Haber Detayı
Ekran yorgunluğu sandı, gerçek çok daha korkutucuydu! ‘Tam bir şok yaşadım’
Günlerini ekran başında geçiren genç bir kadının fark etmeden yıllardır göz ardı ettiği küçük ipuçları, sonunda beklenmedik bir gerçeği ortaya çıkardı. İlk bakışta sıradan bir yorgunluk gibi görünen o his, aslında bambaşka bir hikâyenin kapısını aralıyordu…
ABD’de yaşayan 29 yaşındaki Amanda Hahn, yoğun ekran maruziyeti nedeniyle yaşadığı göz ağrısının, düşündüğünden çok daha ciddi bir sağlık sorununun ilk belirtisi olduğunu öğrendiğinde hayatı altüst oldu.
Dijital pazarlama uzmanı olan genç kadın, yıllar boyunca hafif hafıza problemleri ve zaman zaman yaşadığı uyuşukluk nöbetlerini önemsememişti.
Ancak 2019 yılında gözünde fark ettiği ani bir değişiklik, onun için bir dönüm noktası oldu.
Özellikle aşağıya veya yana baktığında hissettiği keskin göz ağrısı, başlangıçta “ekran yorgunluğu” gibi görünse de kısa süre sonra bambaşka bir gerçeği ortaya çıkardı.
Daily Mail’e verdiği özel röportajda Hahn, “İlk başta suçu işime attım.
Tüm günümü bilgisayar ekranına yapışık geçiriyorum.
Boş zamanlarımda da telefon elimden düşmez.
Bu yüzden bunun basit bir göz yorgunluğu olduğunu düşündüm” ifadelerini kullandı.
Küçük sağlık sorunlarını çoğunlukla görmezden gelen Hahn, ciddi bir şey olabileceğini hiç düşünmediğini belirtiyor.
Ancak görme kalitesindeki hızlı bozulma, renklerde tuhaflık ve gözde sürekli rahatsızlık hissi, onu sonunda bir uzmana görünmeye ikna etti.
Amanda Hahn, göz doktorunun tavsiyesiyle acil servise yönlendirildi ve burada yapılan MR sonuçları, genç kadının hayatını kökünden değiştirdi.
Şaşkınlık ve korku içinde teşhisini öğrenen Hahn, Multipl Skleroz (MS) hastasıydı.
Hahn o anları, “Tam bir şok yaşadım.
Ailem o sırada yurt dışındaydı.
Tüm günü acil serviste MR sonuçlarını bekleyerek geçirdim.
Sonunda bir hemşire geldi ve elime bir broşür tutuşturdu: ‘10 yıl sonra hayatın böyle olacak’ dedi.
İlk başta ciddiye almadım” diye anlatıyor.
Multipl Skleroz (MS), merkezi sinir sistemini etkileyen, bağışıklık sisteminin beyin, omurilik ve optik sinirlere saldırmasıyla ortaya çıkan kronik bir hastalık.
Uzmanlara göre MS, beyin ile vücut arasındaki iletişimi bozarak ciddi nörolojik sorunlara yol açabiliyor.
İlginç bir detay ise Hahn’ın annesinin de MS hastası olmasıydı.
Bu durum onu hem duygusal olarak etkiledi hem de süreci daha karmaşık hale getirdi.
Teşhisin ardından birkaç farklı doktora daha danıştığını belirten Hahn, “Bu gerçekten benim başıma nasıl gelebilirdi?” diye düşündüğünü söylüyor.
Teşhisin ardından yaşam tarzını kökten değiştiren Amanda Hahn, artık MS hastalığını hayatının bir parçası olarak kabul ediyor ancak bunun kendisini tanımlamasına izin vermediğini vurguluyor.“Her gün kendime MS’in hayatımın sonu değil, sadece bir yönü olduğunu hatırlatıyorum.
Zor günler oluyor ama neler yapabileceğime, beni iyi hissettiren şeylere odaklanıyorum.” Hahn, artık düzenli yürüyüşler yapıyor, düşük karbonhidratlı ve işlenmemiş gıdalardan oluşan bir diyet uyguluyor.
Üniversite yıllarında sağlıksız yaşam alışkanlıkları olan genç kadın, şimdi sağlığını önceliğine aldığını belirtiyor: “Hayatımdan toksik insanları çıkardım.
Enerjimi gerçekten önemli olan şeylere yönlendirmeye çalışıyorum.” Sosyal medyada da aktif olan Hahn, hastalık sürecini paylaşarak binlerce kişiye ilham oluyor.
Takipçilerinden gelen mesajların onu motive ettiğini belirten Hahn, “Bu teşvik bana devam etmem için güç veriyor” diyor.Son olarak herkese şu mesajı veriyor:“MS hayatın bittiği anlamına gelmiyor.
Sadece hayat biraz farklı görünebilir.
Farklı olmak kötü değil, hatta gerçekten güzel olabilir.
İnsanların korkmanın normal olduğunu ama aynı zamanda dolu dolu bir hayat yaşamanın mümkün olduğunu bilmelerini istiyorum.
Hastalığınız sizi tanımlamaz, sadece kendi ‘normalinizi’ yaratmanız gerekir.”Daily Mail 'I thought my eye pain was from too much screen time... it was the first sign of a harrowing disease' başlıklı haberinden derlenmiştir.