Haber Detayı

DEM Parti ve HÜDA PAR’ın ortak çözüm önerisi medrese karanlığını yeniden gündeme getirdi
Türkiye cumhuriyet.com.tr
28/12/2025 04:00 (2 saat önce)

DEM Parti ve HÜDA PAR’ın ortak çözüm önerisi medrese karanlığını yeniden gündeme getirdi

DEM Parti ve HÜDA PAR; komisyona sundukları raporda; Devrim Yasaları’yla kapatılan medreselere yasallık talep etti. Böylece Türkiye’de yasadışı medreseler yeniden gündeme geldi. Gazetemiz Cumhuriyet, doğunun karanlık yönü medreseler dosyasını açtı. Bu kapsamda bölgede başta Hizbullah medreseleri olmak üzere, Kürt kültürü çerçevesinde klasik İslami eğitim veren birçok yasadışı medrese ağı bulunuyor.

Görünürde Kürt siyasetinin iki zıt kutbu olan DEM Parti ve HÜDA PAR; 2.

Çözüm Süreci kapsamında Meclis’e sundukları raporlarında 3 Mart Devrim Yasalarından olan Öğretim Birliği Yasası’yla (Tevhidi Tedrisat Kanunu) kapatılan medreselere yasal statü verilmesi konusunda ortak istemde bulundu.

Böylece Türkiye’de ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu’da faaliyet gösteren ve “Şark Medreseleri” olarak anılan yasadışı medreseler yeniden gündeme geldi.

Bu medreselerin en temel özelliği ise Kürt kültürü çerçevesinde klasik İslami eğitim vermeleri olarak biliniyor.

HİZBULLAH MEDRESELERİYLE VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR Bu medreselerin başında ise Hizbullah’ın medrese yapılanması olarak bilinen ve başkanlığını Hizbullah’ın eski İran sorumlusu Enver Kılıçarslan’ın yaptığı İttihadululema (Alimler ve Medreseler Birliği) geliyor.

Bu yasadışı medrese ağının Diyarbakır’ın Bismil, Sur, Yenişehir, Ergani, Hani, Çınar ilçeleri ile Batman ve Bingöl’de 8 erkek; Diyarbakır, Batman, Bingöl, Elazığ, Kayseri, Gaziantep ile Van’daki 2 medreseyle toplam 8 de kız medresesi bulunuyor.

Yasadışı yapının medreselerinde yaklaşık 3 bine yakın öğrencinin eğitim gördüğü biliniyor.

Bu yapı; Ürdün Uluslararası İslami İlimler Fakültesi’yle sağladığı anlaşma aracılığıyla erkek öğrencilerine yurtdışı eğitim olanağı da sağlıyor.

HİZBULLAH’IN KÖYLERİ KALKINDIRMA TASARIMI: MEDRESELER 17 Ocak 2000’de Hizbullah terör örgütüne yönelik yapılan “Beykoz Operasyonu”nunda tutuklanan örgütün silahlı kanadının elebaşısı Cemal Tutar; Hizbullah Çatı Davası’ndaki son savunmasında Hizbullah’ın medrese faaliyetlerini anlatmıştı.

Terörist Tutar; Hizbullah’ın medreseleri “köyleri ihya” tasarımı kapsamında sürdürdüğünü aktararak şunları söylemişti: “Özverili alimlerin gizliden yürüttükleri klasik medreseler de cemaatin (terör örgütü kendisi için cemaat kavramını kullanıyordu) köyleri ihya projesi kapsamında ele alınan konular arasındaydı.

Bu bağlamda cemaat, müderris (deyda) ve fakilerle (öğrenci) İslâmi daveti götürerek yakın ilişki içine girdi.

Bunlara yönelik planlı ve programlı bir çalışma yürütüldü.

Cemaatleşme, davet, tebliğ, çağdaş akım ve ideolojiler gibi birçok konudaki kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak kitapların basılması sağlandı.

Bütün bu çalışmalar sayesinde medreseler değişim-dönüşüm geçirerek çok verimli bir program takip etmeye başladı.” KOMİSYONDA MEDRESE TALEBİ DAHA ÖNCE DİLLENDİRİLMİŞTİ Hizbullah’ın yanı sıra bölgede Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) da etkin yasadışı medrese ağlarından birisi olarak biliniyor.

Vakfın başkanlığını ise Diyarbakır’ın Sur ilçesinde faaliyet yürüten “Suffe Medresesi”nin baş müderrisi Tayyip Elçi üstleniyor.

Medrese Diyanet’ten aldığı “Yatılı Kuran Kursu” kimliğiyle “yasallık” kazanan da bir yapı.

Medresenin ve MEDAV’ın Hizbullah ve siyasi uzantısı HÜDA PAR’la da yakın çalışmaları bulunuyor.

MEDAV, Meclis’teki Süreç Komisyon’un 11. toplantısında STK kılıfında dinlenen yapılardan biriydi.

Tayyip Elçi, komisyonda; “PKK, Kemalizmin yarım bıraktığını tamamlamak için Kürtlere dayatılan bir örgüttür” savunusunu yapmıştı.

MEDAV temsilcisi Fethullah Ayte ise “Medreselerin öneminin korunmasını ve devlet aklıyla desteklenmesi, çağdaş eğitim materyalleriyle desteklenmesi büyük önem taşıyor” demişti.

MEDRESELER KASABASI: TİLLO Güneydoğu’da en eski medrese kültürlerinden birisi ise Siirt’teki Tillo medreseleri. “Medreseler kasabası” olarak anılan Tillo, bir “gerici geleneği” temsil edip, başta MEDAV olmak üzere herhangi bir yapıyla ortak hareket etmiyor.

Bu nedenle çalışmalarını “gizlilik” içinde yürüten bir medreseler ağı olarak karşımıza çıkıyor.

MENZİL MEDRESELERİ DE HAREKETLİ DURUMDA Doğu ve Güneydoğu medreseleri arasında medrese geleneğini sürdüren en güçlü cemaatlerden biri de Menzil cemaati.

Cemaatin Türkiye’de 13, Avrupa’da 4, Ürdün ve Kırgızistan’da 1’er medresesi bulunuyor.

Cemaatin Adıyman’daki “Menzil Medresesi” ile Şırnak’taki “Kasrik Medresesi” ise ön plana çıkan medreseleri.

Cemaatin elebaşısı Saki Elhseyni’nin propaganda hesabı “Ahlat Otağı”ndan paylaşılan en son verilere göre; Menzil’de 528, Kasrik’te 79 öğrenci bulunuyordu.

Ancak kardeşlerin miras kavgası sonucunda bu medresedeki öğrenci sayılarının son dönemde düştüğü biliniyor.

DİYANET’İN İHLALİ DE MEDRESELERE YETMEDİ Diyanet’in uzun süredir bu yapılara “Kuran kursu” belgesi vererek, yasallık sağladığı biliniyor.

Diyanet’in bu ihlaline karşın ise medreseler “yasal statü” talebinden vazgeçmiyor.

Bitlis Eren Üniversitesi’nden Doç.

Dr.

Deniz Aşkın, “Türkiye’de Şark Medreseleri ve Seydalar” adlı kitabında; bölgedeki bir takım müderrislerle yaptığı görüşmelere yer verdi.

Kitapta; medreselere Kuran kursu özelliği verilmesi konusunu da konuşulan müderrislerin dikkat çeken yanıtları ise şöyle: - Seyda İlyas: “Maalesef medreseler Kuran Kursu adı altında sıkılaştırıldı.

Kuran kursunun üzerindedir medreseler.

Medreseler kendi üslubuyla, kendi adabıyla medreseler olarak kalmalıdır.” - Seyda Salih: “Kuran Kursu’na dönüşme ilk başlarda biraz masumane bir tasarruf olarak görüldü.

Denildi ki ‘Bu kurumun resmiyete ihtiyacı vardır.’ Kuran kursları yazın birkaç ayda müfredatı tüketilen bir kurum.

Bu kadar kısa sürede müfredatı tüketilen bir kurum nasıl medrese olsun?”

İlgili Sitenin Haberleri