Haber Detayı
Kürk Mantolu Madonna neden çok okunuyor... İngiltere’de Jane Austin’ı tahtından etti
Dünya, aradan geçen 77 yıla rağmen hesabı sorulmamış, dosyası hala kapanmamış fail-i meçhul cinayetlerden birine kurban giden, modern Türk öykücülüğünün kurucu isimlerinden Sabahattin Ali’nin, ‘Kürk Mantolu Madonna’sını konuşuyor. İngiltere’de yaklaşık 30 bin kopya satarak, bir İngiliz klasiği; Jane Austen’ın ‘Gurur ve Önyargı’sını dahi geride bıraktı.
Reality şov yıldızı Kim Kardashian’ın model kız kardeşi Kendall Jenner’dan TikTok fenomeni Jack Edwards’a kadar herkes Ali’nin ‘Madonna’sını paylaşıyor.
Peki bunca yıl sonra romanın hem Türkiye hem dünyada bu kadar popüler olmasının arkasında ne var; popüler kültürün yarattığı bir moda mı yoksa romanın kahramanları Maria Puder ile Raif Bey’in ‘hüzünlü’ aşk hikâyesi mi yeni nesli böylesine etkileyen?
İşte cevaplar.TÜRK EDEBİYATININ EN HÜZÜNLÜ AŞK HİKÂYESİDİR Edebiyat eleştirmeni, Ömer Türkeş: “İngiltere’nin okuyucu profili hakkında çok bir bilgim yok.
Fakat şu bir gerçek ki her biri başyapıt niteliğindeki romanları ve trajik hayat hikâyesiyle Sabahattin Ali, edebiyat tarihimizin en büyük isimlerindendir.Önce Hakikat gazetesinde ‘Büyük Hikâye’ alt başlığı altında tefrika edilen, 1943’te ise Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan son romanı ‘Kürk Mantolu Madonna’ ise hiç şüphe yok ki edebiyatımızın en güzel ve en hüzünlü aşk hikâyesidir.
Bir yanda yarım kalmış bir aşkı, bir yanda 1.
Dünya Savaşı sonrası Almanya’sını, savaşın dehşetini, taşrayı, taşradaki yalnızlığı, bunalımı, yabancılaşmayı en iyi şekilde ele alır.
Yenilmiş, silik, içine kapanık bir kişilik (Raif Bey) üzerine çözümlemeler, o kişiliğin ardındaki zengin duygu ve düşünce dünyasının tasviri, kullandığı dilin sadeliği ve güzelliği, Kürk Mantolu Madonna’yı bugün de okunur ve güncel kılan özellikler.
Böylesi iyi bir kitabın yurtdışında da karşılığını bulması Türk edebiyatı açısından hayli sevindirici.
İngiliz diline çevirisi de sanırım iyi, ki iyi çevirilere çok ihtiyacımız var, bir kitabın dilini bir başka dilde karşılamak öyle kolay bir iş değil zira.
Türkçe’nin sorunu da bu.
Eğer bu çeviri işini iyi başarabilir, yanı sıra Türk edebiyatını tanıtmak için politikalar oluşturabilirsek daha nice başarılar olur.
Bu, bir başlangıç olsun diyelim.”ÇAĞININ ÖTESİNDE EVRENSEL BİR YERDEKültür ve Sanat Editörü Erkan Aktuğ: “Kürk Mantolu Madonna Türkiye’de de döneminde değil de sonradan keşfedilmiş bir kitap. 2019’da telifi serbest kalan Sabahattin Ali’nin eserlerini pek çok yayınevi, yeni edisyonlarıyla okuyucusuyla buluşturdu, ki bundan öncesinde kadar, en az 10 yıl en çok satanlar arasındaydı.
Ünlü isimlerin, sosyal medya fenomenlerinin paylaşımları kitabın popüler kültür içinde bir modaya dönüşmesini sağlamış olsa da bu başarıyı sadece buna bağlamak yanlış bir yorum olur.
Ali’nin eserleri, bireyin iç dünyası ve toplumsal gerçekleri aynı anlatıda buluşturan bir yaklaşımla çağının ötesinde, evrensel bir yerde çünkü.
Asıl başarısı da buradan geliyor bence.ASIL GÜCÜ EDEBİYATINDA SAKLIGazeteci ve yazar, Ömür Kurt: “Sabahattin Ali sadece Türkiye’nin değil dünyanın en iyi ve en özgün yazarlarından.
Onun; mekânları, karakterleri, olayları ifade ediş tarzı evrensel düzeyde.
Bu yönü elbette büyük ilgi çekiyor.
Öte yandan Kürk Mantolu Madonna kitabı, evrensel bir konuyu yerel ögeleri de kullanarak işliyor; Aşk.
Yeryüzündeki her bireyin kalbini heyecanlandıran, sonsuz bir duygu.
Evrensel bir tema.Sabahattin Ali’nin aşkı ifade ediş tarzı ise son derece merak uyandırıcı.
Okuru, kitaptaki karakteri takip etmeye zorluyor, devamını görmek için heyecanlandırıyor.
Bu yönleriyle edebiyat otoritelerinden tam not alıyor.
Tabii sosyal medya gücünü de küçümsememek gerek.
Geniş kitlelere ulaşan fenomenler, okudukları kitapları sosyal medyada paylaşarak, takipçilerinin de o kitabı okumasına aracılık ediyor.
Bu, güzel ve etkili.
Ancak asıl önemli olan, kitabın sosyal medyada paylaşıldıktan ve yeni okurlara ulaştıktan sonra da beğeninin katlanarak artması...
Buradaki güçse Ali’nin benzersiz edebiyatında saklı.”BİRİ BATI ÖTEKİ DOĞUDAN İKİ FARKLI YAŞAMIN KESİŞTİĞİ NOKTA; AŞKSinema ve kitap yazarı, Sayım Çınar: “Türk edebiyatındaki en iyi ‘aşk’ romanlarından biri.
Aşk romanı derken ‘sabun köpüğü’ diyebileceğim günümüzün ‘ağdalı’ ve bol çalkantılı aşkları gibi değil.
Daha derinlikli bir iş.
İçinden Almanya geçiyor, savaş geçiyor, yalnızlık, bunalım geçiyor...
Bazen acınız ve kalp kırıklıklarınızın eşi benzeri olmadığını, bunu sadece sizin yaşadığınızı düşünürsünüz, ama sonra bir kitap okursunuz ve kendinizi daha az yalnız hissedersiniz.
İşte okuyucusuna buradan değen bir kitap.
Silik ve renksiz yaşamında büyük dramlar saklayan Raif Bey’in eğitim için gittiği I.
Dünya Savaşı sonrası Berlin’inde yabancı bir kültürle yaşadığı çatışmaları, çocukluğunu, gençliğini, içinde kopan fırtınaları, düşlerini ve kendisi gibi duygusal bir Yahudi kızıyla yaşadığı tutkulu aşkı anlatıyor Kürk Mantolu Madonna.
Biri Batı, öteki Doğu’dan iki farklı yaşam...
İlk okuduğumda öyle etkilenmiştim ki Berlin’de, Tiergarten civarında Maria Puder’in evini aramıştım.
Yeniden gündeme gelmesinde elbette sosyal medyanın etkisi yadsınamaz.
İnsanlar birbirini iyi şekilde etkiliyor.
Yoğun duygular, özlem, yalnızlıkla ilgili temalar genç kitleyi daha çabuk yakalıyor.
Ancak Ali’nin başarısının tek sebebi bu değil ve bu başarı tesadüf de değil.”