Haber Detayı

HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Asgari ücret tespit komisyonu değişmeli"
Gündem ulusal.com.tr
23/12/2025 15:50 (2 gün önce)

HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Asgari ücret tespit komisyonu değişmeli"

Ordu'da düzenlenen genel kurulda konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, asgari ücret belirleme sürecini ve komisyonun yapısını sert sözlerle eleştirdi.

Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Ordu'da bir otelde gerçekleştirilen HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası Ordu Şube Başkanlığı 3.

Olağan Genel Kurulu'na katıldı.

Genel kurulda bir konuşma yapan Arslan, çalışma hayatının en sıcak gündem maddesi olan asgari ücret görüşmelerine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. "BİZ BU TİYATROYU 50 YILDIR YAŞIYORUZ" Türkiye gündeminin yoğunluğuna dikkat çeken Genel Başkan Mahmut Arslan, son 22 gündür çalışma hayatının odak noktasının asgari ücret tartışmaları olduğunu vurguladı.

Mevcut sistemi eleştiren Arslan, "Biz bu tiyatroyu 50 yıldır yaşıyoruz.

Konfederasyonumuz HAK-İŞ, hep şunu söyler; asgari ücret tespiti, tespit komisyonunun yapısıyla doğrudan ilgilidir.

Eğer asgari ücret tespit komisyonunu sağlıklı bir şekilde oluşturamazsak, buradan çıkacak olan asgari ücret de sağlıklı olmayacaktır.

Bunu hep anlatageldik.

Ve her seferinde de bir taraftan çalışanların büyük beklentileri, işverenlerin kaygıları, hükumetin denge kurma politikalarının hemen hemen her seferinde istisnalar hariç işçilerin taleplerinin karşılanmadığı, hayal kırıklığı yaşandığı bir asgari ücreti 50 yıldır biz yaşıyoruz.

HAK-İŞ olarak bu süreçte birincisi asgari ücretin ne anlama geldiğini iyi anlatmamız, asgari ücret tespit komisyonunun neden değişmesini istediğimizi, dünya ile kıyaslayarak burada bir yanlışlığın olduğunu anlatmaya çalıştık.

Maalesef uzun süre bunu anlatamadık" dedi.

HEDEF: EVLİ VE 2 ÇOCUKLU BİR İŞÇİ OLMALI Asgari ücretin hesaplanma yöntemine itiraz eden Arslan, "Asgari ücreti bir kişi, bir çalışan için belirliyorlar.

Bizim HAK-İŞ olarak taleplerimizden bir tanesi, asgari ücrette evli ve 2 çocuklu bir işçiyi hedef almaları.

Onun hayatını asgari şartlarda idame ettireceği bir ücretin belirlenmesidir.

Dolayısı ile Türkiye'de uzun yıllardır bu konuda da bizim taleplerimiz doğrultusunda ne vergi düzenlemesinde, ne de asgari ücrette bu hususta istediğimiz noktaya getiremediğimiz konulardan bir tanesi.

Asgari ücretlilerin ülke içerisindeki çalışanlara oranının yüksek olmasının tabi ki ülkemizin ekonomisine, vergi gelirlerine ciddi yansıması da var.

Ülkede çalışanların yüzde 50'nin asgari ücretle çalıştığı düşünülürse, bu belirlediğimiz asgari ücret değil, genel ücret olarak söz konusu oluyor.

Burada ciddi bir yansıma var" ifadelerini kullandı.

Bu yıl asgari ücret tespit komisyonunda işçi temsilcilerinin yer almadığını hatırlatan Arslan, işveren tarafının tutumuna değindi.

Arslan, "Bu sene işçilerin olmadığı asgari ücret tespit komisyonunda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) hükumete bizim işçilerin olmadığı bir dönemi fırsata dönüştürerek asgari ücretle ilgili düzenlemeyi arzu ettikleri noktaya getirmeye çalışmalarını bence doğru bulmuyorum.

Böyle bir çalışma olduğunu da söylemiyorum ama görünen o ki böyle bir ilişki biçimi gelişiyor ve burada her bir çalışan için bu yıl bin TL'lik asgari ücret desteği sağlanıyordu, umarım bu destekler çok olağanüstü bir şekilde artmaz ve işçilerin olmadığı bir asgari ücret tespit komisyonu yine makuliyet çizgisini aşmadan, gerçekten çalışanları büyük bir hayal kırıklığına uğratmadan gerçekleşmiş olur" diye konuştu.

TÜİK SEPETİ İLE İŞÇİNİN SEPETİ ARASINDA FARK VAR Asgari ücret belirlenirken Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) enflasyon verilerinin baz alınmasını eleştiren Arslan, kurumun enflasyon sepetinin işçinin gerçekleriyle örtüşmediğini savundu.

Arslan şunları söyledi: "TÜİK, Avrupa ile entegre olmuş önemli bir kurumdur.

İtirazımız kurumun belirlediği enflasyon sepetinedir.

Asgari ücretlinin sepeti ile TÜİK'in sepeti arasında ciddi bir sorun vardır.

İşçilerin harcama kalemlerinde en büyük pay gıda, kira, enerji ve ulaşım.

TÜİK ülke genelinde bir enflasyon belirliyor.

Biz diyoruz ki; asgari ücretlinin harcama sepetine uygun bir kriter belirleyelim.

En başta gıda enflasyonu, ardından kira, ulaşım ve enerji esas alınmalıdır." NEDEN HEP EMEKÇİLERDEN BEKLENİYOR?

Çalışan haklarını korurken işletmeleri yok saymadıklarını ancak fedakarlığın tek taraflı olmaması gerektiğini belirten Arslan, "Biz çalışanlarımızın haklarını korurken, elbette ki işletmelerimizi yok saymıyoruz.

Onlar yoksa zaten çalışanlar da yok ama adil bir paylaşımı hepimizin üstlenmesi gerekiyor" dedi.

Arslan sözlerini şöyle tamamladı: "Bu ülkenin geçiş döneminde zaman zaman çok kazananların fedakarlık yapması gerekiyor.

Neden hep emekçilerden bekleniyor?

Kiraların yüksek olduğunu biliyoruz.

Asgari ücretli bir çalışan nasıl ayakta kalacak?

Kiralar, gıda enflasyonunu üst üste koyarsanız ailede birkaç kişi çalışmazsa, çalışan asgari ücretli ikinci bir iş yapmazsa gerçekten iki yakası bir araya gelmesi mümkün değil, tablo ortada.

Dolayısıyla işverenlerimizin bu konuda anlayış göstermesi gerekiyor.

Asgari ücretliler de bu ülkenin çocukları ve bu ülke için sorumluluklarını yerine getiren insanlar.

O zaman bu konuyu hükumetimiz ve işverenler bu dönem makul bir düzeyde asgari ücreti belirleme konusunda samimi bir şekilde çalışması gerekiyor." Programa, ilçe belediye başkanları, sendika üyeleri ve ilgililer de katılım gösterdi.

İlgili Sitenin Haberleri