Haber Detayı
Tok olsanız bile tatlıya yeriniz var! İşte bilimsel olarak kanıtlanan sır
Doyasıya yenmiş bir akşam yemeğinin ardından gelen tatlı isteği çoğu kişiye tanıdık geliyor. Mide dolu olsa bile ortaya çıkan bu istek yalnızca iştahla ilgili değil. Uzmanlara göre bu durum, bedenin ve beynin birlikte çalıştığı karmaşık bir sürecin sonucu.
Kalabalık bir sofradan kalkarken 'Bir lokma daha yiyemem' diyen pek çok kişi, tatlı menüsü geldiğinde fikrini değiştirebiliyor.
Üstelik bu durum irade zayıflığıyla açıklanmıyor.
Bilim insanları, tatlıya ayrılan bu 'son alanın' neden bu kadar güçlü hissettirdiğini araştırıyor. 'Ayrı Mide' Hissi Nereden Geliyor?
Japonların 'betsubara' dediği ve 'ayrı mide' anlamına gelen kavram, anatomik bir gerçekliğe işaret etmiyor.
Ancak hissin kendisi oldukça yaygın.
Uzmanlara göre bu algı, vücudun esnek sindirim yapısı ve beynin ödül mekanizmasıyla yakından ilişkili.
Mide Sandığımızdan Daha Esnek Mide, sabit hacimli bir torba gibi çalışmıyor.
Yemek sırasında devreye giren 'gastrik adaptasyon' sayesinde kaslar gevşiyor ve basınç artmadan alan açılıyor.
Özellikle yumuşak ve tatlı yiyecekler, mideyi zorlamadan bu alanın kullanılmasına imkan tanıyor.
Açlık Değil, Haz Devreye Giriyor Tatlı isteğinin önemli bir bölümü fiziksel açlıktan değil, 'hazcı açlık'tan kaynaklanıyor.
Şekerli gıdalar beynin ödül merkezini uyarıyor.
Dopamin salınımı artarken tokluk sinyalleri kısa süreliğine geri planda kalabiliyor.
Bilimsel adıyla 'duyusal özgül doygunluk', aynı tatlara karşı ilginin azalmasını ifade ediyor.
Ana yemekten sonra tatlı gibi farklı bir aroma sunulması beynin ilgisini yeniden canlandırıyor.
Bu da 'bir kaşık daha' hissini güçlendiriyor.
Tokluk hissini oluşturan hormonların etkisi anında ortaya çıkmıyor.
Bu sinyallerin tam olarak hissedilmesi 20 ile 40 dakika sürebiliyor.
Tatlı kararı ise çoğu zaman bu süreç tamamlanmadan veriliyor.
