Haber Detayı

2026 "reform" ve "dönüşüm" yılı olmalı!
Ekonomi ekonomim.com
30/12/2025 00:00 (2 saat önce)

2026 "reform" ve "dönüşüm" yılı olmalı!

Yeni yıla girmeye sayılı saatler kala iş dünyası temsilcileri, oda ve birlik başkanları 2025 yılı değerlendirmelerini ile yeni yıl beklentilerini yayınladıkları mesajlarla kamuoyuna sunuyor.

 Genel kanı 2025'in oldukça zor geçtiği yönünde birleşiyor, 2026'da ise bu güçlüklerin süreceği ancak umudun hiçbir zaman yitirilmemesi gerektiği vurgulanıyor.

İşte iş dünyası temsilcilerinin mesajları: BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay: 2025, yakın coğrafyamızda devam eden savaşlar, artan ticaret savaşları ve küresel belirsizliklerin etkisiyle hepimiz için zor bir yıl oldu.

Yeni yılın “reform yılı” olarak ilan edilmesini bu nedenle çok önemsiyoruz.

Bugün yaşadığımız pek çok sorun, önümüzdeki yıllarda da gündemimizde olmaya devam edecek.

Finansmandan vergi sistemine, yatırım ortamından istihdama kadar birçok alanda değişime ihtiyaç var.

Bursa TSO olarak elimizi taşın altına koyuyoruz.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: Türkiye otomotiv endüstrisi olarak 2025 yılını, küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen güçlü bir üretim ve ihracat performansıyla tamamlıyoruz.

Gelecek yıl için de oldukça ümitli olduğumuzu belirtmek isterim. 2026 ve sonrasında ise vizyonumuz çok daha net: Türk otomotiv endüstrisini daha az karbon, daha çok teknoloji ekseninde dönüştürmek. 2025’te elde ettiğimiz başarıları 2026’da daha ileriye taşıyarak, ülke ekonomisine daha yüksek katma değer üretmek için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin: Geride bıraktığımız dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon ve kur politikalarının yarattığı maliyet baskısı sektörümüzü ciddi şekilde zorladı.

Ancak tüm zorluklara rağmen Türk tekstili üretim gücü ve direncini korudu.

Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, tedarik zinciri iş birliklerinin artırılması ve uzun vadeli siparişler Türk tekstil sektörünün geleceği adına çok kritik başlıklar. 2026 yılına yönelik en önemli beklentimiz, rekabetçiliği güçlendirecek politikaların hızla devreye alınmasıdır.

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir: Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, uzun yıllardır Türkiye’nin en büyük üçüncü ihracatçı sektörlerinden biri olarak ekonomimizin lokomotif görevini üstleniyor.

Ancak 2025 yılı, küresel talepteki daralma, artan maliyet baskıları, finansmana erişim sorunları ve kurdaki oynaklık nedeniyle son derece zorlu geçti. 2026 yılı, sektörümüz adına bir tercih değil; mutlak bir “dönüşüm yılı” olmak zorunda..

TÜGİAD Başkanı Gürkan Yıldırım: 2025 yılı, iş dünyası olarak yüksek enflasyon ve sıkı para politikalarının getirdiği zorlu finansman koşullarıyla mücadele ettiğimiz bir yıl oldu. 2026'ya girerken küresel ekonomideki yüksek korumacılık eğilimleri ve jeopolitik gerilimler başlıca sorunlar olmaya devamacaktır.

Ancak, Türkiye ekonomisinin Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda, 2026 yılını dezenflasyonun belirginleştiği ve yapısal reformların ivme kazandığı bir yıl olarak öngörmekteyiz.

Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kamiloğlu: 2025 yılı, küresel ekonomideki dalgalanmalara, artan maliyet baskılarına ve jeopolitik risklere rağmen sektörümüz için hem verimli hem de öğretici bir yıl oldu. 2026’da enflasyonla mücadele, istatistikli kur politikası ve ihracat odaklı destek mekanizmaları sektörümüz açısından belirleyici olmaya devam edecek.

Bu nedenle verimli üretimi önceleyen, dijitalleşmeye ve otomasyona entegre, fire oranlarını azaltan bir dönüşümü hızlandırmak zorundayız. 2026 yılı için hedeflerimiz net ve iddialı: Mevcut pazarlardaki payımızı artırırken yeni pazarlara açılarak ihracat hacmimizi sürdürülebilir biçimde büyütmek.

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Prof.

Dr.

Senih Yazgan: Bu yıl, yaş meyve ve sebze sektörümüz açısından hem sınamaları hem de önemli kazanımları beraberinde getirdi.

Avrupa Birliği başta olmak üzere çevre coğrafyalarda ihracatımızı artırmayı başardık; AB ve Rusya pazarlarında ise 2026 itibarıyla talebin yeniden güçleneceğine yönelik olumlu sinyaller alıyoruz.

Önümüzdeki dönemde Avrupa pazarındaki güçlü konumumuzu daha da derinleştirmek, Ortadoğu ve Uzak Doğu’nun sunduğu fırsatları çok daha etkin değerlendirmek temel önceliğimiz olacak.

Rusya pazarında büyüme, Hindistan, Malezya, Singapur ve Çin gibi ülkelerde ihracat kanallarının açılması için yürüttüğümüz girişimler ve lojistik maliyetlerini optimize etmeye yönelik çalışmalar da 2026 yılı stratejimizin önemli başlıklarını oluşturuyor.

İlgili Sitenin Haberleri