Haber Detayı

Dünya kendini yeniliyor
Sürdürülebilir dünya dunya.com
28/10/2025 00:00 (1 ay önce)

Dünya kendini yeniliyor

Bilim insanları dalma bölgesinin ‘ölüm anına’ tanıklık etti. Vancouver Adası açıklarında çöken okyanus levhası, Dünya’nın kabuğunun kendi kendini nasıl yenilediğini gösterdi. Bu keşif, gezegenin sürdürülebilir jeolojik dengesine dair en net kanıtlardan biri olarak kayıtlara geçti.

Başak Nur GÖKÇAMDünya biliminin en büyük gizemlerin­den biri, Kanada kı­yılarında çözülmeye başladı.

Bilim insanları, Vancouver Adası açıklarında bir dalma bölgesinin (subduction zone) çöküş anına ilk kez tanık ol­du.

Science Advances dergi­sinde yayımlanan araştırma­ya göre, okyanus tabanındaki tektonik levhalar adeta yavaş çekimde parçalandı.Bu keşfin, yalnızca Pasifik Kuzeybatısı için değil, tüm gezegenin geleceği için kri­tik öneme sahip olduğu be­lirtildi.

Çünkü dalma bölgele­ri, Dünya’nın kabuğunu geri dönüştüren, kıtaları hareket ettiren ve volkanizmayı yön­lendiren dev jeolojik motor­lar olarak biliniyor.

Ancak şimdi, bu dev motorlardan bi­ri durmak üzere."Harekete geçtiğinde durdurulması neredeyse imkânsız"Araştırma, Louisiana Eya­let Üniversitesi’nden Jeolog Brandon Shuck ve ekibi tara­fından yapıldı.

Çalışmanın, gezegenin tektonik sistemi­nin sürdürülebilir işleyişine dair eşi görülmemiş bir pen­cere açtığı belirtildi.Vancouver Adası açıkların­da, Pasifik Kuzeybatısı’ndaki Cascadia bölgesinde yapılan gözlemler, bir dalma zonu­nun, yani bir tektonik plaka­nın diğerinin altına daldığı bölgenin, kelimenin tam an­lamıyla çöktüğünü gösterdi.Çalışmaya ilişkin değer­lendirmede bulunan Jeolog Brandon Shuck, “Bir dalma bölgesini başlatmak, bir treni yokuş yukarı itmeye benzer; çok büyük bir çaba gerektirir.

Ama harekete geçtiğinde dur­durulması neredeyse imkân­sız olur.

Onu sonlandırmak ise bir tren kazası gibidir.

Ya­vaş, ama kaçınılmaz” dedi.Dünya’nın iç yapısı haritalandırıldıAraştırma ekibi, 2021 Cas­cadia Sismik Görüntüleme Deneyi (CASIE21) sırasında deniz tabanına gönderilen ses dalgalarıyla Dünya’nın iç yapı­sının ayrıntılı bir haritasını çı­kardı.

Elde edilen veriler, Juan de Fuca ve Explorer levhaları­nın Kuzey Amerika levhasının altına dalarken büyük ölçüde parçalandığını gösterdi.Bu çalışmanın, bir dalma bölgesinin ölümü anında ya­kalandığı ilk doğrudan göz­lem olduğu belirtildi.

Görün­tüler, okyanus levhasında kilometrelerce derinliğe uza­nan çatlaklar ve düşüşler or­taya koydu.

Bazı bölgelerde plaka tamamen koptuğu için artık deprem üretmiyor; di­ğer bölgelerdeyse hâlâ sismik aktivite sürüyor.

Levhayı ak­tif olarak kıran çok büyük bir fay hattı tespit ettiklerini be­lirten Shuck, “Henüz tama­men kopmuş değil ama artık son evresine girdi.

Bu, bir tre­nin raydan yavaşça çıkmasını izlemek gibi” diye ekledi.Deprem tehlikeleri ve yeni sorularCascadia’nın, hâlâ büyük depremler ve tsunamiler üretme kapasitesine sahip olduğunun belirtildiği çalışmada, araştırmacıların, bu yeni çatlakların gelecekteki sismik enerjiyi nasıl yönlendireceğini anlamaya çalıştığı bildirildi.

Yaşanan bu kırılmaların, enerjiyi dağıtarak yıkıcı depremleri hafifletebileceğiveya tam tersi, belirli bölgelerde enerjiyi yoğunlaştırabileceği üzerine iki ayrı tahmin yürütülüyor.Parça parça ayrılma, yeni yaşam alanları yaratacakBu keşif, dalma bölgelerinin bir anda çökmediğini, ‘epizodik’, yani aşamalı ve parça parça bir son yaşadığını ortaya koydu.

Her kırılma, büyük levhayı küçük mikro levhalara ayırdı ve bu sürecin, milyonlarca yıl süren bir dönüşüm zinciri yarattığı belirtildi.

Çalışmada, her yeni parçanın koparken levhanın momentumunu da azalttığı kaydedildi.Söz konusu durum, kontrolden çıkmış bir trenin vagonlarının birer birer kopmasına benzetilerek, ‘jeolojik tren kazası’ şeklinde ifade edildi.

Bu yavaşlamanın ise sonunda dalma sürecini tamamen durdurduğu, dünyanın bu şekilde, kendi jeolojik enerjisini yeniden dengeye getirdiği ifade edildi.

Öte yandan yaşanan bu parçalara ayrılmanın, yalnızca tektonik hareketi durdurmakla kalmadığı; yeni yaşam alanları da yarattığı söylendi.

Jeolog Brandon Shuck, “Bu süreci izlemek, gezegenimizin canlı olduğunu görmek gibi.

Dalma bölgeleri ölürken bile yeni yaşam koşulları yaratıyor.

Bu, sürdürülebilirliğin en derin anlamı”

İlgili Sitenin Haberleri