Haber Detayı

EVSİD Başkanı Özger: Ek vergiler üretimi de enflasyonu da vurur
Ekonomi ekonomim.com
25/12/2025 11:42 (1 gün önce)

EVSİD Başkanı Özger: Ek vergiler üretimi de enflasyonu da vurur

Türkiye ev ve mutfak eşyaları sektörü, 3,4 milyar dolarlık ihracat büyüklüğüne rağmen artan maliyetler, zayıflayan rekabet gücü, küresel talepteki daralmayla birlikte 11 aylık dönemde ihracatta yaşanan yüzde 4’ün üzerindeki düşüşle kritik eşikten geçiyor. Paslanmaz çelikte gündemde olan anti-damping kararının sektörde yalnızca ihracatı değil, iç piyasayı ve enflasyonu da etkileyen bir baskı unsuru olarak öne çıktığını ifade eden EVSİD Başkanı Özger, mevcut tabloda sektörün adeta “tekeri döndürmeye çalıştığını” sürdürülebilirlik sorusunun ise her geçen gün daha kritik hale geldiğini belirtti.

Cem Ali Çinkılıç Türkiye’nin küresel ölçekte en güçlü üretim ve ihracat kalemlerinden biri olan ev ve mutfak eşyaları sektörü, 3,4 milyar dolarlık ihracat büyüklüğüne rağmen artan maliyetler, kur baskısı ve küresel talepteki zayıflama nedeniyle alarm veriyor.

Son 11 ayda ihracatta yüzde 4’ün üzerinde düşüş yaşayan sektörde, paslanmaz çelikte gündemde olan anti-damping kararının hayata geçmesi halinde tablonun daha da ağırlaşacağı uyarısı yapılıyor.

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger, söz konusu kararın ihracatta zaten daralan kâr marjlarını tamamen ortadan kaldıracağını belirterek, “Yüzde 4–12 arası ek vergi, bugün kafa kafaya ihracat yapan sanayici için pazarı terk etmek anlamına gelir.

Bu yalnızca ihracatı değil, iç piyasada fiyatları artırarak enflasyonu da tetikler.

Anti-damping, bu koşullarda sektöre vurulmuş bir pranga olur” dedi.

Özger, üretimin ve istihdamın sürdürülebilirliği açısından kritik bir eşikte olunduğuna dikkat çekerek, sektörün ‘tekeri döndürmekle’ yetindiği mevcut yapının uzun süre taşınamayacağını vurguladı.

İhracatta yüzde 4’ün üzerinde düşüş Sektörün 2024 yılını yaklaşık 3,4 milyar dolarlık ihracatla kapattığını, 2025 için ise başlangıçta yüzde 5–10 arası büyüme hedeflendiğini hatırlatan Özger, ancak küresel ekonomik koşullar, kur politikaları, ham maddeye erişimde yaşanan sorunlar ve rekabet gücündeki kayıplar nedeniyle hedeflerin revize edildiğini belirtti.

Özger, son 11 aylık veriler itibarıyla ihracatta yüzde 4’ün üzerinde düşüş yaşandığının bilgisini paylaştı.

Alt sektörler bazında farklılaşma olduğuna dikkat çeken Özger, bazı kalemlerin artı yazmasına rağmen genel tablonun negatife döndüğünü söyledi. “Kümülatifte tekeri döndürüyoruz ama bu ne kadar sürdürülebilir, asıl soru bu” diyen Özger, sektörün bildiği işi yapmaya devam edeceğini vurguladı.

Türkiye üretimde güçlü, ihracatta ikinci sırada Türkiye’nin ev ve mutfak eşyaları üretiminde küresel ligde güçlü bir konumda olduğunu vurgulayan Özger, “Çin’den sonra net ihracatçı olarak ikinci sıradayız.

Üretiyoruz, ihraç ediyoruz ve cari fazla veriyoruz” dedi.

Dünya genelinde ise Türkiye’nin 7’nci sırada yer aldığını belirten Özger, Almanya, İtalya, Fransa ve Polonya gibi ülkelerin ithalat yapıp markalarıyla re-export ihracat yaptığını, Türkiye’nin ise üretim gücüyle ayrıştığını kaydetti.

Bu gücün daha fazla katma değer, tasarım ve inovasyonla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Özger, Türk firmalarının esnek üretim yapısı, düşük minimum sipariş avantajı ve çok ürünlü konteyner sevkiyatı modeliyle küresel pazarlarda önemli bir rekabet üstünlüğüne sahip olduğunu söyledi.

Avrupa, ABD ve yakın pazar dengesi Sektör ihracatının yüzde 50’den fazlasının Avrupa Birliği ülkelerine yapıldığını hatırlatan Özger, bu pazarlarda miktarsal düşüşlerin dikkatle izlenmesi gerektiğini dile getirdi.

ABD pazarına yönelik ihracatın ise uzun vadeli bir strateji gerektirdiğini vurgulayan Özger, “Amerika’ya ihracat bugünden yarına olmaz.

O pazara özgü ürün, sistem ve sabır gerekiyor” dedi.

Latin Amerika, Afrika ve Körfez ülkelerinin önemini koruduğunu kaydeden Özger, buna rağmen yakın coğrafyanın ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Balkanlar’dan Kafkasya’ya kadar uzanan geniş bir bölgede, tıpkı Türkiye iç pazarında olduğu gibi kılcal damarlara inen bir pazarlama ağının kurulması gerektiğini söyledi.

İç piyasada da rekabet kızıştı
 Artan maliyetler ve enflasyonist ortamın sektörü çift yönlü sıkıştırdığını belirten Özger, ihracattaki kayıplara ek olarak iç piyasada da ciddi baskılar yaşandığını ifade etti.

Özellikle Çin merkezli e-ticaret platformlarının gümrüksüz satışlarının yerli üretici için haksız rekabet yarattığını dile getiren Özger, “Dışarıda Çin’le rekabet ediyoruz, içeride de aynı rekabetle karşı karşıyayız” dedi. “Ek vergilerle rekabet gücü zayıflıyor” Paslanmaz çelikteki anti-damping kararının sektör için en kritik başlık olduğunu vurgulayan Özger, bu kararın üretici üzerinde ağır bir yük oluşturacağını söyledi.

Ek vergilerin yüzde 4 ile yüzde 12 arasında değiştiğini hatırlatan Özger, ihracatta bu oranlarda bir kâr marjının zaten olmadığını ifade etti.

En düşük yüzde 4’lük verginin bile üretici için çok büyük bir yük olduğunu vurgulayan EVSİD Başkanı Özger, “Biz pazarlarımızı kaybetmemek için kafa kafaya mal satıyoruz.

Bu karar yalnızca ihracatı değil, iç piyasayı da olumsuz etkileyecek.

Bu fiyatlar iç piyasaya yansıyacak ve enflasyonu artıracak.

Bu karar, zor koşullarda ayakta kalmaya çalışan sektöre vurulmuş en büyük darbe olur” değerlendirmesinde bulundu. 2026 hedefi: Katma değer, tasarım ve markalaşma EVSİD olarak 2026 yılına yönelik yol haritasını da paylaşan Özger, fuar ve ticaret heyetlerinin yanı sıra endüstriyel tasarım, ambalaj tasarımı, markalaşma ve CRM/E-CRM alanlarına ağırlık verileceğini söyledi.

UR-GE projeleri kapsamında firmalara danışmanlık destekleri sunulacağını belirten Özger, amaçlarının sektörün dışa bakan yüzünü güçlendirmek olduğunu ifade etti. “Sanayici ayakta kalmalı” Sanayicinin taleplerinin kişisel değil, ülke ekonomisi için olduğunun altını çizen Özger, “Bu sanayiler kolay kolay gözden silinmemeli.

Bugün sanayici bir talepte bulunuyorsa, bundan herkes emin olsun ki bunu kendi ülkesi için istiyor.

Bugüne kadar ürettik, istihdam sağladık ve bu ülke için katma değerli işler yaptık.

Bunun devam etmesi gerekiyor.

Bu noktada sanayiciye verilecek destek son derece önemli.

Her dönem olduğu gibi bugün de devletimizin yanındayız, yarın da yanında olacağız.

Ancak bizlerin de bu süreçte desteklenecek şekilde yol alması gerekiyor.” İfadelerini kullandı Adıyaman’dan 96 ülkeye ihracat Aynı zamanda OMS Collection Yönetim kurulu üyesi olan Talha Özger, O.M.S Collection’ın 1976’dan bu yana üretim yaptığını, Adıyaman tesislerinde ise 2016’dan beri faaliyet gösterdiklerini belirtti.

Adıyaman’da paslanmaz çelik, İstanbul’da alüminyum ürünler ürettiklerini söyleyen Özger, aylık 350–450 bin parça üretim kapasitesine sahip olduklarını aktardı.

Üretimin yaklaşık yüzde 55’inin ihracata, yüzde 45’inin iç piyasaya yönlendirildiğini belirten Özger, OMS markasıyla 96 ülkeye ihracat, Türkiye genelinde ise 81 ilde satış yaptıklarını ifade etti.

Yaklaşık 450 kişiye istihdam sağladıklarını vurgulayan Özger, “Adıyaman’dan dünyanın dört bir yanına ürün gönderiyoruz.

Bu başarı ekiplerimizin emeğiyle mümkün” dedi.

Artaş Holding, 3 yeni projesinde satışlara başladıŞirket Haberleri Özel okullarda fahiş fiyata son! 10 soru 10 cevap: Velileri koruyan düzenlemeler neler?Gündem Avukatlara sıkı takip: Sosyal medya paylaşımları mercek altına alınıyorGündem Faizsiz kredide rakam 90 bin TL'ye kadar çıktı!

Hangi banka ne kadar kredi veriyor?

İşte rakamlar...Ekonomi  

İlgili Sitenin Haberleri