Haber Detayı
Kendi mahallesini eleştirdi: Kültürel köylülüğü aşamadık
Karar yazarı Mehmet Ocaktan, son dönemde ortaya çıkan ahlaki çürüme ve yozlaşma örnekleri, her mahalleye İmam Hatip açmanın tek başına dindar ve ahlaklı nesiller yetiştirmeye yetmediğini ifade etti.
Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan İmam Hatip okullarının yaygınlaştırılmasının, tek başına ahlaklı ve bilinçli bir nesil yetiştirmeye yetmediği; aksine son yıllarda yaşanan yozlaşma, ahlaki çürüme ve skandalların bunun kanıtı olduğu ileri sürdü.Ocaktan yazısında şunları kaydetti:Türkiye’nin modernleşme macerasıyla birlikte başlayan sosyolojik kırılmalar üzerinden bir okuma yaptığımızda görürüz ki bu ülkenin farklı aidiyet haritalarında yer alan farklı kesimlerin hep bir ‘farklı nesil’ yetiştirme hayali vardır.Osmanlı’nın ardından Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu genç Cumhuriyet, Türkiye’nin önüne yeni idealler ve yeni hedefler koydu.
Yeni başlangıçların, toplumsal anlamda bir takım rahatsızlıkları tetiklemesi son derece doğal.
Bu açıdan kuruluş döneminin sıkıntılarını, geçici bir paranteze almakta yarar var."İDEALE DÖNÜŞTÜRDÜK"Ancak biz, Doğu toplumu olmaktan kaynaklanan genetik kodlarımız dolayısıyla ‘ulu hakanlar’ ve ‘ulu önderler’ icat etmeye çok yatkın olduğumuz için nesillerimizi de etiketlemeyi çok seviyoruz.
Bu bağlamda Atatürk’ü kutsallaştırarak ona bağlı ‘Kemalist nesiller’ yetiştirmeyi bir ideale dönüştürdük.Zaman zaman Cumhuriyet’in, ülkedeki dindar-muhafazakar kesimlerin sosyolojisiyle çatışan uygulamaları, doğal olarak başka tür toplumsal kırılmaları da beraberinde getirdi.
Özellikle klasik ve portmodern darbe dönemlerinde dindar-muhafazakar kesimler üzerindeki baskıların, hem yeni kutuplaşmalara hem de şiddetli tepkilere yol açtığını biliyoruz.DİNDAR NESİL PROJESİVe sonra, 28 Şubat’ın o sisli günlerinin ardından 2002 yılında AK Parti, bir demokrasi umudu olarak iktidara geldi.
İşte o gün ‘dindar nesil’ yetiştirme hikayemiz de başlamış oldu.Aslında bu hikaye genel olarak sağ iktidarların İmam Hatip okullarının sayısını arttırmasıyla başlayan bir hikayeydi.
Ama bu hikaye AK Parti ile birlikte daha güçlü bir dindar nesil yetiştirme projesine dönüştü.Ancak bu ‘dindar nesil’ yetiştirme projesi, Türkiye’nin sosyolojik değişimine paralel yürümediği için yanlış bir temel üzerine inşa edildi."KÜLTÜREL KÖYLÜLÜK"Maalesef henüz ‘kültürel köylülük’ aşamasını geçememiş bir iktidar erkinin, ülkedeki hızlı şehirleşmenin yarattığı toplumsal değişimi ve bu vesileyle şehirlerin çeperlerinde oluşan yeni kentlilerin travmalarını doğru okuması da mümkün değildi zaten.
Dolayısıyla hiçbir sosyolojik ve kültürel temele dayanmayan, sadece siyasal getirisine bakılarak kurulan bu ‘dindar nesil’ hayallerinin en küçük rüzgarlar karşısında bile savrulması kaçınılmazdır.Nitekim son dönemde, bizim mahallenin tam ortasında cereyan eden ahlaki çürüme ve yozlaşma görüntüleri de ortaya koydu ki her mahalleye bir İmam-Hatip açmakla dindar nesiller yetiştirmek mümkün olmuyormuş…UYUŞTURUCU TEDAVİSİNE GÖTÜREN MÜDÜR Bundan 4-5 yıl önce bir dostum, İstanbul’daki bir kız Anadolu İmam Hatip lisesinde, tanıdığı bir okul müdürünün her hafta iki-üç kız öğrenciyi kendi arabasıyla uyuşturucu tedavisine götürdüğünü anlattığında dehşete kapılmıştım.Şimdi daha iyi anlıyorum ki bugün yaşanan kirlilik operasyonları, aslında büyük bir toplumsal krize işaret ediyor.
Açıkça ifade etmek gerekirse, bu kriz öyle kapalı cemaat-tarikat yapılarıyla ve hiçbir rasyonel izahı yapılamayan her mahalleye İmam Hatip reçeteleriyle çözülecek gibi de görünmüyor.'GÖRSEL DİNDARLIK' ANLAYIŞI Çünkü bu ‘görsel dindarlık’ anlayışı, dinin özüyle irtibatını kopardığı için, iktidar-güç-para denklemindeki sınavı kaybetti.
Ne yazık ki sadece belli ritüellere indirgenen dindarlık anlayışı, yeni nesillerin ahlaki hakikatle bağ kurabilmeleri için yeterli olmadı, bu gidişle olmayacak da…Köylerden-kasabalardan şehirlere göçen aileler, çocuklarını ağırlıklı olarak İmam Hatiplere gönderdiler, güvendikleri cemaatlerin kanatları altında korumaya çalıştılar.
Ancak reel dünyaya kapalı olan bu yapılar, kültürel ve dini anlamda kifayetsiz oldukları için şehrin değişen sosyolojisini okuyamadıkları gibi, yeni nesilleri korumayı da başaramadılar."DIŞ GÜÇ MASALLARI"Şimdi geldiğimiz noktada, artık kimsenin ‘dindar nesil’ hamaseti yaparak ya da ’dış güç masalları’ anlatarak, yaşanan bu ahlaki krizi görmezden gelme gibi bir lüksü bulunmamaktadır.
Bilelim ki köklü bir zihniyet değişimine gitmeden, içine düştüğümüz bu bataklıktan kurtulmamız mümkün değil.
Bu konuda öncelikle adım atması ve de gerçeklerle ilk yüzleşmesi gereken AK Parti iktidarıdır.Aslında iktidarın bir türlü itiraf etmeye yanaşmadığı gerçek şu; halen ülkede hakim olan otoriter atmosfer yüzünden ekonomide kötü günler yaşıyoruz, eğitim derin bir çöküntü içinde, dış politikada ise eksen savrulmaları yaşıyoruz.AHLAKİ KURAL Bütün yetkilerin tek elde toplandığı hiçbir kurumun ve politikanın sahibinin olmadığı bir ülkede, gücü erken bulan, görgüsüzlüğü asalet zanneden çürümüş zihniyetin şımarıklığı ve görüntü dindarlığının arkasına saklanarak kolay para kazanma hevesine kapılanların, kendilerini hiçbir hukuki ve ahlaki kurala bağlı hissetmemeleri son derece doğaldır.Biraz acımasız bir ifade olacak ama böylesine bir kirlilikle malul durumda olan bir ülkede, ‘dindar nesil’ hayali kuranlara ‘geçmiş olsun’ demek geliyor içimden…Odatv.com