Haber Detayı
Mücevher ihracatında 23 milyar doları kaybettik
Altın ithalatındaki kota ve sektördeki suiistimallerin mücevherat sektörünü bitirme noktasına getirdiğini söyleyen TÜİD Başkanı Mustafa Kamar, “Kotanın kalkmayacağını biliyoruz. Bu haliyle kaldırılsa da ortalık yangın yerine döner. Sektör anayasasının yeniden yazılması gerekiyor. 200 firmamızı ve istihdamın yüzde 25’ini kaybettik. Böyle giderse kayıplar artacak” dedi.
Nurdoğan A.
ERGÜNAltın ithalatına uygulanan kota nedeniyle hammadde tedarikinde son iki yıldır sıkıntı yaşayan Türkiye altın ve mücevherat sektöründe krizin izleri derinleşiyor.
Hızla artan altın fiyatlarının sorumlusu olarak kotanın yanında sektördeki suiistimalleri gösteren sektör oyuncuları, sektörün anayasasının yeniden yazılmasını istiyor.“Son iki yılda alınan kararları düzeltme zamanı geçti, darmadağın olduk” diyen Türkiye Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (TUİD) Başkanı Mustafa Kamar, “Kotanın kaldırılmayacağını biliyoruz.
Bu haliyle kaldırılsa da ortalık yangın yeri olur.
Önce sektörün fabrika ayarlarına dönmesi lazım” dedi.Kotanın yanında DİR ve yüzde 3’lük döviz dönüşüm desteği gibi alanlarda suiistimal yapanların cezasını, işini düzgün yapan üretici ve ihracatçıların çektiğini söyleyen Kamar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Harakiri yapacak noktaya geldik.
Artık kotanın kalkması da yetmez, mevzuat yeniden yazılmalı” diye konuştu.
Sektörün 185 ton olan ihracatının bugün 104 tonlara gerilediğini belirten Kamar, “Bugün 185 tonluk ihracat yapabilseydik ihracata katkımız 23 milyar dolar olacaktı. 2020’de İtalya’yı bile geride bırakmıştık ama bugün ilk 10’a bile giremiyoruz” ifadelerini kullandı.“Takıda altın çağımızı kaybettik”Mücevherat takı sektörünün 2004 yılında kurulan Mücevher İhracatçıları Birliği’nin kurulduğunu, teşvikler sayesinde 2020’de sektörün dünya pazarından aldığı payın yüzde 10’a yaklaştığını ifade eden Kamar, şöyle devam etti: “O zaman İtalya’yı geride bıraktık.
Ortadoğu ve Orta Asya’nın cash and carry pazarını ele geçirdik.
Birçok yabancı firma Türkiye’de mağaza açtı.‘Laleli ihracatı’ dediğimiz cash and carry ticareti de yine bu dönemde oluştu.
Sektör 10 milyar doları ihracattan, 10 milyar doları da turiste ve Laleli’den yapılan satışlardan olmak üzere toplamda 20 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştı.
Ancak ‘altın çağ’ olarak adlandırdığımız bu dönem, yanlış tedaviler, yanlış tespitler sayesinde Ağustos 2023’te altın ithalatına getirilen kota ile birlikte sona erdi.
Kota uygulaması kendi zenginlerini yarattı. 10-15 firma imtiyazlı konuma gelirken işini düzgün yapan, özellikle KOBİ ölçeğindeki firmalar mağdur edildi.Bazı firmalar üretimlerini Çin, Dubai ve Malezya gibi ülkelere kaydırdı.
Kuyumcukent’te bir dönem kiralayacak yer yoktu ve üç vardiyaya çıkmıştık.
Şimdi dükkanlar boş, atölyelerin çoğu 15 gün çalışıyor, 15 gün tatil yapıyor.
Son iki yılda kapanan mücevher üreticisi ve ihracatçısı 200’ü geçti, yaklaşık 15 bin kişi işsiz kaldı.”“10 bin dolar daha pahalıyız”Tüm dünyada altın fiyatlarının standart olduğunu ancak Türkiye’de altının sürekli pahalandığını söyleyen Kamar, 2023’ten itibaren başlayan 500 dolarlık farkın bugün 10 bin dolara çıktığını ifade etti.
Fiyat spekülasyonu yapıldığını da savunan Mustafa Kamar, “Cari açık neden artıyor?
Cevabı çok açık.
Altının kilogramı yurt dışında 130 bin dolarken Türkiye’de 140 bin dolardan satılıyor.
Yani arada 10 bin dolar fark var.Bu farkı fırsata dönüştüren 10-15 firma, Dahilde İşleme Rejimini (DİR) suistimal ederek astronomik düzeyde ithalat yapıyor.
Merkez Bankası rezerv biriktirmek için altın ithal ediyor.
Diğer taraftan hane halkı enflasyondan korunmak için tasarrufunu altında değerlendiriyor.
Gerçek durum böyle olmasına rağmen devlet cari açığın faturasını mücevher ihracatçısına kesiyor.
İhracatta yüzde 3 Merkez Bankası desteğini alamıyoruz.
İhracatımız karşılığında altın getiremiyoruz” dedi.“Turist cebinde altınla gelip Türkiye’de bozduruyor”Uluslararası piyasalarla Türkiye’deki fiyat farkının kg’da 10 bin dolara çıktığını vurgulayan Mustafa Kamar, “Pahalı ülke algımız turist satışını negatif etkilediği gibi sosyal medyada ‘altın götür Türkiye’de sat tatilini bedavaya getir’ gibi söylemlere neden oluyor.
Cebine altını koyan turist gelip burada bozduruyor.Suiistimaller, bu işle ilgisi olmayanların bu alana girmesi, ekmek yedikleri sektöre ihanet etmesi sektörü bitirme noktasına getirdi.
Kota çare olur sanıldı ama görünmeyen başka olaylar silsilesi gelişti.
DİR suiistimal edildi.
DİR ile 6 ton altın ülkeye girerken eylülde 14 tonu aştı.
Bunu yapan kim bakılsın.
Yüzde 3 döviz desteği için hayali ihracatlar yapıldı. 2023’te kota sonrası kurulan şirketlere bakılsın” dedi.Takı sektörünün beklediği çözüm adımları 1-Sistem fabrika ayarlarına döndürülerek, altına dayalı enflasyon muhasebesine geçilmeli. (Bu olursa bütün sektör kayıt altına girer)2-Stok affı çıkarılmalı3-Altın ithalatında kota kaldırılarak mevzuat eski haline döndürülmeli.4-Firma ihracat ettiği kadar altını serbestçe ithal edebilmeli.5-Merkez Bankası’nın altın ithalatı ayrı bir başlık altında gösterilmeli.6-Problemin esas sebebi olan bireysel yatırım amaçlı ürünlerle ilgili çözüm bulunmalı.7-Kapasite kullanımı sıkı bir şekilde denetlenmeli.8-DİR ve HİR rejimi eski haline getirilmeli.9-Her türlü mevzuatı suistimal edenler en ağır şekilde cezalandırılmalı.10-İmtiyaz tanınacak firmalarda özellikle Mücevher İhracatçıları Birliği üyesi ve 2023 yılından önce kurulmuş olma şartı aranmalı.11-Özellikle tasarruf için alınan gram altın, sarrafiye ve 22 ayarda gerekli kontrol ve vergilendirme yapılmalı.“Gümrüklerde ‘kaçakçı’ muamelesi görüyoruz”Sektördeki suiistimaller ve son zamanlarda ‘vergi vermiyorlar’ algısının da etkisiyle kuyumculara gümrüklerde ‘kaçakçı’ muamelesi yapıldığını dile getiren Mustafa Kamar, “Eşlerimizin üzerindeki takılardan ayakkabılarımıza kadar aranıyoruz.Altına ulaşamadığımız yetmiyormuş gibi özellikle son bir yıldır yapılan muamele insanlık dışı” diye konuştu.Ons altında yükseliş serisi sürüyorKıymetli metale artan talep ve jeopolitik gelişmelerle birlikte ons altında hızlı yükseliş serisi devam ediyor.
Geçen haftaki yaşadığı kayıpların bir kısmını geri alan güvenli liman, dün gün içinde yüzde 1,3’ün üzerinde artış kaydederek 4 bin 300 doları geçti.
Gram altın ise yüzde 1,5 artışla 5 bin 800 lirayı aştı.
Uzmanlar bu artışın artık sınırlandığına değindi.