Haber Detayı

İsrail’den Rum Kesimi’ne tehlikeli sevkiyat! Siyonist rejimin bir sonraki hedefi Türkiye mi?
Gündem ahaber.com.tr
14/09/2025 01:14 (3 ay önce)

İsrail’den Rum Kesimi’ne tehlikeli sevkiyat! Siyonist rejimin bir sonraki hedefi Türkiye mi?

İsrail, Orta Doğu’daki saldırılarını sürdürürken bu kez Akdeniz’e yöneldi. Son olarak Katar ve Yemen’e yönelik hava saldırılarıyla gündeme gelen İsrail, bu kez gerçekleştirdiği askeri teslimatla dikkat çekti. Rum basınında yer alan haberlere göre, İsrail’in Barak MX hava savunma sistemleri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi GKRY tarafından Limasol Limanı üzerinden adaya getirildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde askeri araçların limandan ayrıldığı görülürken, yetkililerden konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Gelişmeler, A Haber ekranlarında da ele alındı. Programa katılan Askeri Stratejist Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe ve Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş, sevkiyata ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Gökçe, bu hamlenin Türkiye’ye yönelik bir stratejik adım olduğuna dikkat çekerken, Ekrem Kızıltaş ise, Bunu açıkça gösteriyorlar; ‘bakın biz bunu yapıyoruz’ mesajı veriliyor diyerek sevkiyatın provokatif bir nitelik taşıdığını ifade etti.

Terör devleti İsrail, Orta Doğu'daki savaş gerilimini tırmandırmaya devam ederken bu kez gözünü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) dikti.

İSRAİL'DEN RUM KESİMİ'NE TEHLİKELİ SEVKİYAT Rum basınında yer alan haberlere göre, İsrail, GKRY'ye askeri bir sevkiyat gerçekleştirdi.

Sevkiyat kapsamında, GKRY'nin İsrail'den tedarik ettiği Barak MX hava savunma sistemi Limasol Limanı üzerinden Ada'ya ulaştırıldı.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, askeri araçların limandan ayrıldığı görülürken, yetkililerden konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

BARAK MX HAVA SAVUNMA SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ NELER?

Barak MX hava savunma sistemi, farklı menzillere sahip üç ayrı tipte füze kullanabiliyor.

Azami 150 kilometre menzile sahip sistem, ELM-2084 MMR adlı gelişmiş bir radar tarafından yönetiliyor.

S bandında çalışan bu radar, yaklaşık 500 kilometre menzilde 1.000'den fazla hedefi aynı anda tespit ve takip edebiliyor.

Ayrıca 100 kilometreye kadar menzilde obüs, havan ve topçu roketi bataryalarının konumlarını da belirleme yeteneğine sahip.

Bu gelişmelerin ardından, A Haber'de Merve Tepe'nin moderatörlüğünü yaptığı Satır Arası programında, Askeri Stratejist Prof.

Dr.

Ali Fuat Gökçe ve Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş sevkiyatın arka planını detaylı şekilde masaya yatırdı.

Askeri Stratejist Prof.

Dr.

Ali Fuat Gökçe'nin açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle: 'İsrail'in GKRY'ye Barak MX hava savunma sistemini göndermesinin arkasında yalnızca savunma maksatlı bir gerekçe olduğu düşünülmemelidir.

Son dönemde sahadaki gelişmeler, Türkiye ile İsrail arasında dolaylı ancak stratejik düzeyde bir gerilim alanı oluşturmuştur.

Özellikle İsrail'in Katar ve Yemen gibi Müslüman ülkelere yönelik hava operasyonları ve agresif tutumu, bölgesel ölçekte yeni tehdit algılarının oluşmasına yol açmaktadır. 'İSRAİL, OLASI BİR TÜRKİYE MÜDAHALESİNE KARŞI KIBRIS ÜZERİNDEN BİR 'HAVA KALKANI' KURMAYA ÇALIŞIYOR' Bu bağlamda, İsrail'in GKRY üzerinden Kıbrıs'a hava savunma sistemi yerleştirmesi, yalnızca savunma değil, aynı zamanda erken uyarı ve önleme kapasitesi oluşturma girişimi olarak da okunmalıdır.

İsrail, olası bir Türkiye müdahalesine karşı Kıbrıs üzerinden bir 'hava kalkanı' kurmaya çalışıyor olabilir.

Aynı zamanda, bu konuşlanma, Türk hava unsurlarının faaliyetlerini izleme, teşhis ve gerektiğinde angajman geliştirme amacını da taşıyor olabilir.

Konuşlandırılan sistemin menzili stratejik anlamda son derece dikkat çekicidir.

Barak MX sistemi, yaklaşık 500 kilometre menzil içerisinde hava hedeflerini tespit ve takip edebilme kapasitesine sahiptir.

Bu mesafe dikkate alındığında, sistemin konuşlandırıldığı konum ile Türkiye'nin Mersin ve Konya illeri doğrudan radar kapsama alanına girmektedir.

Özellikle Konya'da bulunan 3.

Ana Jet Üs Komutanlığı, Türk Hava Kuvvetleri'nin kritik harekât merkezlerinden biridir. 'KIBRIS'IN BİR İSTİHBARAT VE HAVA KONTROL MERKEZİ HâLİNE DÖNÜŞTÜRÜLMEYE ÇALIŞIYOR' Bu durum, İsrail'in sadece savunma değil, aynı zamanda istihbarat toplama ve erken müdahale niyeti taşıdığını düşündürmektedir.

Radarın Türk savaş uçaklarını tespit ve teşhis kabiliyeti, İsrail'in GKRY üzerinden bir hava savunma hattı kurarak Türkiye'ye yönelik risk algısını ciddiye aldığını gösteriyor.

Ayrıca, bu sistem olası bir Türk-GKRY çatışmasında da aktif angajman kapasitesiyle devreye sokulabilir.

Unutmamak gerekir ki, Kıbrıs Adası'nda zaten hâlihazırda iki büyük İngiliz üssü bulunmakta; bu üslerde ABD'ye ait sinyal ve elektronik istihbarat (ELINT/SIGINT) birimlerinin aktif olarak görev yaptığı bilinmektedir.

Bu da, Kıbrıs'ın bir istihbarat ve hava kontrol merkezi hâline dönüştürüldüğünü gösteriyor. 'TÜRKİYE'YE YÖNELİK STRATEJİK BİR KUŞATMA GİRİŞİMİNİN ADIMLARI ATILIYOR' Sonuç olarak, İsrail'in GKRY'ye gerçekleştirdiği Barak MX sevkiyatı, bölgedeki askeri dengeleri ve Türkiye'nin güvenlik algısını doğrudan etkileyen bir gelişmedir.

Bu adım, İsrail'in son dönemde izlediği yayılmacı ve agresif güvenlik politikalarının bir parçası olarak değerlendirilmelidir.

Mevcut tablo, Türkiye'ye yönelik stratejik bir kuşatma girişiminin adımları olarak okunmalıdır.' 'İSRAİL BİZE 'BAKIN BİZ BUNU YAPIYORUZ' MESAJI VERMEYE ÇALIŞIYOR' İsrail'in GKRY'ye Barak MX hava savunma sistemlerini konuşlandırmasını değerlendiren Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş, Güney Kıbrıs'a yapılan silah sevkiyatlarını sert sözlerle yorumladı.

Kızıltaş, 'Bunu açıkça gösteriyorlar; 'bakın biz bunu yapıyoruz' mesajı veriliyor' diyerek sevkiyatların provokatif bir niteliğe sahip olduğunu savundu.

Kızıltaş, sevkiyatların hedefinin teorik olarak Türkiye'ye karşı olduğunu belirtip, 'Biz Güney Kıbrıs'ı şu anda kale bile almıyoruz' ifadesini kullandı.

Yunanistan'ın ise bugün ABD'nin bölgedeki önemli silah ortaklarından biri hâline geldiğini söyleyen Kızıltaş, bölgedeki ekonomik zayıflığın ve dış etkileşimlerin bu tabloyu güçlendirdiğini dile getirdi.

Kızıltaş, ayrıca Kıbrıs'ın tarihsel olarak farklı jeopolitik hesapların parçası olduğunu ve bölgedeki arazi alımlarının dikkat çekici olduğunu vurguladı.

Katar örneğini anarak, 'Amerika'nın koruması altında olduğu düşünülen ülkelerde bile İsrail'in gerektiğinde askeri seçenekleri devreye sokabildiği görüldü; bu da bölgedeki güvencesizlik algısını pekiştiriyor' yorumunu yaptı.

Son olarak Kızıltaş, Güney Kıbrıs'a konuşlandırılan savunma sistemlerinin gerçek kontrol ve faydasının kimde olduğunun sorgulanması gerektiğini belirterek, 'Eğer bu sistemler İsrail'in lehine çalışıyorsa, Rum yönetiminin tek başına bundan fayda sağlaması mümkün değil' değerlendirmesinde bulundu.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

İlgili Sitenin Haberleri