Haber Detayı

Efsane oyuncu Brigitte Bardot, 91 yaşında hayatını kaybetti
Dünya haberler.com
28/12/2025 13:14 (3 saat önce)

Efsane oyuncu Brigitte Bardot, 91 yaşında hayatını kaybetti

Dünya sinemasının en büyük efsanelerinden biri kabul edilen Fransız oyuncu Brigitte Bardot, 91 yaşında hayata veda etti. Bardot geçtiğimiz aylarda peş peşe 2 kez hastaneye kaldırılmış, hakkında öldüğüne dair söylentiler çıksa da iyi olduğunu kendisi duyurmuştu.

Sinema tarihinin en ikonik figürlerinden biri olarak kabul edilen, ardından sinemayı bırakıp hayvan hakları savunuculuğuna yönelen Fransız oyuncu ve şarkıcı Brigitte Bardot 91 yaşında hayatını kaybetti.

ART ARDA 2 KEZ HASTANEYE KALDIRILDI Brigitte Bardot geçtiğimiz aylarda peş peşe iki kez hastaneye kaldırılmış, hakkında öldüğüne dair söylentiler çıksa da iyi olduğunu kendisi duyurmuştu.

Brigitte Bardot ekim ayında ciddi bir operasyon geçirdiği söylenerek hastaneye kaldırılmış, ardından efsane yıldızın yeniden hastanede olduğu hatta hayatını kaybettiği söylenmişti. "ÖLMEDİM GAYET İYİYİM..." Brigitte Bardot daha sonra kendisi bir açıklama yaparak "Ölmedim, gayet iyiyim.

Hiçbir yere gitmeye niyetim yok" demişti.

Ömrünün son yıllarında giderek kalabalıklardan uzaklaşan ve hayatını hayvan hakları mücadelesine adayan yıldız isim Saint-Tropez'deki evinde kalırken durumu kötüleşince Toulon'da bulunan bir hastaneye yatırılmıştı.

Ameliyat olduğu bildirilen Brigitte Bardot'un durumunun doktorlar tarafından yakın şekilde takip edildiği söyleniyordu.

VARLIKLI BİR KATOLİK AİLEDE BÜYÜDÜ 1934'te Paris'te doğan Brigitte Bardot, varlıklı bir Katolik ailede büyüdü.

Bale yeteneği sayesinde Paris Konservatuvarı'nda eğitim görme hakkı kazandı.

Aynı dönemde modellik yapmaya başlayan Bardot, 15 yaşındayken Elle dergisinin kapağına çıktı.

Bu sayede sinema dünyasının dikkatini çekti ve 1950'lerin başında küçük roller almaya başladı.

Bardot'nun hayatı, dönemin eşi Roger Vadim'in yazıp yönettiği And God Created Woman (1956) filmiyle köklü biçimde değişti.

Saint-Tropez'de geçen filmde canlandırdığı özgür genç kadın karakteri, Bardot'yu yalnızca Fransa'da değil, uluslararası ölçekte bir yıldız haline getirdi.

SİNEMADAN FELSEFEYE, POP KÜLTÜRDEN CUMHURİYET SİMGESİNE Bardot, kısa sürede yalnızca sinema izleyicilerinin değil, entelektüellerin ve sanatçıların da ilham kaynağı oldu. 1959'da Simone de Beauvoir, ünlü Brigitte Bardot ve Lolita Sendromu makalesinde Bardot'yu "Fransa'nın en özgür kadını" olarak tanımladı. 1969'da ise Fransa Cumhuriyeti'nin simgesi Marianne için canlı model olarak seçildi.1960'larda Bardot; Henri-Georges Clouzot, Louis Malle ve Jean-Luc Godard gibi yönetmenlerle çalıştı.

Hollywood'da da rol aldı; Viva Maria! filminde Jeanne Moreau ile, Shalako filminde Sean Connery ile kamera karşısına geçti.

SİNEMAYA VEDASI Bardot, sinemanın yanı sıra müzikle de ilgilendi.

Serge Gainsbourg'un yazdığı Je t'aime… moi non plus şarkısının ilk versiyonunu seslendirdi.

Parça daha sonra Jane Birkin ile yeniden kaydedildi ve büyük başarı kazandı.

Şöhretin baskısından giderek rahatsız olan Bardot, 1996'da Guardian'a verdiği röportajda "Etrafımı saran çılgınlık bana her zaman gerçek dışı gelirdi" sözleriyle bu duygusunu dile getirdi. 1973 yılında da oyunculuğu bıraktı.

HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULUĞU Sinemayı bıraktıktan sonra Bardot'nun hayatının merkezine hayvan hakları girdi. 1977'de fok avlarına karşı protestolara katıldı, 1986'da Brigitte Bardot Vakfı'nı kurdu.

Dünya liderlerine; Romanya'daki köpek itlafı, Faroe Adaları'ndaki yunus avları ve Avustralya'daki kedi katliamları gibi konularda çok sayıda protesto mektubu gönderdi.Söylemleri daha sonra giderek sertleşti. 2003'te yayımlanan A Cry in the Silence kitabında aşırı sağ görüşlere yer verdi; göç, din ve azınlıklar hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle "ırksal nefreti körüklemek" suçlamasıyla mahkûm edildi.

Uzun yıllar Fransa'daki aşırı sağ Front National'e açık destek verdi.

İlgili Sitenin Haberleri