Haber Detayı
Türkiye'ye karşı yeni tuzak: Doğu Akdeniz'de 'şeytan üçgeni'
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) liderleri, pazartesi günü Doğu Kudüs'ü ziyaret ederek İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştü. Doğu Akdeniz'de stratejik ve ekonomik rekabetin sertleştiği bir dönemde düzenlenen zirvenin Türkiye için ne anlama geldiğini, üçlü ittifakın temellerini ve bölgede yaşanabilecek gelişmeleri Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe ve Güvenlik Politikaları uzmanı Coşkun Başbuğ Hurriyet.com.tr'ye yorumladı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile pazartesi günü Doğu Kudüs'te düzenlenen zirvede bir araya geldi.
Görüşme öncesi İsrail basınında yer alan haberlerde, üçlü ittifak diye tanımlanan yapının enerji iş birliğinden askeri bir ortaklığa dönüştüğü belirtilmişti.
Zirvenin ardından basın toplantısı düzenleyen üç isim, görüşmede askeri iş birliğinin öne çıktığını kaydetti.Yunan ve Güney Kıbrıslı liderlerle, başta güvenlik olmak üzere enerji, teknoloji ve diğer alanlarda ortaklık geliştirilmesini ayrıntılı biçimde değerlendirdiklerini ifade eden Netanyahu, Kendimizi savunmaya kararlıyız ve bunu yapabilecek gücümüz var dedi.
BİRLİKTE ÇALIŞACAKLARHindistan'dan başlayıp, Orta Doğu'dan geçerek Doğu Akdeniz üzerinden Yunanistan'a ve oradan da Avrupa'ya uzanması planlanan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) da toplantının öne çıkan gündem maddelerindendi.
ABD Başkanı Donald Trump ile IMEC'in nasıl hayata geçirilebileceğine dair konuşacağını belirten Netanyahu, Yunanistan ve GKRY ile bu konuda birlikte çalışacaklarını bildirdi.
Gözden Kaçmasın KKTC'den 'üçlü ittifaka' sert tepki: İsrail istikrarsızlığı Doğu Akdeniz'e yaymaya çalışıyor Haberi görüntüle Netanyahu, Atina ve Lefkoşa hükümetleriyle güvenlik ve savunma iş birliğini derinleştirme konusunda anlaştıklarını da sözlerine ekledi.
Basın mensupları Miçotakis ve Hristodulidis'e Türkiye'ye mesajınız nedir? diye sorunca İsrail Başbakanlık Ofisi'nden bir yetkili araya girdi.
Yetkili, konuk liderlerin soru almayacağını belirtti.
Yunanistan ve GKRY'nin Netanyahu yönetimiyle kurduğu yakın iş birliği, İsrail'de askeri ittifak diye tanımlandı.
İsrail basını, üç ülkenin enerji alanında başlayan yakınlaşmasının askeri ortaklık temeline kaydığını vurguladı.
İsrailli medya kuruluşlarının haberlerinde, Üçlü ittifakın Türkiye ile olan bölgesel rekabet sonucu ortaya çıktığını öne sürüldü.
Öte yandan, İsrail'in Suriye, Gazze ve Lübnan'daki hedefleri; Yunanistan'ın Doğu Akdeniz kaynaklarına ulaşma çabası ve GKRY'nin Kıbrıs Adası'ndaki Türkleri yok sayan talepleri, Türkiye ile olan çekişmelere neden olarak gösterildi.
Gözden Kaçmasın Füze tatbikatı saldırı hazırlığı olabilir: Netanyahu ve Trump, İran'a karşı hamleyi görüşecek Haberi görüntüle Temeli IMEC koridoru projesiyle atılan üçlü ittifak, silah tedariki anlaşmaları ve İsrail basınının istihbarat paylaşımı iddialarıyla ekonomiden çok askeri iş birliğinin ön plana çıktığı bir yapıya dönüştü.
Yunanistan ve GKRY, İsrail'den yüklü silah alımları yaparken, liderleri Türkiye'yi hedef alacak açıklamalardan kaçınmaya özen gösteriyor.
Üç ülkenin görüşmelerinde güvenlik ve ekonomi başlıklarını bir arada değerlendirilmesi, Doğu Akdeniz'de savunma politikalarının önem kazandığı bir dönemin başlangıcına işaret ediyor olabilir.
Üçlü ittifakın Türkiye için ne anlam ifade ettiğini Hurriyet.com.tr'ye değerlendiren Prof.
Dr.
Ali Fuat Gökçe ve Güvenlik Politikaları uzmanı Coşkun Başbuğ, ...
TÜRKİYE'YE YÖNELİK TUZAKGüvenlik Uzmanı Başbuğ, İsrail'in üçlü ittifakla Türkiye'yi hedef almayı amaçladığını bildirdi.
Üç ülkenin oluşturduğu ittifakla Türkiye'ye yeni bir tuzak kurduğunu kaydeden Başbuğ, Ankara'nın bu durumun farkında olduğunu söyledi.Başbuğ, geçmişte de Doğu Akdeniz'de benzer girişimler yaşandığını hatırlatarak, Türkiye'ye yönelik hamleyi şöyle açıkladı:Üçlü ittifakın ana hedefi Türkiye.
Türkiye'ye yönelik tuzaklar kuruyorlar.
Bu tuzaklar daha önce şöyle kuruldu: Doğu Akdeniz'de bizi Antalya kıyılarına hapsedecek bir süreç yürütmek istediler.
Ama başaramadılar çünkü Türkiye'nin Libya ile yaptığı mutabakat, artı Mısır'ı da bu konuda sonradan uyandırarak Mısır'ı da işin içine çekmesi bütün oyunu bozdu.
Şu an sadece üçü kaldı.
Üçü çalıp oynuyor ama oynayıp söylediklerinin bir karşılığı yok.
Gözden Kaçmasın Yunan ve Rum liderler Netanyahu’ya gitti...
Türkiye karşıtlığı buluşturdu Haberi görüntüle İTTİFAK NEDEN ASKERİ BOYUT KAZANDI?Prof.
Dr.
Gökçe ise Türkiye'nin uluslararası hukuk temeline dayanan barışçıl politikalar izlemesine karşın üç ülkenin saldırgan bir tutumu olduğunu belirtti.
Yunanistan ve GKRY'nin Akdeniz'de, İsrail'in ise hem Doğu Akdeniz hem de Orta Doğu'da agresif politikalar yürüttüğüne dikkat çeken Gökçe, üç ülkenin yayılmacı hedefleri olduğunu vurguladı.Üçlü ittifakın 2023'ten bu yana ekonomik iş birliğinden askeri ortaklığa evrildiğini söyleyen Gökçe, şunları dile getirdi:Yaklaşık 10 yıl önce başlayan bu enerji ittifakı son toplantısını 2023'te yapmıştı. 2023'ten günümüze neler oldu, bu ittifak neden askeri bir noktaya geldi diye baktığımızda, bu 3 ülkenin bölgede kaos ortamı yaratacak politikalara imza attığını görüyoruz.
Ancak burada Türkiye'nin kaos ortamı yarattığını söyleyerek bir yansıtma politikası yapıyorlar.
Türkiye'nin bölgede agresif ya da saldırgan bir politikası yok.
Türkiye insancıl ve barışçıl politikalar izliyor.
Bunun örnekleri çok, Rusya-Ukrayna'dan tutun da Somali ve Libya'ya kadar Türkiye uluslararası hukuka uygun barış yanlısı politikalar geliştiriyor.Gökçe, İsrail, Yunanistan ve GKRY'nin ayrı ayrı agresif politikalar izleyen ülkeler olduğunu ifade ederek, İsrail'i zaten biliyoruz; Gazze'de soykırımcı bir politika...
İran'a saldırıyor, Katar'ı hedef alıyor, Suriye'nin topraklarını gasbediyor, Lübnan'ı vuruyor.
Son derece saldırgan bir politikası var. diye konuştu. 'YENİ BİR EOKA MI KURULUYOR?'GKRY'nin Kıbrıs Adası'na ilişkin politikalarında Kuzey Kıbrıslı Türkleri yok saydığını bildiren Gökçe, Lefkoşa hükümetinin son dönemde askeri yapılanmasına öncelik verdiğini açıkladı.
Gökçe, GKRY'de aşırı sağın yükseldiğine de dikkat çekerek, Lefkoşa'nın çok sayıda Rum genci askeri eğitim için farklı ülkelere gönderdiğini belirtti.
Gözden Kaçmasın Yunanistan ve GKRY İsrail'e elini verdi, kolunu kaptırdı: Üçlü ittifakın temel dinamiği Türkiye kaygısı Haberi görüntüle Gökçe, Lefkoşa'nın adadaki Türkleri asimile etme politikası izlediğini ve bunu birleşik Kıbrıs söylemiyle maskelediğini vurgulayarak, şunları sözlerine ekledi:GKRY'ye gelecek olursak, o da adayı istikrarsızlaştırma politikasına sahip.
Bunu adayı istikrarlı hale getireceğini iddia ederek yapıyor.
Adadaki Türk askerini tehdit olarak gören Rum Yönetimi, buna karşılık silahlanıyor.
İsrail'den hava savunma sistemleri alıyor, ABD ile askeri iş birliği anlaşması yapıyor.
Bulgaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde Özel Güvenlik Teşkilatı adı altında gençleri eğitiyor.
Acaba yeni bir EOKA mı kuruluyor?
Buradaki eğitim alanların Rum ordusunda görevlendirilebileceği açıklanmıştı. 'ŞEYTAN ÜÇGENİ'Başbuğ da üç ülkenin agresif politikalar yürüttüğünü kaydederek, ittifakı şeytan üçgeni diye adlandırdı.
İsrail'in Atina ve Lefkoşa'yı Türkiye'ye karşı kullanmak istediğini ifade eden Başbuğ, bölgede terör sorununun bitme noktasına gelmesiyle Tel Aviv'in Doğu Akdeniz'de yeni bir oyuna giriştiğini belirtti.İsrail'in politikalarıyla Türkiye'nin dikkatini dağıtmak ve Doğu Akdeniz'de kriz yaratmak için uğraştığını aktaran Başbuğ, şunları kaydetti:İsrailli GKRY ve Yunanistan epeydir meşgale içindeler.
Ben bu yapıyı şeytan üçgeni diye adlandırıyorum ama üçünü birleştirseniz bir şeytan çıkmaz.
Burada Netanyahu'nun başını çektiği bir süreç işliyor.
İsrail ve onun temsil ettiği küresel çetenin sahada kullandığı iki aktör var: Rumlar ve Ermeniler, terör örgütleri.
Türkiye PKK ile mücadeleyi belli bir noktaya getirdiği ve terör Suriye dahil bu coğrafyada artık bitme noktasına geldiği için İsrail hemen makas değiştirdi, eski bildik usule döndü.
Rumları ve Ermenileri kullanmanın derdine düştü.
Ermeniler uyandı, (Ermenistan Cumhurbaşkanı Nikol) Paşinyan, ezber bozan çok ciddi değişiklikler yapıyor, 'Soykırım yoktur...
Türkiye ile yakın olmalıyız' gibi.
Türkiye'nin sunduğu fırsatı iyi değerlendiriyor.Yunanistan'da aynı tavır maalesef yok.
Yunan halkını ateşe atıyorlar.
Yunanistan'ın siyasi iradesi bu gerçeği gördüğü halde ekonomik bir takım ilişkiler olduğu için İsrail ile birlikte hareket etmeyi yeğliyor.
Bu durum İsrail'in işine geliyor, Türkiye'yi Yunanistan ve Güney Kıbrıs üzerinden sıkıştırmanın, kriz yaratmanın derdine düşmüş durumda.
GKRY'de Türklere yapılan soykırımı kahramanlık olarak göstermeleri, hatta çoğu söylemde ağız birliğine gitmeleri tesadüf değil. hepsinin ortak söylemi şu: Türkiye bizim bir numaralı tehdidimiz.
Bu İsrail orijinli, onun ürettiği bir slogan.
Sahibinin sesine göre kükreyen iki tane lider var.İsrail'in Türkiye'nin enerjisini buraya harcatma ve bölgede kriz yaratma niyeti var.
Ancak Türkiye kurnaz ve eski bir devlet.
Bu oyunu bildiği için muhatap olup cevap vererek bu tezgaha girmiyor.
Adalardaki silahlanma, GKRY'ye silah sevkiyatı, bunlar normalde uluslararası anlaşmalara aykırı.
Türkiye zaten Birleşmiş Milletler'e (BM) gerekli dilekçeyi vererek başvuruda bulundu.
MAKARIOS'UN VASİYETİ: TÜRKLERLE ANLAŞMA AFAROZ NEDENİGökçe, GKRY siyasetinde Kıbrıs Ortodoks Kilisesi'nin eski başpiskoposu ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı 3.
Makarios'un geliştirdiği politikaların halen etkisini koruduğu görüşünde.
GKRY'de Rum siyasetçilerin Yunanistan ile birleşme politikasını hiçbir zaman tam anlamıyla terk edemediğini hatırlatan Gökçe, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KTC) ile anlaşmanın da bu politikalar nedeniyle yapılamadığını kaydetti.Rum liderlerin Türklerle anlaşma durumunda aforoz edileceğini savunan Gökçe, şu açıklamayı yaptı:Rum Yönetimi uzlaşmaz bir politika izleyerek Makarios'un vasiyetini yerine getirmeye çalışıyor.
Makarios'un ömrü hayatı boyunca istediği tek şey Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak, ilhak etmek.
Kendisi bunu yapamadı ama vasiyet etti.
Makarios'un vasiyetinde hiçbir Rum liderin Türklerle anlaşmaması da vasiyet ediliyor.
Türklerle anlaşan Rum liderlerin aforoz edilmesini söylüyor.
Bu çok önemli.
Bunu Kıbrıs'taki bütün siyasetçiler bilir.
O yüzden Rumlar Türklerle uzlaşıyor gibi görünüyor ama anlaşmaya varamıyor.
Bunun en önemli örneği 2004'teki Annan Planı'dır.
O dönemki Rum yönetimi aforoz edilmekten çekindiği için imza atmadı.
Gözden Kaçmasın Yunanistan, Türkiye'ye karşı İsrail'in dostluğunu arıyor: Gazze'ye asker gönderme planı Haberi görüntüle Gökçe, GKRY'deki iç siyasi gelişmelere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek, Güney Kıbrıs'ta aşırı sağ da yükseliyor.
Adayı kontrol altına almak ve Türkleri asimile etmek istiyorlar.
Buna da çok dikkat etmek lazım. diye ekledi.
YUNANİSTAN'IN DOĞU AKDENİZ HESAPLARIGökçe, Yunanistan'ın Ege Adaları ve Doğu Akdeniz'deki kaynaklara göz diktiğini aktardı.
Yunanistan açısından Türkiye'nin bölgedeki kaynaklara ulaşmada bir engel olarak görüldüğünü vurgulayan Gökçe, Ankara'nın deniz yetki alanı anlaşmalarıyla Atina'nın hamlelerini etkisiz kıldığını belirtti.
Gözden Kaçmasın ‘Mutabakat’ta çember daralıyor Haberi görüntüle Türkiye'nin uluslararası hukuka uygun hamleler yaptığına dikkat çeken Gökçe, şu ifadeleri kullandı:Yunanistan ise özellikle Doğu Akdeniz'de varlığı sürdürebilmek, bölgedeki yeraltı kaynaklarına sahip olabilmek adına deniz yetki alanlarını genişletme çabası içerisinde.
Türkiye'nin Libya ile yaptığı deniz yetki alanları anlaşması Yunanistan'ı sınırladı.
Uluslararası hukukta da Türkiye haklıydı.
Anlaşma BM'de onaylandı.
Yunanistan bunu farklı şekilde anlaşmalar yaparak delmeye çalışıyor.Yunanistan için bir diğer konu enerji güvenliği.
Mısır'dan gelen, Orta Doğu'dan geçen ve Doğu Akdeniz üzerinden Avrupa'ya gidecek olan enerji hatlarının Yunanistan üzerinden geçmesini istiyorlar.
Yunanistan'ın sorunu bu hatların, Türkiye'nin deniz yetki alanlarından geçmesi.
Burada 2 önemli nokta var: Birisi Atina, diğeri Dedeağaç limanı.
ABD'nin buraya asker yığmasının nedeni bölgeyi kontrol altına almaktı, Rusya'ya askeri harekat yapmak değildi.
ÖNLERİNDEKİ ENGEL TÜRKİYEGökçe'ye göre Yunanistan, İsrail ve GKRY'nin ittifakı doğal bir sonuç.
Üç ülkenin de Türkiye'nin çıkarları bulunan bölgelerde emelleri olduğunun altını çizen Gökçe, bölgedeki denklemin Türkiye'ye dair hesaplarla şekillendiğini açıkladı.Gökçe, Türkiye'nin bölgede çıkarlarını savunmak için attığı adımların önemini vurgulayarak, şöyle konuştu:Bütün bu hususlar birleşince, bunları gerçekleştirebilmek için önlerinde bir Türkiye engeli var.
Türkiye'nin deniz yetki alanları anlaşmaları Yunanistan'da sorun olarak görülüyor.
Sonuç olarak, Yunanların enerji kaynaklarıyla ilgili hedefleri var ve Türkiye'nin deniz yetki alanlarıyla karşılaşıyor; Güney Kıbrıs'ın ada üzerinde emelleri var ve karşılarına Türk askeri çıkıyor; İsrail Gazze'de soykırıma devam etmek ve Suriye'yi bölmek istiyor, karşılarında Türkiye var.
Bütün bu nedenleri birleştirince üç ülkenin askeri ittifak yapması doğaldır diyebiliriz.Ankara'nın üçlü ittifaka dair gelişmeleri dikkatle takip ettiğini bildirerek, Türkiye, bu ülkelerin atabileceği olası adımlara karşılık vererek müdahale edecektir.
Türkiye izliyor ve takip ediyor.
Bu ülkelerin yapabileceği hamlelere karşı Türkiye tedbir alacaktır. dedi.
TÜRKİYE'Yİ PROVOKE ETMEYE ÇALIŞIYORLARNetanyahu'nun söylemleriyle doğrudan Türkiye'yi hedef aldığını ifade eden Başbuğ, üç ülkenin ittifak hamlesiyle Türkiye'ye karşı caydırıcılık hedeflediğini belirtti.
Başbuğ, Yunanistan ve GKRY'nin sorunlarla boğulan ülkeler olduğunu savundu ve sürecin ciddi bir askeri ittifaka dönüşmeyeceği görüşünü paylaştı.Başbuğ, Ankara'nın sürecin farkında olduğu için bu ülkeleri muhatap dahi almadığını kaydederek, şunları ekledi:Bu ülkeler el yükselterek Türkiye'yi provoke edip sıkıştırmayı amaçlıyor.
Ancak dikkat ederseniz biz bu konuda onları muhatap almıyoruz.
Bizim kalibremizde ve ayarımızda değiller.
Oyunu gördüğümüzden boşa düşürmek için bu ülkeleri muhatap alarak bir söylemde bulunmuyoruz.
Netanyahu diyor ki, 'Eski imparatorluk hayali kuranların hayali boşa çıkacak.' Osmanlı'yı ve bizim aldığımız yeni tedbirleri kastediyor. 'Bunlara karşı biz üçlü ittifak oluşturduk, bu ittifak Doğu Akdeniz'de istikrarı sağlayacak' açıklamasını yapıyor.
Buradan neyi anlayacağız: Bu askeri ittifak zaman zaman tatbikatlarla, iş birlikleriyle bir birliktelik göstermeye çalışacaklar.
Bunun da Ankara'da bir engel olarak algılanacağını öngörüyorlar.Üç ülkenin Türkiye'ye karşı kararlı bir süreç yürütme ihtimali olmadığını savunan Başbuğ, GKRY bir kalabalık, bir devlet demesi zor.
Yunanistan AB'nin verdiği borçlarla ayakta duruyor.
İsrail'in verdiği 3-5 tane füze ve söylemlerle bu süreç yürümez.
Ancak bunlar bunun farkında olmadığı için Batı'dan da destek bulurlarsa Türkiye'ye karşı etki üretebileceklerini düşünüyorlar.
Bu düşünceleri çok yanlış.
Askeri ittifakları basit birkaç silah, mühimmat kazandırmaktan ve tatbikattan öteye gitmez.
Biz üç cephede de mücadele edecek güce sahibiz. açıklamasında bulundu.
Gözden Kaçmasın Amerikalı Senatör Graham İsrail’e gitti, Türkiye’yi hedef aldı Haberi görüntüle Gözden Kaçmasın İsrail, Yunanistan ve GKRY zirvesinde savunma vurgusu öne çıktı Haberi görüntüle