Haber Detayı

Buzsuz gelecek insan eliyle hızlanıyor
Sürdürülebilir dünya dunya.com
01/01/2026 00:00 (2 saat önce)

Buzsuz gelecek insan eliyle hızlanıyor

Arktik’te deniz buzunun hızla erimesi, doğal süreçler ile fosil yakıt kaynaklı kirliliğin birbirini beslediği tehlikeli bir döngüyü ortaya çıkardı. Bulgular, buz çatlakları, bulut oluşumu ve petrol sahası emisyonlarının atmosfer kimyasını değiştirerek ısınmayı hızlandırdığını gösterdi.

Başak Nur GÖKÇAMArktik bölgesi, iklim krizinin en hızlı ve en sert hissedildiği coğ­rafyaların başında geliyor.

Penn State Üniversitesi öncü­lüğünde yürütülen ve sonuç­ları Amerikan Meteoroloji Derneği Bülteni’nde yayımla­nan yeni bir araştırma, bu kı­rılgan bölgedeki değişimle­rin yalnızca küresel ısınma­nın bir sonucu olmadığını; aynı zamanda doğal süreçler ile insan faaliyetlerinin iç içe geçerek iklimi daha da hızla dönüştürdüğünü ortaya koy­du.

Çalışma, Arktik’teki deniz buzu kaybı, bulut oluşumu, at­mosfer kimyası ve fosil yakıt kaynaklı kirlilik arasında güç­lü geri besleme döngüleri bu­lunduğunu gösterdi.Araştırmaya göre deniz bu­zunda oluşan çatlaklar yani bi­lim insanlarının ‘yarık’ olarak adlandırdığı açıklıklar yalnız­ca buzun fiziksel bütünlüğünü bozmakla kalmıyor.

Bu yarık­lar, okyanustan atmosfere yo­ğun ısı ve nem transferine yol açarak bulut oluşumunu te­tikliyor.

Oluşan alçak bulutlar ve yükselen hava akımları, su buharı ile birlikte aerosol kir­leticileri ve kimyasal bileşik­leri yüzlerce metre yukarı ta­şıyor.

Bu süreç, yüzeye ulaşan güneş ışığını ve atmosferdeki ısınmayı artırarak daha fazla buz erimesine neden oluyor.

Sonuçta Arktik, kendi kendini besleyen bir ısınma döngüsü­nün içine giriyor.İnsan faaliyetleri doğal döngüleri doğrudan etkilediÇalışmanın çarpıcı yönle­rinden biri, insan faaliyetle­rinin bu doğal döngülere doğ­rudan müdahil olması.

Ku­zey Amerika’nın en büyük petrol ve doğalgaz sahaların­dan biri olan Alaska’daki Pru­dhoe Körfezi çevresinde ya­pılan ölçümler, fosil yakıt çı­karımından kaynaklanan emisyonların bölgesel at­mosfer kimyasını belirgin bi­çimde değiştirdiğini ortaya koydu.

Petrol sahalarından yayılan gazlar, Arktik’in alt at­mosferinde asitliği artırıyor, zararlı bileşiklerin ve duma­nın oluşumunu hızlandırıyor.

Ölçülen azot dioksit seviyele­ri, genellikle büyük metropol­lerle ilişkilendirilen değerle­re ulaştı; bu da “uzak ve bakir” olarak görülen Arktik algısını sorgulatıyor.Araştırma, CHACHA (Ark­tik’te Kimya: Bulutlar, Halo­jenler ve Aerosoller) adlı çok kurumlu uluslararası projenin bir parçası olarak yürütüldü.

Beş farklı araştırma kuruluşu­nun katkı sunduğu proje kap­samında bilim insanları, iki ay boyunca özel donanımlı araş­tırma uçakları ve yer tabanlı cihazlarla kapsamlı ölçümler yaptı.

Beaufort ve Çukçi De­nizleri üzerindeki yeni don­muş deniz buzları, karla kaplı tundralar ve petrol sahaları­na yakın bölgelerden toplanan veriler, Arktik sınır tabakasın­da karmaşık kimyasal reaksi­yonların yaşandığını gösterdi.Brom üretimi arttıBu reaksiyonlardan biri, kutup bölgelerine özgü olan brom salınımı.

Tuzlu kar ör­tüsünde gerçekleşen kim­yasal süreçler, petrol sahası emisyonlarıyla birleştiğin­de brom üretimini artırıyor.

Brom, atmosferdeki ozonu hızla parçalayarak daha fazla güneş ışığının yüzeye ulaşma­sına izin veriyor.

Artan güneş ışığı karı ve buzu ısıtıyor, bu da daha fazla brom salınımını tetikliyor.

Böylece Arktik, in­san kaynaklı kirliliğin de etki­siyle daha hızlı ısınıyor.Arktik’te yaşananlar gezegenin tamamını etkileyecekBilim insanları, bu bulguların yalnızca bölgesel değil küresel sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.

Arktik’teki süreçler, atmosfer ve okyanus dolaşımı yoluyla tüm gezegeni etkiliyor.

Bu nedenle araştırma ekibi, elde edilen ayrıntılı veri setlerinin iklim modellerine entegre edilmesini hedefliyor.

Amaç, Arktik’teki yerel kimyasal ve fiziksel süreçlerin küresel iklim tahminlerinde daha doğru temsil edilmesini sağlamak.İklim krizi derinleşiyor: Arktik’ten küresel uyarıElde edilen bulguların yalnızca Arktik bölgesiyle sınırlı kalmadığı, küresel iklim sistemi üzerinde de önemli etkiler yaratabileceği vurgulandı.

Arktik’teki deniz buzu kaybı, atmosfer kimyasındaki değişimler ve insan kaynaklı kirlilik; atmosfer ve okyanus dolaşımı yoluyla dünyanın farklı bölgelerine taşınabiliyor.

Ekip, ayrıntılı veri setlerinin iklim modellerine entegre edilerek geleceğe yönelik iklim tahminlerinin daha doğru yapılabileceğini söyledi.Bilim insanları, bu bulguların yalnızca bölgesel değil küresel sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.

Arktik’teki süreçler, atmosfer ve okyanus dolaşımı yoluyla tüm gezegeni etkiliyor.

Bu nedenle araştırma ekibi, elde edilen ayrıntılı veri setlerinin iklim modellerine entegre edilmesini hedefliyor.

Amaç, Arktik’teki yerel kimyasal ve fiziksel süreçlerin küresel iklim tahminlerinde daha doğru temsil edilmesini sağlamak.

İlgili Sitenin Haberleri