Haber Detayı

SAINT PETERSBURG İZLENİMLERİ-2 Birbirinden nefret eden iki kardeş
Erdem i̇lker mutlu aydinlik.com.tr
24/12/2025 00:06 (2 gün önce)

SAINT PETERSBURG İZLENİMLERİ-2 Birbirinden nefret eden iki kardeş

SAINT PETERSBURG İZLENİMLERİ-2 Birbirinden nefret eden iki kardeş

Büyük tarihçi Hobsbawm, liberalizmin ve Marksizmin aynı kökten gelen aydınlanma çağının çocukları olduğunu söyler.

Buna örnek olarak da Nazizm tehlikesi ortaya çıktığında her iki görüşü temsil eden siyasetin aynı safa girdiğini ve Nazizm ile birlikte omuz omuza savaşmış olmasını gösterir.

Ne var ki bu saf birlikteliği pek de uzun sürmemiştir.

Kendisinin altın yıllar olarak tanımladığı süreçte Kore ve Vietnam’da ideolojik savaşlar ve eş zamanlı olarak İsrail'in Filistin topraklarını küçülterek genişlemesi aslında bu iki “kardeşin” pek de aynı safta kalamayacağını göstermiştir.

Kendisi ile aynı dönemde olan Hill ve Thompson zaten gönülsüz oldukları liberal kardeşe karşı işçi sınıfının en büyük devriminin ürünü olan Sovyet sistemini Macaristan müdahalesi sonrası “savunulmaz” olarak görmekle, Hobsbawm’ı hem teorik hem ideolojik olarak terk etmişlerdir.

Ancak, Hobsbawm’ın haklı olduğu, tartışmasız bir gerçeklik üzerine çok önemli bir tespit vardı: 1917’de Lenin ve arkadaşları insanlık tarihinde ilk kez “yerleşik düzen-toprak sahipliği feodalizmi”ne karşı bir siyasal ve sosyal devrim gerçekleştirmişlerdir.

Diyeceksiniz ki “Hocam, İngiliz tarihçi Hobsbawn nereden çıktı şimdi?

Konuyla ne ilgisi var?” 7 ARALIK FEODALİZME KARŞI SAVAŞ Hemen açıklayım..

Hobsbawm, serfliğin kaldırılması ile başlayan ve 1905 St.

Petersburg manifestosu ile sonuçlanan dönemi, tarihin değiştiği önemli bir adım olarak nitelendirmektedir.

Birçok tarihçi 1906 İran ve 1908 Türkiye devrimlerini de bunun devamı olarak görmüştür.

Yani aslında 1949 Çin Devrimi’ne kadar süren Dünya’daki bütün devrimci hareketlerin kökenidir.

O gün Çar II.

Nikolay’a ilan etmesi için verilen Manifesto, ondan çeyrek yüzyıl önce serfliği kaldıran ve toprak sahibi burjuva sınıfı ile çatışmayı göze alan, II.

Katerina ile liberalizmi yaşayan Rusya yönetiminin dahi zorlukla kabul ettiği kıvılcım niteliğinde bir metindi. 7 Aralık 1905 o yüzden Rusya tarihinde çok önemlidir..

Düşünsenize, o gün bir Saint Petersbuglu veya oradaki sosyal gruplardan birinin -Mesela Taşkentli kuzenlerimizin veya Gaspıralı İsmail ya da Yusuf Akçura gibi düşünürlerin birinin yanında olduğunuzu..

Tüm bu tarihe tanıklık ettiğinizi..

Tanrı’nın bu tanıklık için seçtiği şanslı insanlardan olduğunuzu.. 120 yıl sonra 7 Aralık’ta Saint Petersburg’da hissettiğim tam da buydu işte.

Kader, bu tanıklık için beni seçmişti..

Kapitalizmin, büyük sermayelerin tüketim kölesi olarak tayin ettiği toplumların başkaldırı için bir araya gelen entelektüellerinin, düşünürlerinin ikinci manifestoyu bir araya getirdiği topluluktu..

Kader ülkemden beni seçmişti, bu tanıklık için.. 7 Aralık tarihi bile tesadüf değildi.. 2017-19 Avusturya Dışişleri Bakanı’nın sunumu, Rusya Federasyonu Başkanlık Sosyal Konular Sekreteri’nin Kremlin’in yaklaşımı anlatısı, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı’nın eğitim alanında bütüncül bir seferberlik önerisi.. 20'den fazla ülke temsilcisinin sunumları..

MANİFESTO: 7 Aralık 2025’teki Manifesto da etkileyici bir içeriğe sahiptir.

Birincisi, devlet, toplum ve bireyin yeni sosyal mimari için bütüncül bir güven ortamında ve ortak hareket zemininde buluşması öngörülmüştür..

Zira Batı emperyalizminin en sevdiği zayıflık birlikte hareket edememe sorunsalıdır..

Sosyal mimari felsefe, siyaset sosyolojisi, sosyal psikoloji, kimlik- uygarlık çalışmaları ve medya yönetimi ile de ilgilidir.

Bu toplantıda ve sonuç bildirgesinde medya ve yaratıcı endüstriler önemli bir yer tutmuştur.

En önemli hususlardan birisi değer-semantik uyumunda Rusya’nın kendisini bir devlet -uygarlığı olarak görmesi ve toplumdaki geleneksel değerleri ve tarihsel aydınlanmayı sosyokültürel kimliğin parçası olarak görmesi..

Bu cümle benim için çok vurucudur..

Zira bizim Cumhuriyet kültürümüz de benzer şekilde oluşmuştur.

Times dergisine kapak olan Türkiye Cumhuriyeti mucizesi tam da böyle bir Devlet- Uygarlığı ürünüdür..

Yeni sosyal mimarinin ‘metodoloji’ kısmı manifestonun en büyük bölümünü oluşturmaktadır.

Değer merkezli, sorunsal merkezli yaklaşım ile uzmanların liderliğinde medya ve proje yönetimi yoluyla yeni mimariye doğru sosyal değişimin sağlanması öngörülmüştür.

İzleme, analiz etme, gelecekteki yapı vizyonu ve amaçların belirlenmesi ile uygulamaların geliştirilmesi ve bunların geri bildirimi ile kontrolü metodolojinin ana döngüsü olarak ele alınmıştır.

Yine içerikte Rusya’dan başarılı bazı uygulamalar örnek olarak verilmiş, sonuç bölümünde ise insani ve sosyal gelişme için sosyal mimarinin içeriğinin Rusya ve diğer küresel toplumlar açısından önemine vurgu yapılmıştır.

SONUÇ Burada tek bir cümle ile süreç açısından değerlendirmemi belirteyim.

Büyük bir tarihe tanıklık ediyoruz.

Bunu bazılarınız küçümseyebilir, sıradan bir akademik etkinlik olarak algılayabilir..

Muhtemelen 7 Aralık 1905 tarihi de döneminde küçümsenmişti..

Ama son on yılda olanları öngöremeyen, ağzı açık izleyip, şaşkınlıktan küçük dilini yutanlar bu tür gelişmelerin önemini kavrayamayanlardır.

Dünya değişiyor ifadesi bile yetersiz..

Bir devrimin tam başlangıcındayız..

Çok şanslıyız, çok büyük dönüm noktalarına tanık olacağız..

İlgili Sitenin Haberleri