Haber Detayı

Orman kararına CHP'den sert tepki: Bunun adı yapılaşmaya açmaktır, ranttır, yandaşlıktır
Gündem nefes.com.tr
25/12/2025 23:56 (9 saat önce)

Orman kararına CHP'den sert tepki: Bunun adı yapılaşmaya açmaktır, ranttır, yandaşlıktır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu ile CHP PM Üyesi Erhan Adem, Resmi Gazete'de yayımlanan ve 11 ilde bazı alanların orman vasfının kaldırılmasını öngören karara sert tepki gösterdi. Erhan Adem, "Dünyanın neresinde görülmüş ‘orman vasfını kaybetti’ diye bir tanım? Orman kendi kendine vasıf kaybetmez. Bunun adı doğa koruma değildir; bunun adı yapılaşmaya açmaktır, bunun adı ranttır, bunun adı yandaşlıktır" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu ve CHP Parti Meclisi Üyesi Erhan Adem, bugün Resmi Gazete'de yayımlanan ve 11 ilde bazı alanların orman vasfının kaldırılmasını öngören karara tepki gösterdi.Rızvanoğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:- "Bugün güne başlamadan Resmi Gazete’de yine tanıdık bir karar gördük. 11 ilde bazı alanlar, AKP hükümeti tarafından orman sınırları dışına çıkarıldı.

Bu şu anlama geliyor: bir gecede, bir alanın, hukuken orman olmaktan çıkarılması.

Soruyu en baştan net soralım.

Bir orman, bir gecede orman vasfını kaybeder mi?

Toprağı mı değişir?

Ekosistemi mi yok olur?

Ağaçlar mı karar verir biz artık orman değiliz diye?

Hayır.- Ama Ek 16 maddesi tam olarak bunu mümkün kılıyor. 2018’de Orman Kanunu’na eklenen Ek 16 Cumhurbaşkanlığına, herhangi bir zaman sınırı olmadan orman alanlarını orman sınırları dışına çıkarma yetkisi verdi.

Yani bilimsel zorunluluk değil, değil tek kişilik bir idari takdir.

Bugün Ek 16 ile şimdiden binlerce hektar alan sistem dışına çıkarıldı ve önünde hiçbir hukuki fren yok."İZMİR BAYRAKLI ÖRNEĞİ ÇOK ÇARPICI"- İzmir Bayraklı örneği çok çarpıcı.

Danıştay’ın iptal ettiği bir karar aynı alanla ilgili yeniden alındı, üstelik bir kısmı yangında zarar görmüşken.

Anayasa ne diyor?169. madde çok açık.

Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir.

Bu alanlar başka amaçla kullanılamaz.

Ama uygulamada ne oluyor?

Yargı kararları yok sayılıyor.

Anayasa kâğıt üzerinde kalıyor.- Sonra bize ne deniyor?

Merak etmeyin yerine ağaç dikeceğiz.

Soruyorum İstanbul’un ormanını kesip Adana’da mı yerine koyuyorsunuz?

Trabzon’daki ekosistemi Denizli’de mi telafi ediyorsunuz?

Orman, taşınabilir bir nesne değildir.

Orman bulunduğu yerle vardır, toprağıyla, iklimiyle, canlılarıyla, o bölgedeki akarsularıyla, gölleriyle.

Bu kararlar istisna değil, bir defalık hiç değil.- 30’dan fazla benzer karar var ve büyük kısmı mevcut Tarım ve Orman Bakanı’nın görev süresinde alındı.

Ama mesele kişiler değil mesele sistem.

Hükümet canı istediğini bir kalemde yapıyor.

Alınan kararlar için nasıl olsa etkili bir denetim sistemi yok, bu kararım sonucu ne olur diye önceden bilmek için bilimsel bir süreç işletilmiyor!- Sonuç hep aynı.

Orman gidiyor, doğa kaybediyor, toplum kaybediyor.

İklim krizinin ortasındayız su ve gıda krizinin eşiğindeyiz Türkiye’nin bir metrekare daha orman kaybetme lüksü yok.

Görüyorsunuz işte Sapanca gibi ülkenin en büyük gölleri bile kuruma tehlikesiyle karşı karşıya.- Gölde sular hızla çekiliyor.

E tabi gölün etrafını, oradaki ekosistemin kaldıracağından fazla yapılaşmaya açarsanız, orman alanlarına binalar dikerseniz olacağı bu.

Gölü kurutursunuz.

Bu yüzden bu keyfiliği kabul etmiyoruz.

Bu düzeni normalleştirmiyoruz.

Bu ülkenin ormanları gece yarısı kararlarına teslim edilemez.""BUNUN ADI YAPILAŞMAYA AÇMAKTIR, BUNUN ADI RANTTIR, BUNUN ADI YANDAŞLIKTIR"CHP Parti Meclisi Üyesi Erhan Adem de karara tepki gösterdi.

Adem yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:- "Her fırsatta ormanları, doğayı koruduklarını söyleyenler bugün orman vasfını kaldırmaktan söz ediyor.

Dünyanın neresinde görülmüş ‘orman vasfını kaybetti’ diye bir tanım?

Orman kendi kendine vasıf kaybetmez.

Bunun adı doğa koruma değildir; bunun adı yapılaşmaya açmaktır, bunun adı ranttır, bunun adı yandaşlıktır.

Orman vasfı giderken, belli ki bazıları yeni vasıflar kazanacaktır.- Ormanlar bir zümrenin, bir şirketin ya da bir grubun değildir.

Ormanlar tüm insanlığındır, üzerinde yaşayan tüm canlılarındır.

Orman varlıkları özelleştirilemez, satılamaz, devredilemez; kamuya ait olmak zorundadır.

Devletin görevi ormanların vasfını tartışmaya açmak değil, onları korumaktır.- Ama bugün ne yapılıyor?

Kamu eliyle korunması gereken alanlar, yine kamu eliyle korunmaktan çıkarılıyor.

Yetmiyor, vasfı değiştiriliyor.

Şunu açıkça söylemek gerekir: Hiçbir alan orman vasfını kaybetmez.

Orman sadece şekil değiştirir.

Üzerindeki bitki örtüsü dönemsel olarak zarar görebilir, yanabilir, zayıflayabilir ama orman olmaktan çıkmaz."KABUL EDİLEMEZ"- Bilim de bunu söylüyor.

Bir orman yangınından sonra, ortalama iki-üç yıl içinde doğa kendini toparlar; filizlenir, yeşerir ve eski haline doğru yeniden yol alır.

Orman yeniden var olurken, siz nasıl olur da ‘orman vasfı kalmadı’ diyebilirsiniz?

Orman kendini yenileyebilirken, siz onu hukuken yok sayıyorsunuz.

Bu kabul edilemez.- Bu uygulamalar tamamen inşaatın, betonun ve rantın önünü açmak için kurgulanmış senaryolardır.

Amaç ormanı korumak değil; ormanı engel olmaktan çıkarmaktır.

Orman vasfını kaldırarak, doğayı yatırım alanı haline getiriyorsunuz.- Üstelik dayanak gösterilen Ek 16. madde bile uygulanmamaktadır.

Sayıştay raporlarında defalarca belirtilmesine rağmen, orman sınırları dışına çıkarılan alanların iki katı kadar hazine arazisinin Orman Genel Müdürlüğü’ne devredilmesi şartı yerine getirilmemektedir.

Bu açık bir ihlaldir, kayıt altındadır.- Ortada ne kamu yararı vardır, ne bilim, ne de samimiyet.

Sadece kaybeden ormanlar vardır; kazananlar ise herkesin bildiği çevrelerdir.

Doğayı korumak lafla olmaz.

Biz ormanlarımızı kararnameyle silen bu anlayışa karşı durmaya devam edeceğiz.

Ormanlar bu ülkenin ortak mirasıdır ve bu mirası talan ettirmeyeceğiz."

İlgili Sitenin Haberleri