Haber Detayı
‘Dünyaya Karadeniz’in kadim hikâyesini ulaştırmaya çalışıyoruz’
Doğu Karadeniz’in kadim dilleri, kültürü ve doğasıyla bir bütün olarak yaşanması için çalışıyor Sevilay Refika Kadıoğlu. Festivaller düzenliyor, kitaplar basıyor, yerel üreticilere destek oluyor, yetmiyor; türküler derliyor... Sabancı Vakfı tarafından ‘Fark Yaratan’ seçilen Kadıoğlu’yla konuştuk.
Sabancı Vakfı’nın 16.
Sezon Fark Yaratanlar ödüllerinden biri de Doğu Karadeniz’in zengin kültürel ve ekolojik mirasını korumak ve yaşatmak için çalışan Sevilay Refika Kadıoğlu’na verildi.
Kadıoğlu kurulmasına öncülük ettiği Gola Kültür, Sanat ve Ekoloji Derneği’yle 20 yıldır doğayı odağına alan çalışmalar yapıyor.
Laz kültürünün ve Lazcanın yaşatılması başta olmak üzere kaybolmaya yüz tutan tüm kadim kültürleri kapsayan çalışmalarının çerçevesi de çok geniş.
Festivaller, çalıştaylar, atölyeler, geziler düzenliyorlar, podcastlerle, kitaplarla arşivliyorlar.
Ayrıca Keçi Okulu ve Horon Okulu gibi kültürel etkinliklerle bölgeyi tanıtırken ‘Hikâyeler Dükkânı’ olarak tanımlanan ‘Goladan’la yerel üreticilerin ürünlerini geniş kitlelerle buluşturuyor.
Bölgenin kültür mirasını yaşatırken yerel ekonominin güçlenmesine de destek oluyor.
Bütün bunları yaparken şarkı söyleyen, dans eden, yazan, on parmağında on marifet Sevilay Refika Kadıoğlu çalışmalarını anlattı.◊ Kendinizi halkbilimci, sivil toplumcu, sosyal girişimci, gurme, alternatif turizmci, ekolojist, doğasever şeklinde tanıtıyorsunuz.
Bu durumda ne iş yapıyorsunuz diye değil de eski usul sormam gerek; ne işle iştigal ediyorsunuz?
Çünkü meşguliyetlerinizin her birini bir meslek gibi titizlikle sürdürüyorsunuz...Tam da sorduğunuz gibi, hayattaki meşguliyetlerini işe çevirmiş bir insanım.
Hayatta gözlem yapan, merak eden, sorgulayan yanlarımı yollarda ve Doğu Karadeniz coğrafyasının bilge insanlarında geliştirirken buldum.
Edindiğim cevaplar var olan becerilerimle birleşince adına ‘alternatif turizmci’ dediğim Refika’yı oluşturmuş olmalı.
İstanbul’da uzun yıllar otellerde yöneticilik yaptım.
Kurumsal hayatın öğretilerini çok önemsemekle beraber, orada kalamayacağımı da görmüştüm.
Kendime yolculuğum o noktada başlamıştı.
Yine de bu harika yolculuğun ve meşguliyetlerin kapıda hazır beklediğinin düşünülmesini istemem.
Elbette zorlukları ve bedelleri var sevdiğiniz şeylerin peşinden gitmenin.
Kariyer alanı yok mesela. “Ne iş yapıyorsun” sorusuna net bir cevap yok. “Çok mu kazanıyorsun”, bu soruya da iyi bir cevap yok.
Kendiniz razı oluyorsunuz ve de memnun...
Birlikte düşünen, yerelin tüm bileşenlerini sürece dahil eden, kaybolmak üzere olan dilleri, yıkılan kırsal mimariyi birlikte örüntüleyen bir üretme biçimim var.
Karadeniz’de eskilerin dediği gibi ‘dünya hevesi’yle yaşıyorum.◊ ‘İnformans sanatçısı’ da diyorlar size...Bu kelime Trabzon Kadın Dayanışma Festivali’nde hayatımıza girdi.
Programı hazırlayan kişi bize “Yaptığınız şeye ne deniyor” diye sorunca hayal ortağım Güneşin Oya Aydemir’le tam bir cevap bulamamıştık.
Performans vardı işin içinde ama performans değildi, bilgi vardı içinde ama seminer değildi.
Bir anda ikisini birleştirip “İnformans” derken bulduk kendimizi.◊ Memleketine yaz tatillerinde gidebilen bir çocukluk geçirmişsiniz, bunun aksi olsa yerel kültüre tutkunuz böyle derinleşir miydi?Sanmıyorum.
Uzakta olmam, özlüyor olmam, parçası olduğum halde tam bilememe hali merakımı ve zamanla da tutkumu uyandırmış olmalı.
Memlekette yaşayan akrabalarımda, yaşıtlarımda bırakın bu tutkuyu, bezmişliği gözlemliyordum.
Doğu Karadeniz kırsal mimari örneği muhteşem evlerde geçen çocukluğumu bir benden dinleyin, bir de ahşap olan o evde büyüyen kuzenimden...◊ ‘Fark Yaratan’ seçilirken belli kriterlerle değerlendirildiniz.
Fakat ben sizin yarattığınız farkları merak ediyorum...Fark yarattığım alanlardan biri, Lazcanın varlığına ve sahip olduğu doğa bilgeliğine çektiğim dikkat. 2012’de yaptığım, Lazca şarkılardan oluşan albümle bu dilin sonradan öğrenilebileceğini göstermek istedim.
Bir diğeriyse kültür-sanat alanındaki üretimlerim.
Hem yerelde yaşayanların kendi değerlerini fark etmelerine katkı sağlıyor hem de dünyaya Karadeniz’in kadim hikâyesini ulaştırmaya çalışıyoruz.◊ Lazca’da doğa, hayvan, savaş ve barış gibi kelimelerin olmadığı doğru mu?Lazca 4 bin yıllık, eylem köklü bir dil.
Örneğin ‘gogixta’yı sözlükler canım diye çevirir; etimolojisi incelendiğinde ben, kendim, isteğimle, senin için, olayım anlamına gelir.
Anadili Lazca olan birine ‘savaş’ı sorduğunuzda “ok’i(y)ilu” yani ‘kavga etmek’ der.
Dolayısıyla barış da yok.
Bu bilginin doğruluğunu ispatlamak mümkün olmayabilir ama taşıdığı anlama kefil olabilirim! ‘MUHLAMA TURİSTİK BİR ÖĞEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’ ◊ Karadeniz yemeklerini nasıl anlatırsınız; bölgenizi en iyi anlatan yemekler hangileri?Laz mutfağı, Gürcü mutfağı gibi kavramlar bana doğru gelmiyor.
Benzer coğrafyalarda yaşayan halkların mutfakları birbirine benzer.
Doğu Karadeniz’de salamura hamsi gibi hemen her şeyin turşusunu yapıyorlar.
Biraz iç kesimlere doğru gittiğimizde silor gibi kurutulmuş saklama geleneklerine rastlıyoruz.
Tuzlanmış hamsiden yapılan kapça geçve(y)i ritüelik bir lezzet.
Eskiden pileki taşından tek parça olarak elle yapılan tepsilerde (gresta) açık ateşte pişirilirken şimdilerde teflon tavada da olsa hâlâ yapılıyor.
Termoni tatlımız da az bilinir.
Bazı yerlerde üzüm suyundan, bazı yerlerde üzüm pekmezinden yapılır.
İçine sadece mısır tanesi ve siyah fasulye konur.
Peynir çeşitliliği ve peynirden yapılan yiyecekler de çoktur.
Muhlama deyip turistik bir öğeye çevrilen yiyeceğin bile farklı yapılış şekilleri var.
Artık neredeyse yapılmayan hinkila (coğrafi işaretli bir tür elma olan demir elmadan yapılıyor), kakaloni (tatlı kabaktan yapılan acılı yemek) oldukça ilginçtir.
HEM DOĞASI HEM KÜLTÜRÜ İÇİN “Gola, Lazcada yayla anlamına geliyor. 2006 yılında Beyoğlu’nda Gola Kültür, Sanat ve Ekoloji Derneği’ni kurduğumuzda henüz yaylalara bu kadar yol gitmemişti.
Dernek son 5 senedir Rize’nin Fındıklı ilçesinde.
Haftada bir akşam Lazca, doğa bilgelikleri, sözlü kültür unsurları, şarkılarla buluşmalar gerçekleştiriyoruz.
Bu atölye tadındaki buluşmalar çok ilgi görüyor. 2026 Gola’nın 20’nci yılı, bu yıl nasıl devam edeceğimize bakmaya karar verdik.”