Haber Detayı
Merkez, 94 yaşında
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faaliyete başlamasının 94. yıl dönümünü kutluyor. Kuruluş konusunun ilk kez ele alındığı 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde, özellikle “milli devlet bankası” kurulması fikri üzerinde duruldu.
Birinci Dünya Savaşı sonrası, ülkelerin kendi para politikalarını bağımsız olarak belirlemeleri yönündeki eğilimin etkisi ve Kurtuluş Savaşı ile kazanılan siyasi bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıkla güçlendirilmesi amacıyla bir merkez bankası kurulması yönündeki çalışmaların hız kazanmasıyla temelleri atılan merkez bankası 94 yaşında.
Kuruluş konusunun ilk kez ele alındığı 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde, özellikle “milli devlet bankası” kurulması fikri üzerinde duruldu.1927’de dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda’nın merkez bankası kurulması hakkında sunduğu kanun taslağı kabul edildi.
Merkez Bankası’nın kuruluş aşamasında, diğer ülkelerin merkez bankalarından da görüş istendi. 1928’de dönemin Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr.
Gerard Vissering bu kapsamda Türkiye’ye davet edildi.Dr.
Vissering, İstanbul’daki çalışmalarını tamamlayarak “Türkiye’de Nakit İstikrarı ve Bir Merkezi İhraç Bankası Tesisi” adlı raporu hazırladı.Raporda, hükümete bağlı olmayan, bağımsız, bir merkez bankasının gerekliliğine dikkat çekildi.
Bir yıl sonra Türkiye’ye davet edilen İtalyan uzman Kont Volpi de Türk lirasının istikrarının sağlanması için bir merkez bankası kurulmasının şart olduğunu belirtti.Söz konusu gelişmelerin ardından hükümet, merkez bankası kurulmasına ilişkin gerekli yasal çerçevenin hazırlanması için harekete geçti.
Lozan Üniversitesinden Prof.
Leon Morf’un katkılarıyla Merkez Bankası yasa tasarısı hazırlandı.Banknot matbaası kuruldu İkinci Dünya Savaşı’nın olumsuz etkilerinin hissedildiği 1940’lı yıllarda bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Merkez Bankası, kamu kesiminin finansman açığını kapatmaya yönelik uygulamalarda bulundu.1950’li yıllarda büyüme ve hızlı kalkınmanın finansmanı, Merkez Bankası kaynaklarından sağlandı.
Hazine’ye kısa vadeli avans imkanı verilerek Banka kaynakları kamunun kullanımına açıldı.
Bu dönemde, Merkez Bankası için bir diğer önemli gelişme de 1955’te banknot matbaasının kurulması ve 1958’den itibaren banknotların ülkede basılmaya başlanması oldu.Etkinliğini artıran yasa 1970’de kabul edildi Dünya genelinde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan değişikliklere uyum sağlamak ve Merkez Bankası’nın etkinliğini artırmak amacıyla 14 Ocak 1970’de 1211 sayılı TCMB Kanunu kabul edildi.
Böylelikle tarihinde yeni bir döneme başlayan Merkez Bankası, kısmen de olsa dönemin ekonomi ve merkez bankacılığı alanındaki yeniliklerini yansıtan bir yapıya kavuştu.1980 sonrası yapısal dönüşüm başladı 1980’lerde yaşanan ekonomik gelişmeler, hem Türkiye hem de Merkez Bankası açısından bir dönüm noktası niteliğinde oldu. 24 Ocak 1980’de açıklanan kararlar ile Türkiye ekonomisinde yapısal bir dönüşüm başlatıldı.
Başlatılan finansal serbestleşme süreci ile para ve kur politikalarının TCMB tarafından piyasa ekonomisi ile uyumlu bir şekilde yürütülmesi için gerekli altyapının sağlanması yönünde önemli adımlar atıldı.
Para politikası kapsamında, mevduat ve kredi faizlerinin piyasa koşullarında belirlenmesi hükme bağlandı.2001’de araç bağımsızlığı sağlandı Merkez Bankası’nın 1995- 1999’da izlediği politika, finansal piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelikti.
Enflasyonun kontrol altına alınamaması nedeniyle 2000 yılında döviz kuruna dayalı yeni bir istikrar programı yürürlüğe konuldu.
Ancak aynı yılın sonlarına doğru ekonomide artış gösteren güven kaybı ve 2001’de ortaya çıkan kriz, programın sonlandırılmasına neden oldu.27 başkan görev yaptı Kuruluşundan bugüne 27 kişi, TCMB Başkanı olarak görev yaptı.
İlk başkan olan Selahattin Çam 1931-1938’de bu görevi yürüttü.
Son olarak 2024 yılının şubat ayında Dr.
Yaşar Fatih Karahan atandı ve halen görevine devam ediyor.