Haber Detayı
Ekmekte küflenmeye son
Türkiye’de günde 12 milyon, yılda 4,3 milyar adet ekmek israf ediliyor. Temel gıdanın çöpe gitmesini önlemek için harekete geçen Türk teknoloji şirketi, elektron kaplama yöntemiyle ekmekte küflenmeyi önledi. Oda sıcaklığında test edilen ekmek 100’üncü gününde de bozulmadı. AVB Biyoteknoloji CEO’su, “Süre 6 ay, belki de bir yıla kadar çıkabilir” dedi.
Hamide HANGÜLDünyada üretilen 4 milyar ton gıdanın 1,3 milyar tonu israf edilirken, Türkiye’de ise sofraların baş tacı ekmek israfı oldukça derin.
Araştırmalara göre, günde 12 milyon adet, yılda 4.3 milyar adet ekmek çöpe gidiyor.
Temel gıda maddesi ekmekte israfı önlemek için çalışma başlatan AVB Biyoteknoloji, elektron kaplama yöntemiyle ekmekte küflenmeyi önledi.Normal oda sıcaklığında test edilen ekmek 100’üncü günde de bozulmazken, renk ve kokusunda da değişiklik olmadı.
Dünyada ilk defa bir Türk teknoloji şirketinin gerçekleştirdiği elektron kaplama ile tüm gıda ürünlerinde israfın önüne geçilmesi amaçlanıyor.“İki saatlik kaplamayla 100. günde de bozulmadı”Çalışmalarını ve hedeflerini AVB Biyoteknoloji CEO’su Serkan Tunç ile konuştuk.
Türkiye’deki ekmek israfına işaret eden Tunç, “Ülkemizde, maalesef bir günde 12 milyon, yılda 4.3 milyar adet ekmek çöpe gidiyor.
Çöpe giden gıdanın sadece yüzde 5 azaltılması milyarlarca liralık tasarruf demek” dedi.Sofraların temel besini ekmekte küflenmeyi önlemek, böylelikle israfını azaltmak için çalışma başlattıklarını açıklayan Serkan Tunç, bunun için elektron kaplama yöntemi kullandıklarını söyledi.
Söz konusu elektron kaplamanın, organik maddelerin bozulmasına neden olan oksidasyonun ve sporlu mikroorganizmaların önüne geçme prensibine dayandığının altını çizen Tunç, şöyle devam etti: “İki saat süren bir elektron kaplama uygulaması sonrasında, oda şartlarında ısı, nem ve ışık altında bıraktığımız bir tost ekmeği küflenmeden 100’üncü günü de tamamladı.Bu süre zarfında renginde, kokusunda hiçbir bozulma olmadı.
Testler halen devam ediyor, dönemsel testler için numune parçaları alınıyor.
Bu süre altı ay ya da bir yıla çıkabilir.” Bu yöntemle gıdada da israfın önüne geçilmesinin söz konusu olduğunu vurgu yapan Tunç, yeni teknoloji için büyük hazır gıda firmalarıyla da görüşmeler yaptıklarını söyledi.“Açıktaki ekmekte 48 saate kadar küflenme başlar”Gıdada, ambalaj ve katkı maddelerinin küflenmeyi kısmen geciktirdiğini dile getiren Tunç, raflarda satılan tost ekmeklerinin küflenme süresinin oda sıcaklığı, ortam koşulları ve neme göre değiştiğini söyledi.
Normal şartlar altında 20-25 derece oda sıcaklığında bir ekmeğin ortalama 7 gün içerisinde küflendiğine işaret eden Serkan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şayet ambalaj açılmamışsa, üretim sırasında kullanılan koruyucu maddeler (örneğin kalsiyum propiyonat veya sorbik asit) küflenme süresini uzatıyor.Ambalaj açıldıktan sonra hava ve nemle temas başladığı için 3-4 gün içinde küflenme beliriyor.
Sıcaklık ve nem ne kadar yüksekse olursa küflenme de o kadar hızlanıyor.
Dış ortamda ise bu süre 1-2 güne kadar düşüyor.
Bu nedenle açıkta bırakılan bir dilim tost ekmeği genellikle 24-48 saat içinde küf lekeleri görünmeye başlar.” Su kıtlığına karşı ‘hava’lı çözüm Bir başka çalışmalarının da su konusunda olduğuna işaret eden Serkan Tunç, yaptıkları çalışmalarda, oksijen ve hidrojen iyonlarını atmosferik ortamda birleştirerek su molekülü elde ettiklerini söyledi.
Tunç, “Mevcut sistemlerde deniz suyu tuzdan arındırılmak için önce buharlaştırılıyor, sonra yoğunlaştırılıyor.
Biz ise geliştirdiğimiz yöntemle hem deniz suyundan hem de havadaki nemden oksijen ve hidrojen alarak su üretebiliyoruz.
Havayı veya deniz suyunu sistemin içinden geçirmek yeterli.Bu yöntem karmaşık görünse de doğadaki doğal döngünün aynısı.
Bu anlamda dünyada bir ilki gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Laboratuvar ortamında yaklaşık 100 cc su üretimi sağladıklarını vurgulayan Tunç, “Bu teknolojiyle 1 ton suyu da 100 bin ton suyu da saniyeler içinde üretmek mümkün.
Çünkü oksijen ve hidrojen bir saniyenin milyonda birinde birbirine bağlanıyor.
Bu da sınırsız su anlamına geliyor” dedi.
Tunç, talep gelmesi halinde sistemi kurabileceklerini de sözlerine ekledi.Mikroorganizma üremesini durduruyor Her maddenin dış yüzey atomlarının, özellikle ısı artışına bağlı elektron kaybettiğini, soğuk arttıkça elektron kaybının azaldığını, bunun da bozulmayı azalttığını belirten Tunç, buzdolaplarında da bunun görüldüğünü söyledi.Elektron kaplamanın korumadaki teknik özelliklerini Tunç, şöyle açıkladı: “Elektron kaplamayla, soğutma yerine elektron kayıpları sürekli yerine konarak, elektron eksikliğine dayalı iç ve dış ortamda kimyasal reaksiyon oluşmasının engellenebileceğini düşünüyoruz.
Güçlü elektron ışıması ile sporların yapısının bozulabileceği, bu sayede mikroorganizma üremesinin durdurularak organik maddelerin bozulması üzerindeki diğer faktöründe giderilebileceğini düşünüyoruz.”