Haber Detayı

BM, ABD’nin Fas’ın işgalini meşru gören tasarısını kabul etti
Ali rıza taşdelen aydinlik.com.tr
03/11/2025 00:00 (1 ay önce)

BM, ABD’nin Fas’ın işgalini meşru gören tasarısını kabul etti

BM, ABD’nin Fas’ın işgalini meşru gören tasarısını kabul etti

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 31 Ekim 2025 tarihinde, 2797 (2025) sayılı kararıyla, “Batı Sahra’da Referandum Düzenlenmesi İçin Birleşmiş Milletler Misyonu”nun (MINURSO) görev süresini 31 Ekim 2026’ya kadar uzatma kararı aldı.

MINURSO, 1991 yılında alınan kararla Batı Sahra’da Fas işgaline karşı referandumun yapılması için oluşturulmuştu.

Görevi her yıl üç ay veya altı ay uzatılıyordu.

Fakat bugüne kadar bir referandum yapılamadı.

Çünkü Fas işgal ettiği bu toprakları kendisine bağlı özerk bir bölge olarak görüyordu.

Bu kez, tasarı ABD tarafından sunuldu.

Bu tasarıda ABD, referandum için görev süresinin uzatılmasının yanında “tek seçeneğin Batı Sahra’nın Fas himayesinde bir özerklik olduğu” ifade edilerek BMGK’ya Fas’ın işgalini meşrulaştıran bir dayatma getiriyordu.

Böylece BM Batı Sahra ile ilgili 34 yıllık tutumunu terk ederek ABD’nin peşine takılmış oluyor.

POLİSARİO CEPHESİ: ‘TESLİMİYETE İŞGALE HAYIR’ Batı Sahra’nın bağımsızlığı için mücadele eden Polisario Cephesi, karardan sonra yayımladığı bildiride “Polisario Cephesi, Fas’ın Batı Sahra’yı yasa dışı olarak işgalini ‘meşrulaştırmak’ ve Sahra halkını vatanları üzerinde kendi kaderini tayin etme ve egemenlik haklarından mahrum bırakmak amacıyla, kaynağı ne olursa olsun, hiçbir siyasi sürece veya önerilere dayalı müzakereye katılmayacağını vurgulamaktadır” deniliyor.

Bildiri “Polisario Cephesi, kısa vadeli siyasi amaçlar uğruna hukukun üstünlüğünü, adaleti ve barışı feda etmeye çalışan tek taraflı yaklaşımların, çatışmayı daha da şiddetlendirecek ve tüm bölgedeki barış, güvenlik ve istikrarı tehlikeye atacağını vurgulamaktadır” diye bitiyor.

Polisario, her defasında barışa olan bağlılığını sürdürdü, ancak yasal teslimiyet ve işgale uygun müzakerelere karşı olduğunu ifade etti.

Fas BMGK Daimî Üyeleri ABD, Fransa ve İngiltere’nin desteğini arkasına alarak yaptığı bu diplomatik atağın amacı diplomatik bir zafer kazanmak değil, zaman kazanmaktır.

Amacı: Demografik kolonizasyonunu genişletmek, işgal altındaki toprağın ekonomik sömürüsünü pekiştirmek, askeri kontrol ağlarını genişletmek, Sahra şehirlerinde baskıyı güçlendirmek ve yasadışı işgalinin fiilen tanınmasını beklemek için zaman kazanmak.

ÇİN, RUSYA VE PAKİSTAN ÇEKİMSER KALDI BMGK’nın bu kararına uluslararası tepki gecikmedi.

Birçok ülke delegasyonu, kararın Sahra halkının vazgeçilmez özgürlük hakkını ihlal ettiğini, Fas’ın “özerklik” önerisini desteklediklerini ifade ederek çekincelerini dile getirdi, eleştirdi ve hatta oylamaya katılmayı reddetti.

Çin’in daimî temsilcisine göre karar “son gelişmeleri tam olarak yansıtmıyor.” Çin, “kapsayıcı bir danışma sürecinden uzak olduğu için” çekimser oy verdi.

Vasiliy Nebenzia başkanlığındaki Rus heyeti, kararı “dengesiz” olarak nitelendirdi ve Batı Sahra’nın dekolonizasyonu için tutarlı bir temel sunmadığı belirterek çekimser oy kullandı.

Nebenzia, Sahra halkının kendi kaderini tayin hakkının BM’nin hukuki çerçevesi içinde vazgeçilmez bir ilke olduğunu yineledi ve BMGK’nın belirli amaçlar için siyasi olarak kullanılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Pakistan’ın daimî temsilcisi Asim Iftikhar Ahmad Kendi kaderini tayin hakkı “kutsal ve dokunulmaz” bir ilkedir diyerek çekimser oy kullandı.

CEZAYİR BM’NİN DEKOLONİZASYON DOKTRİNİNE AYKIRI KARARINI REDDETİ Fas’ın işgaline doğrudan karşı çıkan ve Polisario Cephesi’ni destekleyen aynı zamanda 200 bine yakın Sahravili mülteciyi ülke topaklarında barındıran Cezayir, “BM’nin dekolonizasyon doktrinine aykırı” bu kararı reddederek oylamaya katılmadı.

Cezayir’in daimi temsilcisi Amar Ben Jamaa, metni taraflı bulduğunu ve ne Sahra halkının kendi kaderini tayin hakkını ne de önemli bir role sahip olan Polisario Cephesi’nin önerilerini yansıttığını belirterek kararı kınadı. “Kendi kaderini tayin hakkı retorik bir ifade değil, zorunlu bir hukuk ilkesi” olduğunu ve bu hakkı saygı duyan bir çözümün bölgede kalıcı barışı garanti edeceğini yineledi.

BATI SAHRA’DA 50 YILDIR SÜREN FAS İŞGALİ İki yüz yıl boyunca Portekiz sömürgesi olan Batı Sahra’da, Batılı sömürgecilerin kendi aralarında giriştikleri rekabetin galibi İspanyollar olmuş, 1884 Berlin Konferansı sonrasında da İspanya, bölge üzerindeki sömürgeci hâkimiyetini hukuki bir yapıya dönüştürmüştü. 1973 yılında kurulan Polisario Cephesi de İspanya’ya karşı bağımsızlık mücadelesi başlattı.

İspanya, Batı Sahra’yı 1975 tarihli Madrid Antlaşması ile bölgenin idari sorumluluğunu Fas ve Moritanya’ya devretti ve çekildi.

Bölge Fas’la Moritanya arasında paylaşıldı.

İspanya çekildikten sonra ABD, Fas’ın Batı Sahra’yı işgalini destekleyerek istihbarat ve silah sağladı.

İspanya’nın Batı Sahra’dan çekilmesinin ardından Polisario Cephesi 27 Şubat 1976’da Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’nin (SADC) kuruluşunu ilan etti.

Moritanya da SADC ile anlaşmaya vararak 1979’da bölgeden çekildi.

Fas, Moritanya’nın çekildiği güney bölgesini de işgal etti.

FAS’I DESTEKLEYEN VE KORUYAN ÜLKELER: ABD İSRAİL VE FRANSA ABD yönetimi, Fas’ın Batı Sahra için öngördüğü kendisine bağlı özerklik planını destekliyor. 2020’de ABD Başkanı Donald Trump, Fas ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi haberini duyurarak aynı zamanda Fas’ın Batı Sahra bölgesine olan hakimiyetini de resmen tanıdıklarını belirtmişti.

Fransa da geçen yıl yaptığı açıklamada Batı Sahra toprakları için sözde Fas otoritesi altında özerklik planını tanıma kararı aldığını açıkladı.

Polisario Cephesi ise Fas’a bağlı bir özerkliği reddediyor ve 50 yıldır bağımsızlık mücadelesi yürütüyor.

İlgili Sitenin Haberleri