Haber Detayı

Arap basını: SDG geri adım attı Şam el yükseltti
Gündem aydinlik.com.tr
21/10/2025 00:00 (2 ay önce)

Arap basını: SDG geri adım attı Şam el yükseltti

Suriye’de Şam hükûmeti ile terör örgütü PYD/YPG’nin çatı yapılanması Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında yürütülen müzakereler Arap basınında geniş yankı buldu.

Bölge basınında yer alan analizlerde, SDG’nin “federalizm” talebinden geri adım attığı, Şam’ın ise “tek çözüm 10 Mart Anlaşması” vurgusuyla elini güçlendirdiği belirtiliyor.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve CENTCOM Komutanı Brad Cooper’ın kısa süre önce SDG heyetiyle Haseke’de yaptığı görüşme sonrasında, Mazlum Abdi ve beraberindeki isimler Şam’a götürülmüştü.

Görüşmelerin ardından SDG tarafı hızla basın karşısına çıkarak “sözlü bir anlaşma”dan söz etmiş, 10 Mart 2025’te imzalanan 8 maddelik mutabakatın “güncellendiğini” iddia etmişti.

Şam hükûmeti ise bu iddialara uzun süre sessiz kalmıştı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani geçen gün El-İhbariyye televizyonuna verdiği röportaj ile sessizliği bozmuştu, Şeybani, Mazlum Abdi’nin “yeni sözlü anlaşma” açıklamalarından farklı olarak, “10 Mart Anlaşması tek çözümdür.” demişti.

SDG’nin devlet kurumlarına entegrasyonunun zorunlu olduğunu vurgulayan Şeybani, “Tüm konular konuşulabilir, ancak federalizm müzakere dışıdır.” ifadelerini kullanmıştı.

Anlaşmanın bazı bölgesel aktörleri tatmin etmediğini belirten Şeybani “Onları bu planın Suriye’nin geleceği açısından en uygun yol olduğuna ikna ettik” diye konuşmuştu.

SDG’nin artık devletin askerî yapısına entegre edilmesi gerektiğini vurgulayan Şeybani, “Her şeyi kazanmak isteyen, her şeyi kaybeder.” sözleriyle SDG’yi uyarmıştı.

MÜZAKERELERDE TIKANMA Şeybani’nin açıklamaları, SDG ile Savunma Bakanlığı arasındaki belirsizlikleri de aydınlattı. 10 Mart Anlaşması, kuzeydoğudaki tüm askerî ve sivil kurumların, sınır kapıları, havaalanları ve enerji sahaları dâhil, Şam yönetimine bağlanmasını öngörüyor.

Ancak süreç, tarafların karşılıklı şartları nedeniyle tıkanmış durumda.

SDG, orduya “tek blok” olarak katılmak ve bölge üzerindeki fiilî denetimini sürdürmek istiyor.

Şam yönetimi ise bu modele sıcak bakmıyor.

SDG elebaşı Mazlum Abdi, Associated Press’e yaptığı açıklamada, Şam’la “ön anlaşmaya” vardıklarını ve birliklerinin orduya tek yapı olarak katılacağını öne sürdü.

Abdi ayrıca SDG komutanlarına Savunma Bakanlığı’nda üst düzey görev verilmesini, bölgedeki güvenlik kurumlarının da ulusal sisteme entegre edilmesini istedi.

Al Jazeera’daki yorumlarda, SDG’nin uzun süredir savunduğu “siyasal ademimerkeziyet” talebinden geri adım attığı, bunun yerine “geniş idari özerklik” formülüne razı olabileceği ifade edildi.

Savunma Bakanlığı’nın da SDG’nin bireysel entegrasyon konusundaki ısrarından vazgeçebileceği, örgüte bağlı birliklerin kuzeydoğuda konuşlandırılabileceği değerlendirildi.

PYD/SDG’ye yakın “Sınırsız Kürtler Vakfı” Direktörü Kadar Hozan, Şeybani’nin “federalizm müzakere dışı” çıkışını eleştirerek bunun “bölgesel aktörleri memnun etmeye dönük” olduğunu savundu. “Türkiye federalizme şiddetle karşı; Şam bu tavrıyla Ankara’ya mesaj veriyor.” ifadelerini kullandı.

İSRAİL’İN YENİ OYUNU: ‘CEBEL BAŞAN’ KIŞKIRTMASI         Süveyda’da Dürzi ruhani lider Hikmet Hicri’nin yayımladığı bildiride “Cebel el-Arab” yerine “Cebel Başan” ifadesini kullanması, Arap basınında “ideolojik provokasyon” olarak değerlendirildi.

Fokus+ sitesindeki analizlerde, “Başan” adının İsrail’in kutsal metinlerinde geçen, Suriye’nin güneyini kapsayan antik bir bölgeye atıf yaptığı ve bu tercihin İsrail’in Suriye’deki Dürzî toplumunu kendi politik çerçevesine çekme girişimi olduğu vurgulandı.

Ancak Süveyda halkı bu çağrıyı reddetti.

Hükûmet destekli yardım kampanyalarına yoğun katılım sağlanırken 14 milyon dolar bağış toplanarak “birlik” mesajı verildi.

Uzmanlara göre bu gelişme, Suriye toplumunun direncinin hâlen güçlü olduğunu ortaya koyuyor.

ABD İSRAİL’İ DİZGİNLEMİYOR AKSİNE DESTEKLİYOR Arap yazar Gazî Dehman, Gazze savaşında ağır kayıplar yaşayan İsrail’deki aşırı sağ çevrelerin “yeni bir cephe” arayışında olduğunu yazdı. “İsrail açısından Suriye, aşırı Siyonist enerjinin boşaltılabileceği en uygun sahadır.” diyen Dehman, Tel Aviv’in etnik ve mezhepsel temelde küçük devletçikler kurma stratejisine dikkat çekti.

Al Arabi al Cadid’de yayımlanan analizlerde de İsrail’in “Süveyda insani hattı”, “Davud Koridoru” ve “güneyde tampon bölge” projeleriyle Suriye topraklarını fiilen dönüştürmeye çalıştığı ifade edildi.

Aynı yazıda, ABD’nin yeni yönetiminin Suriye politikasının “İsrail’i dizginleme” amacı taşımadığı, aksine Tel Aviv’in bölgedeki baskılarını desteklediği belirtildi.

İlgili Sitenin Haberleri