Haber Detayı
Afrika Boynuzu’nda dengeyi değiştiren hamle: İsrail basını Türkiye’yi mercek altına aldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan – Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud görüşmesi İsrail medyasında geniş yankı buldu. Ankara’nın Somali’nin toprak bütünlüğüne verdiği güçlü destek, yorumlara göre Türkiye’yi Afrika Boynuzu’nda İsrail’in karşısındaki en kritik aktörlerden biri haline getiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’un İstanbul’da gerçekleştirdiği görüşme, İsrail basınında dikkatle takip edildi.
Görüşmenin ardından yapılan değerlendirmelerde, Türkiye’nin Somali’nin toprak bütünlüğüne verdiği açık desteğin, Afrika Boynuzu’ndaki siyasi ve stratejik dengeleri etkileyebileceği vurgulandı.İsrail merkezli yayın organları, Ankara’nın bu tutumunu yalnızca diplomatik bir mesaj olarak değil, aynı zamanda bölgedeki güç mücadelesinde belirleyici bir adım olarak yorumladı.
Türkiye’nin Somali ile geliştirdiği kapsamlı ilişkilerin, Tel Aviv’in bölgeye yönelik hamlelerinin önünde ciddi bir engel oluşturabileceği ifade edildi.Tel Aviv merkezli HM News’te yer alan analizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Somaliland’ın bağımsızlığına ilişkin İsrail kaynaklı açıklamaları “yasadışı ve kabul edilemez” olarak nitelendirdiği hatırlatıldı.
Haberde, Türkiye’nin Somali’nin birliğini ve egemenliğini öncelik olarak gördüğü, Afrika Boynuzu’nun istikrarsızlaştırılmasına karşı açık bir tutum sergilediği belirtildi.Maariv gazetesi ise “Somaliland Fırtınası” başlığıyla yayımladığı haberde, Erdoğan ile Hasan Şeyh Mahmud arasındaki görüşmenin stratejik boyutuna dikkat çekti.
Yorumda, Türkiye’nin Somali ile savunma, enerji ve altyapı alanlarında iş birliğini derinleştirme niyetinin altı çizildi.
Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda Somali açıklarında enerji arama faaliyetlerine başlamayı planladığı ve bu adımların, Afrika Boynuzu’nda Türkiye’yi İsrail açısından “en büyük engellerden biri” haline getirebileceği öne sürüldü.İsrail basınındaki değerlendirmeler, Ankara’nın Afrika Boynuzu’nda yalnızca diplomatik değil, uzun vadeli stratejik bir aktör olarak konumunu güçlendirdiği yönünde ortak bir tablo ortaya koyuyor.
