Haber Detayı
Çağla Şimşek: ‘2025 bana hatalardan ders çıkarmayı öğretti’
5 yaşında oyunculuğa başladı. Yaşı ilerledikçe de bu işten vazgeçemeyeceğini anladı. Bugüne kadar birçok dizide oynayan Çağla Şimşek şimdi Kanal D’de yayımlanan ‘Uzak Şehir’de. Onunla 2026’ya sayılı günler kala buluşuyoruz, yeni yıl öncesi geçmişten bugüne geçen senelerin muhasebesini yapıyoruz.
Henüz 23 yaşında olmasına rağmen uzun zamandır sektörde.
Yıldızı son zamanlarda daha da parladı.
Dizi çekimleri yüzünden zamanının büyük bölümünü Mardin’de geçiren Çağla Şimşek’le yeni yıl çekimi için buluşuyoruz.
Gençliğinin yanı sıra çok duru bir güzelliği var.
Gözlerinin içi adeta parlıyor.
İleride adını daha sık duyacağımız Çağla’yla başlıyoruz muhabbete...◊ Yeni yıla sayılı günler kaldı. 2025 nasıl geçti? 2024 benim için çok kötü bir yıldı, çok ağırdı. 2025’se çok güzel ve dolu doluydu.◊ 2024 için neden öyle dedin?Üst üste kötü şeyler yaşadım.
Tam toparlayacağım dediğim zaman tekrar bir darbe geldi.
Sanırım 2025 bana tökezlemek yerine yaptığım hatalardan ders çıkarmayı öğretti.
Kafa yapım değiştikten sonra işlerimin daha rahat aktığını ve her şeyin daha yolunda gidebileceğini hissetmeye başladım.
Geçen kış ve yaz aylarında iki sinema filmi çektik. ‘Uzak Şehir’in kadrosuna girdim.◊ Yaşadığın kötü şeyler nelerdi?
Aşk acısı falan mı?Hayır, ben hiç âşık olmadım, birine karşı çok tutkulu bir şey besleyemedim şu zamana kadar.◊ Erkek arkadaşın oldu mu?
Oldu ama duyduğum kadarıyla aşk daha farklı bir duygu.
Onlar da biliyorlardı bunu, zaten çok uzun sürmedi.◊ Peki, soruya dönersek neydi yaşadığın zorluklar?En yakın arkadaşım yüzünden derin bir hayal kırıklığı yaşadım.
Yabancı birinden gelse bu kadar üzülmezdim.
Ama sonrasında üzülmeyi bir kenara bırakıp daha güçlendim.
Başlarda insanlara güvenim zedelendi ama kendime olan güvenimi kazandım. ‘Bunlar yaşanabilir, benim bu süreçten ders çıkarmam gereken şeyler varmış’ diye düşündüm ve ayaklarımın üzerinde durduğum bir yıla girdim.◊ 2026’dan beklentilerin neler?Her şeyin böyle katlanarak güzel bir şekilde devam etmesini istiyorum.◊ 31 Aralık yılbaşı gecesi için planların var mı?Son beş senedir 15 kız birimizin evinde toplanıyoruz.
Herkes çalıştığı için böyle bir yılbaşı gecesi bizim için nefes almak ve hep beraber eğlenmek gibi oluyor. ‘BU DOĞRU MU DİYE SORAN İLK KİŞİSİN’◊ Aslında çocuk yıldızsın. 5 yaşında ‘Elveda Derken’le oyunculuğa başlıyorsun.
Yolda annenle yürürken Osman Yağmurdereli tarafından keşfedilmişsin.
Doğru mu?
Bunca yıldır “Bu doğru mu” diye soran ilk kişisin.◊ Yalan bilgi mi bu?Yalan ve bunca zamandır kimse sormadığı için bu yalan süregidiyor.
Hâlâ “Ne güzel keşfedilme hikâyen var” diyorlar.
Biz güya annemle hastaneye gidiyormuşuz, orada denk gelmişiz, ertesi gün sete çağırmış...
Bu birinin herhalde yıllar önce ilgi çeker diye gazeteye attığı bir başlık.
Sonra sosyal medyaya kadar taşındı.
Ben de çocuk olduğum için yaşım biraz ilerlediğinde bu haberi sosyal medyada görünce önce inandım. 13-14 yaşlarında da anneme “Ne güzelmiş bu hikâye” dedim.
Annem “Saçmalama, ajansa götürüp yazdırdık, bir deneyelim demiştik” dedi.◊ Kendini çocuk yaşta setlerde buluyorsun ve hayatın değişiyor. “Annem bu kararı vermeseydi belki hayatım başka türlü olurdu” diye sorguladığın oluyor mu?
Hayır, çok mutluyum.
Mesleğim beni besliyor, “İyi ki böyle bir şey yapmışlar” diyorum.
Hatırlıyorum da okula başladığım dönemlerde annem beni sektörden almak istediğinde “Ben oradan vazgeçmem” diye direttim.
Bu arada çocukluğumu güzel de yaşadım.
Zaten annemle yaşıyordum, sete her gittiğimde de el üstünde tutuluyordum, çok kalabalık bir aile gibiydi.◊ Anne ve baban ne zaman ayrıldılar?Ben doğduğumda boşanmışlar.◊ Tek çocuk musun?Bir abim var.
O da belirli bir yaşa kadar bizimleydi, sonra Amerika’ya gitti, şu an orada yaşıyor.
Babamı da 15 yaşımdayken kaybettik.◊ Bunlar hayata bakışını nasıl etkiledi?
Ergenliğimi doya doya yaşadım ama 7-8 yaşında bunları anlamak zordu.
Çocukken arkadaşlarımın babaları onları okul çıkışına almaya geliyorlardı.
Bu bana da yansırdı ama annem asla eksikliğini hissettirmedi.
Sonra her şeyin olması gerektiği gibi ilerlediğini anladım.
Babam da çok kıymetli biriydi ama ilişkiyi yürütememişler.
Babamla yaşamasam da erken kaybettim.
Zordu ama belki birlikte yaşasaydık benim için çok daha büyük bir travma olacaktı. ‘ANİ GELEN ŞEYLERİN GÜZEL VE HAYIRLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’◊ Kanal D’de yayımlanan ‘Uzak Şehir’de seni İpek karakterinde izliyoruz.
İpek sana nasıl geldi?Çok ani geldi, ben ani gelen şeylerin güzel ve hayırlı olduğunu düşünüyorum.
Bir iş için Meksika’dan yeni dönmüştüm, daha bavulumu açmamıştım.
Sonra menajerim aradı; “Çağla ‘Uzak Şehir’ için deneme çekimi vereceğiz” dedi.
Akşama hemen haber geldi, ertesi gün görüşmeye gittik.
Gerçekten daha bavulumu bile açmamıştım.
O hafta sonu sete girdim.◊ İpek karakterini nasıl anlatırsın?Benden biraz zıt bir şekilde çok âşık bir genç kız olduğu ve tam anlamıyla karakteri oturmadığı için hayatındaki durumlar, olaylar onu daha da değiştiriyor.
Aslında bir nevi kendini tanımaya çalışıyor.
Benim ilk tanıdığım İpek çok güçlüydü ama şu an, yani âşık olduktan sonra daha masum bir İpek’e döndü.
Tatlı bir kız.◊ Onu istemeyen biriyle birlikte olmaya çalışıyor.
Çok sevsen sen karşındakini zorlar mıydın?Asla zorlamam.
İpek’i canlandırdığım için empati yapmak zorundayım ve onu anlayıp haklı buluyorum.
Zaten o rolü ben giydiğim için günün sonunda haklı bulmak da zorundayım.
Ama Çağla olarak, beni istemeyen, hele bir de başkasından bebeği olan birine mutluluklar dilerim.◊ İpek karşında olsa ona ne söylerdin?Güçlü durmasını, dış göz olarak baktığımda biraz daha mantıklı karar vermesini söyleyebilirdim.◊ Mardin’de hayat nasıl gidiyor?Mardin’i çok sevdim.
Hâlâ gezemediğim yerleri var.
Odamda da çalışırken, İstanbul’dan daha verimli, işe daha odaklı olduğumu hissediyorum. ‘AĞLADIĞIM ZAMANLARI BİLE HATIRLIYORUM’◊ Bir sürü dizide rol almışsın.
Üniversitede oyunculuk mu okudun?Arel Üniversitesi’nde sosyoloji okudum.
Ama bitiremedim, alttan çok dersim kaldı.
Çünkü üniversiteye girdiğim yıl şehir dışı işe başladım.◊ Oyunculuktan ne umdun, ne buldun?Bir şey umduğum zamanı hatırlayamıyorum.
Ne buldum?
Mutluluğu, sevgiyi buldum.
İşime çok tutkuyla bağlıyım ve bırakamayacağımı hissediyorum.◊ Sektörün en zor yanı ne?Bu işe başlayanların psikolojilerinin çok güçlü olması gerekiyor.◊ Sosyal medyanın eleştiri ve linçlerine alıştın mı?Takmamak mümkün değil, sonuçta insanız. ‘Kardeşlerim’ zamanı çok takılıp üzülüyordum.
Aslında iyi bir karakterde oynuyordum ama herhalde göze batan şeyler vardı ve ağır tepkiler görüyordum.
Ağladığım zamanları bile hatırlıyorum.
Sonra şunu düşünüyorsun; bir o kadar da çok seven var, harika yorumları görmeyip birkaç kötü yoruma takılmak, sevenlere haksızlık, niye karanlık tarafa bakayım!‘ŞÖHRET KUM TANESİ GİBİ, ELİNDE TUTAMAYACAĞIN, KAYIP GİDEN BİR ŞEY’◊ Çağla’yı hiç tanımayan birine nasıl anlatırsın?Sakinimdir, dinlemeyi konuşmaktan daha çok severim.◊ Kendinde değiştirmek istediğin bir özellik var mı?Arada gereğinden çok empati yapıyorum.
Mesela arkadaşlarım bir hikâye anlatıyor, acaba o taraf ne düşünmüştür, bu taraf ne düşünmüştür diye irdeliyorum.
Kendimi yoruyorum.◊ Şöhret sana ne ifade ediyor?Seni tanımadığı halde karşılıksız seven milyonlarca kalbi ifade ediyor.
Onun dışında şöhretin geçici olduğunu düşünüyorum, bir nevi güzellik gibi.
Bir işte varsındır, çok güzel bir başarı elde edebilirsin ama sonrasında ne olacağı belli değil.
Kum tanesi gibi, elinde tutamayacağın, kayıp giden bir şey.
Ama oyunculuk her zaman kalıyor.◊ Gelecekle ilgili hayallerin neler?Her şeyin böyle devam etmesini istiyorum.
Olduğum kişiden de memnunum.
Tabii daha iyi bir insan olmam, çalışkan olmam gerekiyor.