Haber Detayı
Eski hakemlerin ekran yorumları niye hep cezalandırma üzerine: Refleks bağımlılığı... Bu bir Soyunma Odası analizidir
Faik Alkan yazdı...
Eski hakemler sahadayken maçın kaderini genellikle penaltı, kırmızı kart, ofsayt gibi “oyunu koparan” anlar üzerinden yaşar.
Bu refleks emeklilikten sonra da devam eder.Eski hakem yorumcular için maç analizi çoğu zaman şuna indirgenir: “Sonuca etki eden hakem kararı var mı?”Çünkü hakem hatası, “hesap verilebilir” net tartışma alanıdır.Bu yüzden penaltı/kırmızı kart ekseni güvenli limandır.Futbolun oyunsal tarafı; yoruma açık, gri alandır, bu tür yorumlarda bilgi birikimi önemlidir.
Böylece taktik akış, tempo, psikoloji gibi maç analizleri ikinci planda kalır.Bu nedenle eski hakemler maçı bir bütün olarak değil, “Bu pozisyonda VAR doğru mu girdi, girmeli miydi?” merceğinden izlerler.Bu refleks tavrı, bir alışkanlık.ANALİTİK EKSİKLİKSadece refleks ve bilgi zayıflığı değildir.Türkiye’de maç sonrası tartışma çoğu zaman şuna indirgenir:-“Bize penaltı verilmedi..”-“Rakip 10 kişi kalmalıydı..”Bu taraftar iklimde eski hakemin farklı konuşması seyirciyle çatışma yaratır.
Dolayısıyla çoğu, rüzgârın estiği yerden konuşur.
Bu tür keskin cümleler reyting getirir.“Bu penaltı yüzde 100” demek, “Takımların ikinci bölge yerleşimi şunu tetikledi” demekten daha çok ses getirir.Yani eski hakem yalnız değil; format da onu oraya iter.Türkiye futbol kültürüyle uyumludur bu anlayış.Oysa futbol 90 dakikalık bir süreçtir, 2–3 pozisyona indirgenemez…AVRUPALI ESKİ HAKEM YORUMLARIAvrupa futbolunda eski hakemlerin yorumunu nasıldır?Özellikle Almanya, İngiltere, Hollanda hattında hakem; maçın ana öznesi değil, oyunun akışını yöneten bir parçadır.Bu yüzden eski hakem yorumcular genelde şuradan başlar: “Oyun ne istiyordu, hakem buna ne kadar izin verdi?”Türkiye’de ise tersine; “Hakem oyunu bozdu mu / bozmadı mı?”Bu zihniyet farkı yorumu doğrudan değiştirir.Avrupa yayınlarında; hakem tek başına segment sahibi değil.
Taktik, tempo, pres, geçiş oyunu daha çok konuşulur.
Hakem yorumu genellikle tamamlayıcı…Türkiye’de ise çoğu tv programında; hakem yorumu, “ana olay” ve eski hakem “son söz” otoritesi kabul ediliyor.
Bu da doğal olarak penaltı/kırmızı kart merkezli dili teşvik ediyor.VAR TARTIŞMASIAvrupa’da VAR; “hata avcısı” değil, “net hatayı temizleyen araç” olarak görülüyor.Eski hakem yorumcu, “VAR niye girmedi?” yerine “Bu pozisyon sahada yorumlanabilir miydi?”sorusunu soruyor.Türkiye’de ise VAR; tartışmayı bitiren değil, tartışmayı başlatan bir unsur gibi ele alınıyor.Avrupa’da hakem kurumu daha şeffaf; atamalar, cezalar, değerlendirmeler daha görünüyor.Bu yüzden eski hakemin, “Ben olsam verirdim” deme ihtiyacı düşüktür.Türkiye’de ise kuruma güven azaldıkça; eski hakem bireysel otoriteye yaslanıyor ve keskin, iddialı cümle sarf ediyor.Türkiye’de futbolu yeniden yapılandırma düşünülüyorsa eski hakem yorumcularının da özeleştiri vermeleri gerekiyor.Odatv.com