Haber Detayı
Altın Portakal ve basın
Altın Portakal ve basın
62.
Altın Portakal Film Festivali’n sone erdi.
Ödüller dün akşam sahiplerini buldu.
Gazetemiz o saatlerde basıma gittiği için ödüller hakkındaki yorumlarımız bir sonraki yazıda olacak.
BİZE AYRILAN SÜRENİN SONUNA GELDİK AKM, Antalya Bu yıl basın olarak Antalya’da festival komitesinin ilginç kararına tanıklık ettik.
Akreditasyon sağlanan gazetecilere festivalin açılışında mı yoksa kapanışında mı bulunmak istediği soruldu.
Kimileri ilk dört günü seçerken kimileri de sonra dört günü seçti ve böylece basın ikiye bölünmüş oldu.
Bu durum özellikle Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nı takip edenler için felaketle sonuçlandı.
İlk 4 gün gelenler yalnızca 6 film izleyebildi, son günlere tanıklık etmek isteyenler ise yine son 6 filme yetişebildi.
Bu durumda eğer festivalin verdiği bilgiler doğru ise hiçbir gazeteci ve sinema yazarı yarışmadaki tüm filmleri izleyemedi.
Haliyle hangi filmin, yönetmenin ve oyuncuların ipi göğüsleyeceği tahminleri de yapılamaz oldu.
Karar hakkında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutuklu olmasıyla alakalı olup olmadığına dair yorumlarının yapılmasına neden oldu.
Sebebi henüz bilemesek de Antalya Altın Portakal gibi ülkemizin en köklü ve değerli festivallerinden birinin basına bu durumu reva görmesi doğru bir kararmış gibi görünmüyor.
Umarız gelecek yıldan itibaren tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi basın ikiye bölünmez ve bir bütün olarak kabul edilir.
Tıpkı Adana Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin bu yıl yapmayı sürdürdüğü gibi.
Bu sebeple 62. festivalin buruk geçtiğini ve eksik kaldığını belirtmek gerek.
Birçok festival konuğunun festivalin tamamında konuk olduğunu ve ikiye bölünmediğini gördük.
Yine bazı basın mensuplarının da festivalin tümünde yer aldığını ve kesintiye uğramadan filmleri takip ettiğini gördük.
Festival komitesinin bu durumu da ivedilikle ve şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklaması gönüllere su serpecektir.
Yoksa ‘bütün gazeteciler eşittir ama bazı gazeteciler diğerlerinden daha eşittir’ mi?
YAPAY ZEKA SORUNSALI VE “KALPTEN” TEMASI Altın Portakal, 62 yıla yayılan mazisiyle ülkemizin bu alandaki lider festivali konumunda. 2 yıl önce tartışmaların odağı haline gelen ve yapılamayan film festivali, bu yıl “kalpten” temasıyla izleyicilerle buluştu.
İçtenlik ve halkla bütünleşme temasının akabinde festivalin logosunun ve jeneriğinin yapay zekaya yaptırılmış olması ise izleyiciler, eleştirmenler ve sanat dünyası tarafından tepkiyle karşılandı.
Festivalin üçüncü gününden itibaren yapay zekayla hazırlanan jenerik kaldırıldı ve yerine Yeşilçam’ın efsane isimlerinden oluşan bir kolaj kondu perdeye.
En azından bu durumun daha “kalpten” olduğunu söyleyebiliriz.
ULUSAL YARIŞMA ZAYIF MI?
Festivalde bu yıl ilk filmini ve ikinci filmini çeken yönetmenler ağırlıktaydı.
Tek istisna ise “Erken Kış” filmi ile yönetmen Özcan Alper’di.
Alper, sinema dili oluşturmuş yönetmenlerimiz arasında yer alıyor ve yine son filmiyle de seçkide fark yaratmayı başarıyor.
Erken Kış’a ek olarak, Barselo ve Tavşan İmparatorluğu gibi filmler de dikkat çeken yapımlar arasında yer alıyor.
Doğudan Fragmanlar filmi ise izleyen hemen herkesin hemfikir olduğu üzere deneysel bir ürün ve yarışmanın da en zayıf halkası konumunda.
Sesli kitap izlenimi veren “film” inandırıcılıktan çok uzak.
Genel olarak ise Ulusal Yarışma’nın beklenenden daha zayıf geçtiği yorumları festival boyunca sıkça yapıldı.