Haber Detayı
Haysiyet!
GENÇLİĞİMİZİN sinemaları kalmadı yer göstericiler de artık yok. Olsaydı, filmi yarıda kesip Amerika ve İsrail için perdeye yazdığımız yazıya ışık tutarlardı. 'Sizin bu dünyada yatacak yeriniz yok!' Ama yürekli aktivistler var, böyle bir meselede canlarını ortaya koyanlar. O insanlar İsrail'e meydan…
GENÇLİĞİMİZİN sinemaları kalmadı yer göstericiler de artık yok.
Olsaydı, filmi yarıda kesip Amerika ve İsrail için perdeye yazdığımız yazıya ışık tutarlardı. 'Sizin bu dünyada yatacak yeriniz yok!' Ama yürekli aktivistler var, böyle bir meselede canlarını ortaya koyanlar.
O insanlar İsrail'e meydan okumanın her halini sergilediler.
Bizlere düşen; o insanlara olan borcumuzu da her türlü destekle geri ödemektir.
Çünkü böyle eylemlere katılmak insanlık onurudur.
Onur ve haysiyet ki herkese nasip olan bir gerçek değildir.
Böylesine paralanan dünyada! *** Bundan birkaç yıl önce Harvard Üniversitesi'nde yüzlerce öğrenci Gazze'deki katliam için İsrail'i protesto edip, Filistin'e destek verdi ama Amerika'daki 'Yahudi lobisi' meseleye tepki gösterdi, bildiriye imza atan protestocu öğrencilerin gelecekteki iş hayatına ambargo koydurdu. 'Bunları şirketinizde çalıştırmayacaksınız!' Yani dediler ki; 'parayı da biz yönetiriz insanların düşüncelerini de!' Ve aynen öyle yaptılar! *** İnsanlık bir şeyleri kaybetmeye hazır olup mücadele etmektir.
Kendi ülkesinin yanlışlarını dışa vuran öğrencilerin kim bilir hayatları ne oldu?
Ama onlar yaptıklarıyla ve vicdanlarıyla gurur duydu!
Buna karşılık yıllar önce Tel Aviv Üniversitesi Gazze'ye yönelik operasyona katılmak üzere çağrılan yüzlerce öğrencisine burs verdi.
Parayı İsrail ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan katliam tutkunları zenginler ödedi.
Kana bulaşmış bursların insan öldürme kurslarında geçerli olduğu kirli bir dünya da planlı biçimde yaratıldı.
Ve binlerce Filistinli insan katledildi.
Kendilerine yapılan soykırımı unutup, masum bebeklerin öldürülmesi için burs alan katillerin bugün hangi mevkilerde olduğunu söylemeye gerek yok.
Onlar Harvard Üniversitesi'nde direnen gençlerin asaletine sahip olamadıkları için ömür boyu insanlık utancıyla yaşayacaklar.
Tarih nasıl ki Hitler'i unutmadıysa onları da unutturmayacak!
Onların pek umurunda olmasa da! *** Ülkenin topraklarına sahip çıkmak başka şey, başkalarının topraklarına göz dikip masum bebekleri katletmek başka şey.
O bebekleri katletmek için gençlerine burs veren bir ülkenin bu dünyada tamamen dışlanması gerekir.
Sözde planlar yapılır ama gerçekte 'tarihin efendisi barıştır' dendiği yazan pudralı yüzler beş karıştır.
O yüzden Netanyahu gibi adamların tasmasını tutanların emri asla değişmez. 'Sen dünyayı boşver, Ortadoğu'yu karıştır!' MUTLULUK TAKVİMİ Geceleri radyo dinle.
Fanatik olma.
Anahtarı arabanın üzerinde bırakma.
Balık tut.
Bir gece yarısı Gözlerin dalmış Elinde bir kağıt Bir kalem varmış Sigaranın külü İçinde kalmış Nöbette yazmışsın Son mektubunu Mektupların suyum Aşım diyorsun Kurusun gözünde Yaşın diyorsun Gecelerce beni Düşün diyorsun Nöbette yazmışsın Son mektubunu Hakkı YALÇIN Dünya kontrolden çıkıyorsa, bilin ki çakalların işleri rayına girmiş demektir SANATIN AMACI!
Bir diziyle hayatları değişen kıytırık şöhretlerin tatilleri bile görkemli oluyor da gerçek sanatçıların ölümleri bile hazin!
Ya balkondan düşüyorlar ya elden ayaktan düşüyorlar ya da ölümün kucağına düşüyorlar.
Gerçek sanatçıların dün de talihleri yoktu bugün de!
Onlar kıt kanaat yaşamın işçileri olarak kaldılar.
Onların değerini de sadece ölünce hatırlayan bir sistem varken, sanatın bu topraklarda 'gerçekle' bir ilgisi kalmadı zaten.
Oysa sanatın amacı güzellik, ahlakın amacı iyilikti.
Eskiden çok eskiden.
İnsanların para için katledilmedik değer bırakmadan önce.