ikinci maddesi diyor ki: 'T ürkiye Cumhuriyeti, insan haklar ına saygılı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir.' Biz de bunun i çin çal ışıyoruz zaten.
Değerli kardeşlerim, Bu s üreçte yi ğit çe, cesurca, meydan meydan yorulmadan ko şan, feraset sahibi Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in şahsında bize destek veren b ütün genel ba şkanlara teşekk ür ediyorum.
DEM Parti'nin e ş genel başkanlarına, İş çi Partisi'nin, Yeni Yol'un genel ba şkanlarına verdikleri destek i çin te şekk ür ediyorum.
Hep beraber demokrasi yolunda bize aç ılan ufka gidelim, iktidara gelelim, geldiğimiz iktidarı da demokratikleştirelim.
ÖNÜMÜZÜN KESİLİP HİZMETLERDEN AYRI BIRAKILMAMIZ, EN ÇOK BENİ ESENYURT HALKI ADINA ÜZDÜ Bu süreçte iki şeyden dolayı üzüldüm.
İ çeride sizler ad ına direndim, sizin emanetinizi asla yere d ü ş ürmedim.
Arkada şlarımla birlikte başımız dik, alnımız a ç ık y ürüdük.
Ama bu süreçte d ışarıda olup barış ve demokrasiye fiilen katkı veremediğim i çin üzüldüm.
Bir de Esenyurt’ta 7 ay boyunca gece gündüz çal ışırken, Esenyurt’un makus talihini yenmeye çal ışırken, onu 21. y üzy ıla yakışır bir hale getirmeye çal ışırken birden bire önümüzün kesilip hizmetlerden ayr ı bırakılmamız, en çok beni Esenyurt halk ı adına üzdü.
Ama merak etmeyin, karanl ık koyulaştığında şafak yakın demektir.
Ülkemizin demokrasi şafağında buluşmak üzere… Her şey çok güzel olacak!”