Haber Detayı
Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu: Neden Şart, Nasıl Kurulur?
Amerika, dünyada etkisini artırmaya Marshall Yardımları’yla başladı. Etkileyemediği ülkelere de demokrasi satma vaadiyle girdi. Biz, Amerika’nın öncülük ettiği 3. Gıda Rejimi’ne Marshall Yardımları’yla dahil olduk. Amerika’nın sokaklarında gezen ne görüyorsa biz de görmeye başladık.
Amerikan rüyasının peşinde koşarken, bu rüyayı sadece Amerika’da yaşayanlar yaşayabildi.
Çünkü Amerika’yı yönetenler politik eksenin merkezinde gıdanın olduğunun farkındaydı.
Kapitalizmin ana hedefi ülkelerin gıda sistemleri oldu.
Bizim gıda sistemimiz çöktü.Neden Yeni Bir Kuruma İhtiyaç Var?Elimizde artık çökmüş bir gıda sisteminin yanı sıra, çökmüş bir politik taban var.
Enflasyonu düşürebilmenin, gelir adaletsizliğini azaltabilmenin, ülkeyi ileriye taşıyabilmenin yolu sürdürülebilir bir gıda sistemi kurmaktan geçiyor.
Bunun için ilk yapmamız gereken şeylerden birisi Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu oluşturmak.Avrupa Birliği yasalarına uyum çerçevesinde gıda alanında çalıştırılması zorunlu personel tanımıyla tanıştık.
Gıda işletmelerinde, alanında teknik unvana ve bilgiye sahip bir personel Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı yetkili olarak atanıyor çalıştığı işletme tarafından.
Bakanlık bu personeli yasal süreçlerde muhatap olarak alıyor, süreçleri kendisiyle yürütüyor.Türkiye’de AKP’nin yozlaştırdığı politik eksen gibi çalıştırılması zorunlu personel tanımı ve yetkileri de törpülendi.
Bir gıda işletmesinde 10 personelden az personel veya 30 beygir motor gücünden az motor gücü varsa bu işletme çalıştırılması zorunlu personel bulundurmak zorunda değil.
İşletmede bulunan çalıştırılması zorunlu personelin görev tanımı da bir yerden sonra illegali legale çevirmeye dönüyor.
İtiraz edersek artık bir işimiz de olmuyor.Bunu aşmanın tek bir yolu var: Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu oluşturulduğunda çalıştırılması zorunlu personel kadrosunu kurum bünyesinde almamız ve devlet tarafından gıda işletmelerine rastgele atama yapmamız.
Personelin haklarını da gıda işletmelerinden tahsil edip havuzda toplayarak, devlet güvencesiyle personele ödememiz.
Bunu sağlayamadıktan sonra gıda sisteminde pek bir şey değişmez.Gıda Denetimi Siyasetten Nasıl Bağımsızlaşır?Bir diğer konu da gıda denetimleri.
Gıda denetimlerinin siyasi baskıların altında gerçekleştiğini görüyoruz.
AKP hükümeti, işsizlik patlamasın diye önce gıda işletmelerini faaliyetten menetmeyi kaldırdı.
Hayati bir konu olmadığı sürece, ki bu hayati konu sosyal medya baskısı oluyor genelde, o zaman işletme kapatılıyor.
Onun haricinde gıda işletmesine 3-6-9-12 ay gibi periyodlarda süreler verilerek eksiklerini düzeltmesi isteniyor.Gıda kontrol görevlileri denetimlerde cezalar kestiğinde Ankara’dan aranıyor.
Bu kadar ceza kesmemesi, görmezden gelmesi telkin ediliyor.
Gıda işletmesi sahipleri de lobi oluşturarak gıda denetimlerinde kesilen cezalarla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’na baskı kurabiliyor ve sonuç alabiliyor.Gıda denetimini bu siyasi baskıdan kurtarmamız, gıda kontrol görevlisinin işini yapabilmesini sağlamamız gerekiyor.
Bu sistemi düzeltmedikçe yüzbinlerce gıda mühendisi istihdam etmemiz gıda denetimlerini düzeltmeyecek.
AKP hükümeti de gıda denetimleri düzelsin istemiyor zaten.Taklit-Tağşiş ve Gıda Katkı Maddeleri Yönetimi Tek Çatıda ToplanmalıAKP hükümeti Taklit-Tağşiş Listesi’ni canı istediği zaman yayınlıyor, canı istemediği zaman yayınlamıyor.
Bir seçim döneminde bu listenin yayınlandığını da kimse görmedi henüz.
Öte yandan gıda katkı maddeleri konusunda da bizim bilimsel çalışmalarımız yok.
Avrupa’nın kullanımına izin verdiği katkı maddelerini kullanıyoruz, kullanımını yasakladığı katkı maddelerini sistemden çıkartıyoruz.Taklit-Tağşiş alanında analiz metodları geliştirebilecek, gıda katkı maddeleri tasarlayabilecek, gıda güvenliği yönetim sistemi oluşturabilecek altyapımız var.
Ama binlerce gıda mühendisi meslektaşımız ya iş bulmakta zorlanıyor ya da çok ağır çalışma şartlarında, çok düşük ücretlerle çalışıyor.
Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’nu kurmadan, kuruma bu yetkileri devretmeden, gerekli yasal düzenlemeleri sağlamadan ilerleme şansımız yok.Gıda Hakkı İzleme Merkezi OluşturulmalıKurum içinde Gıda Hakkı İhlalleri İzleme Merkezi kurmalıyız.
Gıda denetimleri ve blokzincir tabanlı tedarik zinciri izlenebilirliğiyle tüm gıda ihlallerini kayıt altına almalıyız.
Kırılgan gruplar üzerine derinlemesine araştırmalar yürütmeliyiz.
Kamu iletişimiyle temel haklarımızı anlatmalı, ciddi ihlaller karşısında nasıl bir yol izleneceğini öğretmeliyiz.
Gıda hakkı ihlallerini düzenli biçimde kamuya açıklamalı, verileri şeffaf ve erişilebilir kılmalıyız.En önemlisi, hayati ihlallerin yaşandığı gıda güvenliği krizlerinde hızla önlem alabilmek ve koordinasyonu sağlamak için Acil Uyarı Sistemi kurmalıyız.Sorunları gizleyerek bir yere varamayız.
Tek tek çözmemiz gerekiyor.
Bunun için sorun çözmeyi bilen, vizyoner, hesap verebilir insanlara ve bu insanların iktidarına ihtiyacımız var.