Haber Detayı
2025 Yılı Çiftçiyi Vurdu.
İzmir’in Kiraz ilçesine bağlı Arkacılar Köyünde hayvancılık ve tarımla uğraşan Mehmet Kani, 2025 yılının kendileri için çok zor geçtiğini dile getirerek, "Bomboş hayvan çiftliği... Yüksek maliyeti ithal hayvan, ithal et, ithal sığır derken bu hale geldi, bomboş hayvan çiftliği. Bu memlekette yüksek maliyetlerle üretmek maalesef işkence oldu. İşkenceyi çekip duracağımıza bir seferde sattık kurtulduk... İşte tarım bizi bu hale getirdi; şu gördüğünüz yerde 4 tane ameliyat izi. 'Seneye, seneye' derken içimiz doldu taştı. 40 tane sene oldu içimizde ama yüzümüz yine gülmedi. Ben 8-10 sene önce 8 liraya patates sattım. Patatesin bugünkü fiyatı tarlada 6 lira. 10 sene önce sattım 8 liraya. Ne oldu? Bunun maliyetleri nereye gitti? Batmak istiyorsan üretmeye devam edeceksin, sağlığını kaybetmek istiyorsan üretimine devam edeceksin. Bu ülkede üretiyorsan maalesef batmak zorundasın. Patates ekiyorduk onu da bıraktık, tamamen tarımı bıraktık" dedi.
Haber: Halil YATAR(ANKARA) - İzmir'in Kiraz ilçesine bağlı Arkacılar Köyünde hayvancılık ve tarımla uğraşan Mehmet Kani, 2025 yılının kendileri için çok zor geçtiğini dile getirerek, "Bomboş hayvan çiftliği...
Yüksek maliyeti ithal hayvan, ithal et, ithal sığır derken bu hale geldi, bomboş hayvan çiftliği.
Bu memlekette yüksek maliyetlerle üretmek maalesef işkence oldu.
İşkenceyi çekip duracağımıza bir seferde sattık kurtulduk...
İşte tarım bizi bu hale getirdi; şu gördüğünüz yerde 4 tane ameliyat izi. 'Seneye, seneye' derken içimiz doldu taştı. 40 tane sene oldu içimizde ama yüzümüz yine gülmedi.
Ben 8-10 sene önce 8 liraya patates sattım.
Patatesin bugünkü fiyatı tarlada 6 lira. 10 sene önce sattım 8 liraya.
Ne oldu?
Bunun maliyetleri nereye gitti?
Batmak istiyorsan üretmeye devam edeceksin, sağlığını kaybetmek istiyorsan üretimine devam edeceksin.
Bu ülkede üretiyorsan maalesef batmak zorundasın.
Patates ekiyorduk onu da bıraktık, tamamen tarımı bıraktık" dedi.Üreticiler, doğal afetlerden girdi maliyetlerindeki yüksekliğe, akaryakıt fiyatlarının sürekli artmasından tarlada kalan ürüne kadar her aşamada zor geçirdikleri 2025 yılını değerlendirdi.
Ürünlerini, TÜİK'in hesapladığı yüzde 33 maliyetin altında satmak zorunda kaldıklarından şikayet eden üreticiler, gelecek yıldan da umutlu konuşmadı. "Tarımdaki girdi maliyetleri çiftçiyi zorda bıraktı"Ordu'da çiftçilik yapan Zekai Sagra, yaşadıklarını şöyle anlattı: "2025 Türk üreticisi açısından oldukça zor geçmiştir.
Tarımdaki girdilerin ilan edilen enflasyon ve faiz oranlarının dışarısında tarımsal girdilerin çok çok daha yüksek olması Türk çiftçisini, Türk üreticisini oldukça zorda bırakmıştır.
İkinci bir olay da ülke iddialı olduğu ürünlerde bile uluslararası gıda tekellerine yönelik ithalatın açılması dolayısıyla ülke üreticileri bütün kalemlerde sıkıntı yaşamıştır.
Buna örnek verecek olursak biz Karadeniz Bölgesi olarak ihracatta da önemli bir tarımsal kalem olan fındıkta bunu iliklerimize kadar yaşadık.
TMO destek adına yol açıklığı ve ilan ettiği fiyatlar gördük ki fiyatı yine üretici değil uluslararası gıda tekelleri belirledi.
Bu da fındık üreticisini yaşadığımız şu günlerde oldukça zor bir duruma getirdi.
Bir başka olayımız kivi.
Türkiye'de Ordu bölgesi özellikle en fazla üretim yapan Yalova'dan sonra ikinci bölge.
İran'dan ithal edilen kivi dolayısıyla fiyatlar baskılanı.
Kivi üreticisi de bütün girdi maliyetlerinin yüksekliğine rağmen ürettiği kiviyi izlenen tarım politikasındaki ithalat politikası yüzünden kivi üreticisi de istediği sonucu alamadı.
Dolayısıyla büyük fotoğrafa bakmak lazım ülke tarımı maalesef bu şekilde devam ederse girdiler; özellikle mazottaki yerlerin yüksekliği önümüzdeki yılda dar gelirli tüketicinin de sağlıklı ve gıda alımında zorlanacağı bir yıl olarak değerlendiriyoruz.""Mısır da soğan da elimizde kaldı"Ankara'nın Polatlı ilçesinde üreticilik yapan Lokman ışık, "Mısır ürettik, satabildiğimizi sattık.
Piyasa çok düşük, dışarıdan ithal geldi.
Var olan fiyatı bulamıyoruz. 9 liralarda mısır satmaya çalışıyoruz.
Çiftçi bu yıl ne yapacak, düşünüyoruz düşünüyoruz hep seneye erteliyoruz.
Soğan evde kaldı.
Soğan 4 lira-5 lira maliyetli değil, bekliyoruz.
Nasıl satarız, ne yaparız bilmiyorum" dedi."İşkenceyi çekip duracağımıza bir seferde sattık kurtulduk"İzmir'in Kiraz ilçesine bağlı Arkacılar köyünde hayvancılık ve tarımla uğraşan Mehmet Kani ise artık üretmez hale geldiğinden yakınarak, şöyle konuştu: "2025 yılı böyle geçti.
Bomboş hayvan çiftliği, yüksek maliyeti ithal hayvan, ithal et, ithal sığır derken bu hale geldi.
Bomboş hayvan çiftliği.
En güzeli de o.
Bu memlekette yüksek maliyetlerle üretmek maalesef işkence oldu.
İşkenceyi çekip duracağımıza bir seferde sattık kurtulduk...
Bizim karar vericilerimiz maalesef canlı hayvan ithalatı, et ithalatı en başta zaten Et Süt Kurumu Genel Müdürü 7 dolara alıp 17 dolara sattı bizi bugünlere getirdi.
Bomboş hayvan çiftliği, gelsinler kendileri yapsınlar; para kazanıyor mu kazanmıyor mu, çiftçilik nasıl bir şeymiş yaşarken öğrensinler.
Allah aşkına su yarım litre suyun maliyeti kaç para?
En fazla olsun 5 lira. 5 liraya bu üretiliyor. 1 litre süt üreticinin elinden 17-18 liraya alınıyor."29 yılın karşılığı 16 bin 881 lira emekli maaşı"Ailemizle beraber para kazandık hiçbir yerde çalışmadan, hiçbir yerde çalışmadan özellikle bunun üstüne basa basa söylüyorum kendi kazancımızla. 1994 yılında girdim Bağ-Kur'a. 2023 yılının Mayıs ayına kadar kesintisiz yatırdım 29 yıl. 29 yılın karşılığı 16 bin 881 lira emekli maaşı.
Eşimle, çocuğumla ailemle birlikte yaptık, ettik; Bağ-Kur'u hep beraber ödedik.
Ben bir yerde çalışsaydım benim sigortam yatardı, maaşımdan kesilirdi, kulağım duymazdı.
Ama çiftçi böyle işte hem kendisi yatırıyor hem de 29 yılın karşılığı 16 bin 881 lira.
Bu ülkede üretiyorsan maalesef batmak zorundasın.
Patates ekiyorduk onu da bıraktık, tamamen tarımı bıraktık."İşte tarım bizi bu hale getirdi; şu gördüğünüz yerde 4 tane ameliyat izi"Bırakmazsak sağlığımızı kaybedeceğiz.
İşte tarım bizi bu hale getirdi; şu gördüğünüz yerde 4 tane ameliyat izi. 'Seneye, seneye' derken içimiz doldu taştı. 40 tane sene oldu ama yüzümüz yine gülmedi.
Karar vericilere 30 bin lira direkt zam...
Ben 8-10 sene önce 8 liraya patates sattım.
Patatesin bugünkü fiyatı tarlada 6 lira. 10 sene önce sattım 8 liraya.
Ne oldu?
Bunun maliyetleri nereye gitti, mazot maliyeti, gübre maliyeti, işçilik maliyeti, elektrik maliyeti, traktörün ekipmanları, yağ değiştirmesi...
Yazık, yazık.
Bu ülkede üretmek maalesef batmak.
Batmak istiyorsan üretmeye devam edeceksin, sağlığını kaybetmek istiyorsan üretimine devam edeceksin.
Bu düzene yazıklar olsun.
Başka diyecek bir şeyim kalmadı."